CHP'de çarşı toz duman... Kim kimden yana ya da kim Kılıçdaroğlu'nun yanında veya değil tam bir bulmaca. Bir bakıyorsun kemik, asla duruşu değişmez 'Kılıçdaroğlu'nun en has adamı' denilen isimler rüzgara göre pozisyon alıp taraf değiştirmiş ya da muhalif, İmamoğlu'yla birlikte görüntüsü verenler bir anda genel merkeze biat eder oluyor. Özellikle de il, ilçe yönetimleri ve belediye başkanları bağlamında. Malum, önümüzde yerel seçim var bir dahaki seçimde aday olabilmek, için de yerini ve duruşunu doğru gösterebilmek! kritik önemde. Yoksa koltuk hayal. Onun için de gel-git durumu hayli hareketli. Dolayısıyla, ihanet, darbe, kontrollü darbe, faili meçhul komplo ve komplocular, entrika iddiaları pik yapmış durumda. Yani, son seçim yenilgisi ve bir değişim sözcüyle partide fay hatlarında kırılmalar ve 'derin' sarsıntılar söz konusu. Ama hala 'değişim' diyenlerden kimin neyi kastettiği, ne istediği de belli değil ve flu. Hatta değişim diyenlerden birçok isim aslında bugün eleştirdikleri duruma daha önce yeşil ışık yakanlar arasında. Hala da milletvekili veya Parti Meclisi üyesi pozisyonunda olanlar da var. Hal böyle olunca da istifa çağrıları bombardımanı sürüyor bir yandan da. Herkes birilerinin istifasını istiyor. Ya da istifa sözcüğü bumerang gibi kime yönlendirilse oradan da karşı tarafa bir başka istifa çağrısı olarak geri dönüyor. Bu anlamda en çok yinelenen de şu:
'Değişimi dillendiren ve Kılıçdaroğlu'nun istifasını isteyenler en az 20 yıldır partide görev almış, milletvekili olmuş isimler. Değiştirmek istedikleri sürecin bir parçasıydılar. Bütün kararlarda imzaları var. O zaman sorumlulukları üzerine alsınlar ve onlar da istifa etsinler. Önümüzdeki dönem için de kurultayda hiçbir göreve talip olmayacağız desinler, belki böyle samimi olabilirler.'
***
Peki, hangi taraftan olursa olsun, şu ana kadar istifa eden var mı? Bırakın istifa etmeyi, ima eden bile yok. Sadece birilerine yapılan istifa çağrıları söz konusu, kimse üstüne dahi almıyor. An itibarıyla da CHP'de görüntü şu:
Bu durumda da kritik soru Kılıçdaroğlu'nun vazgeçme ya da İmamoğlu'nun beklentisindeki baskılara pes etme olasılığı elbette. Dün bu durumu CHP'nin ağır abileriyle konuştum. Onların dedikleri de şunlardı:
'Kılıçdaroğlu'nu batıran ekipteki isimlerden bazıları şimdi İmamoğlu'nun yanında. Elbette tercihleriniz olabilir ama bir gün önce partide sorumluluk üsleneceksin, bir gün sonra hiç sorumlu değilmiş gibi davranacaksın… Bu, siyasi etiğe aykırı. Bunlara örgüt cezasını verecektir. Kemal Bey gidecekken şimdi ömrünü uzatacaklar bunlar. İlk planda Kemal Bey'in aleyhine gibi gözükebilir ama hiçbir şey olmaz, bunlar ihanet ettikleri için örgüt bunları cezalandırır. Bu CHP'de ters teper.'
Kılıçdaroğlu pes etmez yani?
Etmez. Bunları ezdikten sonra belki. Olmayacak iş değil, kızıp bırakabilir. Neden bırakmasın? Ama bunları ezmeden pes etmez, meydanı bunlara bırakmaz.'
Kurultayda tekrar genel başkan seçilir, yerel seçim sonucuna göre davranır demek mi bu?
Aynen öyle...