Prof. Dr. Engin Dursun, 'tv53.net'te gazeteci Mustafa Bayrak'ın 'Gündem Rize' programında açıklamalarda bulundu.
Rize'nin iller bazında bakıldığında küçük bir şehir gibi gözükse de etrafındaki yerleşim yerleriyle beraber yoğun hastanın olduğu bir bölge olduğunu belirten Prof. Dr. Dursun, 'Bu bölgenin özellikleriyle beraber kulak-burun-boğaz ile her türlü şikayette bize müracaat edebiliyor. En sıklıklar gördüğümüz dönemsel sıklıkla beraber yaşa göre de değişebiliyor. Baş ağrısıyla, burun tıkanıklığı ile işitme kaybıyla, baş dönmesiyle, burun veya geniz akıntısıyla, kulak çınlamasıyla gelebiliyor hastalarımız. Kısacası baş-boyun bölgesinde herhangi bir şikayette bize gelebiliyorlar. Nadiren de olsa boyunda şişlikle de gelen hastalarımız oluyor. Gelen hastayı, hasta bazında değerlendirip, şikayete konu hastalığı bulup tanı ve tedavisini yapmak bizim birinci görevimiz' dedi.
Bölgesel özellikler nedeniyle tiroid hastalıklarının bu bölgede çok etkili olduğunu kaydeden Prof. Dr. Dursun, 'KBB pratiğinde biz tiroid hastalıkları, hastane içerisinde belli branşlarda bu işleri paylaştık. KBB, bu bölgede genel olarak genel cerrahi ve endokoloji veya dahiliye problemleri içerisinde çözülüyor. Bu bölge iyot eksikliği ve buna benzer problemler nedeniyle lahananın çok yenmesi ve çayın çok içilmesi nedeniyle tiroid hastalıklarının çok sık görüldüğü bir bölgedir. O konu gerçekten çok geniş, maalesef bu bölgede çok görülüyor' diye konuştu.
İşitme kaybı veya işitme kaybı nedeniyle baş dönmesi ya da kulak ağrısıyla gelen hasta popülasyonunun da fazla olduğunu belirten Prof. Dr. Dursun şunları söyledi:
'İşitme kaybının olduğu en önemli konulardan bir tanesi bir iki gün içerisinde ortaya çıkan işitme kaybı bizim için son derece önemlidir. Bu birden meydana gelen işitme kaybı hastalığı acil tedavi gerektiren, biran önce tedavisine başlanması gerektiren bir durum. İşitme kaybının en sık görüleni anı işitme kaybı değil, en sık nedeni zaman zaman başımıza da gelen kulak kirleridir. Kulak kirleri suya girme, düş almadan sonra işitme kaybıyla hasta bize geliyor. Hastayı dinledikten sonra hastanın yaşına, şikayetlerine, eşlik eden diğer bulguların olup olmamasına göre hastayı kendi açımızdan yönlendiriyoruz. İlk olarak muayenesini yapıyoruz. Dış kulak yoluna bakıyoruz, kulak kepçesine bakıyoruz, zarlarını görmeye çalışıyoruz. Bütün bunlar işitme kaybına yol açabiliyor. Bölgemiz itibariyle denize yakın bir bölgeyiz. Özellikle yazın denize girme olayları çok fazla oluyor, havuz kullanılıyor. Bu tür yerleşim yerlerinde dış kulak yolu iltihabi nedeniyle hasta bize geliyor. Bunların tedavisi tamamen farklı. Bazen üst solunum yolu enfeksiyonlarının neden olduğu ani bir, işitme kaybı da gelişebiliyor. Bu gelişen enfeksiyon nedeniyle kulak zarı etkilenebiliyor. Bunlar pratikte en sık gördüğümüz işitme kayıplarıdır. Bide kliniğimizin özelliği nedeniyle doğuştan itibaren işitme kaybı olan hastalarımız da var. Ana bilim dalımızın altında çalışan eğitim araştırma hastanemizde Odyoloji bölümü Türkiye ' deki 25 referans merkezlerinden bir tanesidir. En detaylı işitme kaybıyla gelen hastaların değerlendirildiğini biliyorlar. Bu müracaatın sonunda bizim için en önemli nokta bu baş dönmesi KBB kaynaklı baş dönmesi midir? Yoksa diğer baş dönmesi yapabilen nedenlerden kaynaklanan bir baş dönmesi midir, onu bulmaya çalışıyoruz. Acile baş dönmesiyle gelen bir hastanın acil olup olmadığını ayırmamız gerekiyor. Onu ayırdıktan sonra bize düşen kısım baş dönmesinin hem neye bağlı olduğunu hem de tedavisini hastalarda planlıyoruz. Baş dönmesinde unutulmaması gereken noktalardan bir tanesi bulantı, kusma gibi sentomlar varsa bunun biraz daha KBB ile ilişkisi daha yüksek. Genellikle bize gelen baş dönmesi hastalarında KBB' ı ilgilendiren üç tane temel problemle karşılaşıyoruz. Bunlar halkın arasında kristallerim oynamış diye bilinen hastalıktır. KBB ilgilendiren en sık hastalık olarak karşımıza çıkıyor. Tedavisi çok kolay. Basit bir manevra ile bu hastaları tedavi edebiliyoruz. Birde gribal enfeksiyonlardan sonra olan ve daha uzun süre tedavisi olan baş dönmeleri var. Bu hastaları yatırıp tedavilerini hastanede yapıyoruz. Bu tedavi üç ayı bulabiliyor. Birde halk arasında çok kullanılan meniye algısı var. Buda başka bir hastalık. Bize gelen hastaları kliniğinizin bir protokolü var. Hastaları ı bu protokole göre tanısını koyup tedavi ediyoruz'