Handüzü Yaylası Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği, Başköy'e yapılması planlanan taş ocağı ve kırma eleme fabrikasıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
'Şirket Resmen Vatandaşlara 'Köyü Terk Edin' Diyor'
Açıklamada, bilgilendirme toplantısının yetkili firma tarafından taş ocağının yapılacağı köy yerine 20 kilometre uzaklıktaki ilçe merkezinde yapıldığı belirtilerek, 'ÇED bilgilendirme yönetmeliğinin 9. maddesine göre, halkı bilgilendirme toplantısı projeye en yakın yerleşim yerinde ve projeden en çok etkilenecek olan halkı bilgilendirmek için yapılır. Daha ilk etapta bu toplantının yasalara aykırı ve bir formaliteden ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Şirket resmen vatandaşlara 'köyü terk edin' diyor. Zaten HES projeleriyle, taş ocaklarıyla, bentlerle yaşanmaz bir hale getirilen Güneysu Gürgen ve Başköy köylerinde bu denli büyük, kapsamlı bir taş ocağı ve kırma eleme fabrikasının yapılması buradaki yaşamı tümden imkansız hale getirecektir.' denildi.
'Bölgede Yaşayan İnsanlar Üzerinde Önemli Sağlık Sorunları Oluşturacaktır'
Bölge halkı olarak vadide tüm canlı yaşamını hedef alan bu projeye kökünden karşı olunduğu ifade edilen açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı:
'Bunu söylerken elimizdeki bilimsel verilere ve daha önce vadide yapılan 'bilirkişi incelemeleri' raporlarına dayanarak konuşuyoruz. Burada Başköy yerleşim merkezine çok yakın bir alanda planlanan taş ocağı, vadide arıcılığın en yoğun olarak yapıldığı Başköy ve mezraları içerisindedir. Taş ocağındaki patlatmalar, kamyonlar, iş makineleri başta buradaki arıcılık olmak üzere bütün hayvancılığı birirecektir. Patlatmalar ve iş makinelerinin oluşturacağı gürültü, toz ve kimyasal atıklar, bölgede yaşayan insanlar üzerinde önemli sağlık sorunları oluşturacaktır. Oluşan toz ve kimyasal atıklar çay ve yöresel diğer tarım ürünlerinin de sonunu getirecektir. Uzun süreli patlatmalar ve iş makinelerinin oluşturacağı sarsıntı su kaynaklarını kurutacaktır. Böylece bölgeyi bekleyen bir kuraklığa zemin hazırlanmış olacaktır. Rize Belediye Başkanının, 'Andon İçme Suyu Rize'nin su ihtiyacına cevap vermiyor.' açıklaması ileride bu vadideki, bu vadilerdeki suyun değerini anlamak için yeterlidir sanırım. Ayrıca planlanan taş ocağı, şu anda Güneysu ve köylerine içme suyu sağlayan Güneysu Belediyesi İçme Suyu Projesinin kaynak noktasını da kapsamaktadır. Bunun yanında uzun yıllar köy yolunu kullanacak olan tonajlı kamyon ve iş makineleri yöre halkı için büyük tehlike oluşturacaktır. Bu kadar kapsamlı bir taş ocağı ve kırma eleme fabrikası için günde yüzlerce kamyon toz ve gaz bulutu oluşturarak yerleşim yerlerinden geçecektir.'
'Bu Projeden Derhal Vazgeçilmesi Gerekmektedir'
Vadiyi besleyen kırmızı pullu alabalık yuvalarının Taşlıdere'deki taş ocağının inşaat alanı içerisinde yer aldığının hatırlatıldığı açıklama şu cümlelerle tamamlandı:
'Ayrıca bilindiği üzere bu vadide her 3-5 yılda bir büyük sel ve heyelan felaketleri yaşanmaktadır. Böyle kapsamlı bir taş ocağı ve mıcır fabrikası sadece Gürgen, Başköy köylerini değil Güneysu, hatta bütün Askoroz Vadisi boyunca tehlike oluşturacaktır. Bu olumsuzluklar neticesinde bu vadide önemli bir iklim değişikliği yaşanacağı, yeşilin yerini kayalık ve verimsiz topraklarının alacağı hayal değildir. Bütün bunlar yaşandıktan sonra artık geri dönüş yoktur. Böyle bir durumda da yöre halkının bu vadiyi terketmekten başka şansı kalmayacaktır. Bütün bu olumsuzlukların yaşanmaması ve geri dönüşü imkansız zararların oluşmaması için bu projeden derhal vazgeçilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde bunları görmezden gelen, şirket ve ilgililer hakkında devletin bağımsız mahkemelerinde haklarımızı arayacağımızı bildiririz.'
