Fındığın bir dünya ürünü olduğunu belirten Arslantürk, 'En fazlası da en iyisi de bizde. Ama son 10 yılın ortalamasına göre yıllık 650 bin ton dolayında fındık üretiyoruz' değerlendirmesinde bulundu.

Bu miktarın artırılması gerektiğine işaret eden Arslantürk, şunları kaydetti:

'Bu ihraç sezonunda dış piyasa fındık satışımız 330-340 bin ton iç, yani 660-680 bin ton kabukluya tekabül eden bir miktar olacak. Bu fındık ihracat tarihinin rekoru demektir. Bu da gösteriyor ki ortalama üretimimiz iç tüketimi bırakın, neredeyse ihracata yetmeyecek durumda. Onun için daha çok çalışmalı, daha çok üretmeli, daha çok satmalı ve daha çok kazanmalıyız. Bunun için de üreticimiz bahçesindeki fındığa emek vermeli, bakım yapmalı, hastalıklarla mücadele etmeli ve dekarda üretimi ilk etapta asgari 150 kilonun üzerine çıkarıp, toplamda yıllık üretimimizi 1 milyon tonun üzerine taşımalıdır. Kaliteli olarak yapılacak bu üretimi Türk ihracatçısı rahatlıkla satar.'

'Külleme, kahverengi ve yeşil kokarca ile mücadele verelim'
Bilinçli zirai mücadele yapılması gerektiğini de belirten Arslantürk, şu ifadeleri kullandı:

'Bundan 17 yıl önce bir Ordu eserinden esinlenerek, 'Bahçeye gel bahçeye, dolu fındık bulursun' türküsü ile yola çıktığımız fındıkta verim ve kaliteyi artırma mücadelesi devam ediyor. Türkiye kazanıyor. Onun için şu günlerde hastalık ve zararlılara karşı mücadele edelim. Külleme, kahverengi ve yeşil kokarca ile mücadele verelim. Ama bunu bilinçli yapalım. Uzmanlarından bilgi alalım, danışalım.'

Arslantürk, şöyle devam etti:

'Türkiye 2019 yılında 800 bin tona yakın fındık üretti. Fiyat 15 liradan başladı, 24 liraya kadar çıktı. Neden çıktı? Pazarı var, satılıyor. O zaman niye daha fazla üretip, daha fazla kazanmak için çaba sarf etmeyelim. Bunun için bahçelerimize girelim, fındığa emek verelim. Emeksiz kazanç olmaz.'

Editör: Haber Merkezi