Akademik Geriatri Derneği Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Mehmet Akif Karan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaşlılarda koruyucu hekimliğin çok önemli olduğunu söyledi.

Koruyucu hekimliğin, yaşam tarzı değişiklikleri, yaralanmaların önlenmesi, kronik hastalıklardan korunma, ağız ve diş sağlığı, ruh ve akıl sağlığı ile ilgili değişikliklerin takibi ve önlenmesi, yeterli beslenmenin sağlanması, tarama testleri ve aşı programlarını içerdiğini ifade eden Karan, yaşlılığın erken dönemlerinde yaşam tarzı ve davranış değişiklikleri ile sağlığın ve organ fonksiyonlarının korunması ve kronik hastalıklara bağlı oluşan kaybın en aza indirilmesinin amaçlandığını aktardı.

Karan, aşıların enfeksiyonlardan korunmak için ilk sırada alınan önlemler arasında bulunduğunu vurgulayarak yaşlanma süreciyle bağışıklık sisteminde oluşan değişiklikler nedeniyle enfeksiyonlara yatkınlığın arttığına ve her türlü enfeksiyonun daha ağır seyrettiğine dikkati çekti.

Yaşlılarda kronik hastalık sıklığının daha fazla olmasının, bağışıklık sistemini olumsuz etkilediğine işaret eden Karan, özellikle kanser, kalp-damar ve solunum sistemi hastalıkları, diyabet, demans ve beslenme yetersizliği gibi hastalıkların enfeksiyonlar için risk faktörleri olduğunu dile getirdi.

Prof. Dr. Karan, yaşlılarda özellikle influenza (grip) ve pnömoni (zatürre) hastalıklarının sık görüldüğünü ve gençlere göre daha ağır seyrettiğine işaret ederek bu kişilerin hastane ve yoğun bakımlarda daha uzun süre kaldığını, solunum yetmezliği ve diğer organ sistemlerindeki hasarın daha fazla görüldüğünü söyledi.

Karan, 'Yaşlılarda bu hastalıklara bağlı ölüm oranlarının da daha fazla olduğu saptanmıştır. Bu nedenle enfeksiyonların önlenmesi için aşılama büyük önem taşımaktadır. Aşı yapılanlarda enfeksiyonlar daha az görülmekte, enfeksiyon geçirenler daha hafif geçirmekte, hastaneye yatış oranları ve ölüm oranları daha az olmaktadır.' diye konuştu.

'Grip için aşılama oranları yüzde 5,9 ile 27,3 arasında'
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye'de 65 ve üstündekilerin oranın yüzde 9,1 olduğunu kaydeden Karan, şu bilgileri verdi:

'2050 yılında bu oranın yüzde 20,8'e, 2075 yılında ise yüzde 27,7'ye yükseleceği tahmin edilmekte. Aşılama oranlarının istenilen düzeylerde olmadığı görülmekte. Ülkemizde yapılan çalışmalar incelendiğinde ise grip için aşılama oranlarının yüzde 5,9 ile 27,3 arasında olduğu görülmekte. 65 yaş üstü her bireye eşlik eden hastalıklarına ve diğer özelliklerine bakılmaksızın influenza ve pnömoni aşıları yapılmalı.

İnfluenza aşısı her yıl, yılda bir kez yapılmalı. İki çeşit pnömoni aşısı mevcut: 13 valan konjuge pnömokok aşısı (PCV13) ve 23 valan polisakkarid pnömokok aşısı (PPSV23). 65 yaş ve üstü hastaların en az bir kez PPSV23 ve PCV13 yaptırması gerekmekte. Hiç aşılanmamış yaşlı bireylerde ilk önce PCV13 yapılıp en az bir yıl geçtikten sonra da PPSV23 aşısının yapılması önerilmekte.'

Editör: Haber Merkezi