Çayın Rize için önemini bildiklerini belirten Yaşar, 'Çay bugün Rize'de her şey demek yani düğünler çayla yapılıyor, okul masrafları dahil, hasılat zamanı çaydaki zamanlamaya göre, alım günlerine göre ödemeler de programlanıyor. ÇAYKUR'dan Rize'de vazgeçmemiz diye bir şey söz konusu olamaz, dolayısıyla içinde bulunduğumuz şartları düzeltmemiz lazım. Rakamlara baktığımız zaman ÇAYKUR 2011'de zarar ediyor, 2012'de, 2013'de zarar ediyor, 2014'te 331 milyon zarar, 2018 yılında da şirketlerin yönetim kurulları toplanıyor, diyorlar ki: 'Biz bunda hesabı kitabı düzelttik, 2018 yılında 42 milyon lira kar hedefliyoruz.' Dönüp bakıyorsunuz, 2018 yılında 657 milyon zarar beyan ediyorsunuz yani 42 milyon kar hedefliyorsunuz, 657 milyon zarar ediyorsunuz' dedi.
'ZARARIN ANLAŞILIR BİR YANI YOK'
ÇAYKUR'un sürekli zarar ettiğini belirten Yaşar, 'Bunun anlaşılabilir bir yanı yok. 'Efendim, işçi aldık, kadroya geçirdik, ek masraflarımız var,kredi kullandık, faiz ödedik, dolayısıyla maliyetlerimiz arttı.' O zaman buraya gelirsiniz, dersiniz ki: 'Bizim sermayemiz yeterli değil' Yeterli sermaye oluşturmak adına biz de deriz ki buranın sermayesini güçlendirelim, hiç olmazsa bir miktar finansman olarak destekleyelim, faiz yükünden kurtulsun. Bu öneriyi getiririz' diye konuştu.
'ÇAYKUR YASASI ÇOK ELZEM'
Çay yasasına ihtiyaç duyulduğunu belirten Yaşar, şunları söyledi:
'Arkadaşlara ÇAYKUR'la bir irtibata geçin dedim. Bu ÇAYKUR yasası çok elzem. Bakın, bakalım ÇAYKUR'un yöneticileri bu konuyla ilgili neyi beyan ediyorlar, nasıl bir yasa istiyorlar, içinde neler olsun, hangi konularda takıntıları var? Çünkü o zaman da söylemiştim madem önünüzde bu tür sorunlar var, getirin Komisyona katkı sağlayalım diye, biz de bir miktar katkı sağlarız diye yönetici arkadaşlarımızla irtibat kurmaya çalıştık ama kapı duvar. Ne düşünüyorsunuz? Biz karşılığını bile alamadık. Bu Komisyon kesinlikle iktidar ya da muhalefet komisyonu değildir, ben şahsen öyle görmüyorum. Burası bir şirketin üst yönetim kuruludur. Şirket getirir dosyasını, masanın üzerine koyar, ona göre de biz bakarız ve yönlendiririz. Yoksa muhalefet milletvekili istedi diye bu tür bilgileri göndermemenin hiçbir anlamı yok, burada alenen söylüyorum. Dolayısıyla bana göre sizin çay yasası diye de bir derdiniz yok.'
'NE GEREKİYORSA YAPILMALIDIR'
Çayın Rize ile özdeşleştiğini belirten Yaşar, 'Burada fidan üretimi de dahil, diğer üretim alanları neyse, üretim çeşitliliği de dahil ne gerekiyorsa yapılmalıdır. Eğer siz bunu kendi bütçenizle karşılayamıyorsanız bunun karşılanması yönünde devletten destek isteyebilirsiniz. Biz de en azından deriz ki Tarım Bakanlığına: Bu çay kültürünün gelişmesi konusunda, fidancılığının gelişmesi konusunda bir sürü tarımsal destekler var. Madem bu çay bahçeleri sizin imkanlarınızla, sizin sağlayacağınız katkılarla revize edilemeyecekse, iyileştirilemeyecekse bunu da en azından bir öneri olarak götürürüz, Tarım Bakanına da deriz ki: Siz hayvancılığı destekliyorsunuz, yem bitkilerini destekliyorsunuz. Çayla ilgili, çay bahçelerinin gençleştirilmesi mi dersiniz, daha iyi hale getirilmesi midersiniz, bununla ilgili Hükûmet politikası olarak -zaten Sayın Cumhurbaşkanımızın da memleketi, bu işlerin daha hızlı yürüyeceğini siz de bilirsiniz-bir fon oluşturmak mümkün' diye konuştu.
'BİR DENGELEME YAPILMASI LAZIM'
Yaşar, 'Bu sene 3,03 taban fiyatı açıklandı. Fiyattan üretici memnun, teşekkür de ediyor, problem de yok ama diyor ki: 'Biz belli bir rakam kadar satabiliyoruz. İşte, dönümbaşına 300 kilo, belli sürüm dönemlerine göre mayısta farklı, temmuzda farklı, ağustosta farklı. Sonuç olarak fazla miktarı biz otomatikman götürüyoruz, özel sektör bizden 2 liraya alıyor.' Taban fiyat 3 lira, özel sektörün aldığıfiyat 2 lira. Tabii, orada insanların öncelikleri var. Dolayısıyla,buradaki mesele şu: Şimdi, sizin açıkladığınız fiyatın bir önemi yok. Siz' Fiyat 3,03, lira ama dükkan kapalı, mal almıyoruz.' diyorsunuz. Bunun ne anlamı var? Yani isterseniz '5 lira' deyin, isterseniz '15 lira' deyin. Ben ürünümü kapınıza getirdiğim zaman, devletin kapısına getirdiğim zaman alabiliyor mu? Alamıyor. Alamadığına göre demek ki geçer fiyat 1,8-2 lira. Herhalde bu cevabı veriyordur Sayın Genel Müdür de, geçen yıl ÇAYKUR 733 bin ton çay almış diyelim: 'Benim fabrikalarımın birkapasitesi var, benim kapasitem bu kadar, dolayısıyla bu miktarı 3,03'ten alırım. Daha fazla mal üretiyorsanız doğru özel sektörün kapısına, malınızı da 1,8 ya da 2 liradan satın.' Bakın, devlet bu manada da üreticisini tefecinin önüne atmaz yani ben oradaki özel sektöre de tefeci demek istemem ama arada bir yüzde 33 fiyat farkı var, bunu bir şekilde dengelemesi lazım. Zaten pazarlamanın yüzde 90'ının özel sektöre verildiğini arkadaşımız ifade ediyor yani burada bir dengeleme yapılması lazım, Karadeniz'de bu tür olayları görüyoruz' dedi.