OMÜ Ziraat Fakültesi, Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü ve özel sektör tarafından hazırlanan 'Yapay Meralarda Botanik ve Fitokimyasal Çeşitliliğin Ot Verimi, Toprak Özellikleri ve Kuzularda Canlı Ağırlık Artışı ile Antihelmintik Etkilerinin Belirlenmesi' projesiyle besi kuzularının yapay meralarda otlatılıp kaliteli ve ucuz et üretiminin arttırılması amaçlanıyor. Proje kapsamında yetiştirilen ve besi kuzularına yedirilen bitkilerle, kuzuların canlı ağırlıklarını arttırmayı, toprak özelliklerini ve antihelmintik (solucan-parazit düşürücü-öldürücü) etkileri karşılaştırarak, yapay meralarda farklı bitkilerden uygun ve kazançlı karışımları belirlemeyi hedeflediklerini söyleyen OMÜ Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Çayır Mera ve Yem Bitkileri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlknur Ayan, 'Proje sayesinde sulama yapılmayan şartlarda kuzu beslemede en uygun şartlar belirlenecek, kaba yem açığının azaltılmasına katkı sağlanacak' dedi.
'ÜÇ AYAKLI BİR PROJE'
Farklı botanik ve fitokimyasal özellikleri içeren yem bitkilerinden farkı oranlarda karışımlar oluşturulduğunu söyleyen Prof. Dr. Ayan, 'Oluşturduğumuz bu karışımları hem kaliteli kaba yem üretmek amacıyla üretecekleri yem bitkisi ot miktarını, bu ot miktarının da hayvanlar üzerindeki etkilerini belirlemek ana amacımız. Projenin üç ayağı var. Yem bitkisinden üretilen kaliteli ot miktarını arttırmak, bir diğeri bu kaliteli otla beslenen hayvanlardaki verimi yani canlı ağırlık artışı sağlamak. Şimdiye kadar oluşturulan karışımların dışında hindiba ve sinir otu da farklı bitki olarak mevcut. Bu farklı bitkiler, hayvanların sağlığına etki ederek, özellikle hayvanlardaki iç parazit miktarına etki ederek yani bağırsakları parazitleri azaltarak hayvan sağlığına ve performansına yansıyor. Bu da hayvansal verim olarak bize dönüyor. Projemizin üçüncü aşaması da bu bitkilerin aynı zamanda toprağın farklı derinliklerinden yararlanan ve toprağa bıraktıkları bazı besin maddelerinin toprağı iyileştirme özellikleri de var. Toprak analizleri de yapılacak ve toprak özellikleri de incelenmiş olacak. Deneyimiz, TÜBİTAK 1001 projesidir' diye konuştu.
'HAYVANSAL ÜRÜN FİYATLARINA YANSIMASI OLACAKTIR'
Projeyle, sulama yapılamayan şartlarda, kuzu beslemede en uygun şartların belirleneceğini ve kaba yem açığının azaltılmasına katkı sağlanacağını belirten Prof. Dr. Ayan, 'Bu yıl yağışları da iyi aldığımız için projemiz gayet iyi gidiyor. Birim alanda üretilen ot miktarı da oldukça iyi. Projenin başka bir önemli özelliği de münavebeli otlatma yöntemini sistemi burada uyguluyoruz. Bir otlatma parselimizi üçe böldük ve bir parseli iklim durumuna göre 7 gün aralıklarla otlatıyoruz. Yani hayvanlar 1 parsele tekrar 15 gün sonra geliyorlar. Bu sayede de bitkilerin büyümesi ve gelişmesi sağlanıyor. Deneme sonuçlarımızın, ülkemize ve bölgemize fayda sağlayacağına inanıyorum. Meralar, besleyici kaba yemin üretildiği ucuz yem kaynaklarıdır. Kaliteli ve ucuz yollarla hayvan beslediğimiz takdirde, kullandığımız girdiler de az olacağı için, elde ettiğimiz ürünün fiyatına da yansıma olacaktır. Üreticilerimizle de bu projemizi paylaşacağız. Bu anlamda önemli katkılar sağlanacaktır. Hayvancılıkta önemli olan kaliteli kaba yem kullanımı ve bunun daha ucuz bir şekilde elde edilmesidir ve bu da hayvansal ürün fiyatlarına yansıyacaktır. Ayrıca bu proje, koyunlarda ve büyükbaş hayvanlarda da uygulanabilir' dedi.