Toplu sözleşme görüşmeleriyle ilgili Memur-Sen Rize Şubesi tarafından basın açıklaması düzenlendi. Şube binasında gerçekleştirilen açıklamaya Memur-Sen'e bağlı sendikaların başkanları katıldı.

Memur-Sen Rize İl Başkanı Resul Usta yapmış olduğu açıklamada şu ifadeleri kullandı:

'Hepinizin yakından takip ettiği ve bildiği gibi 5. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri, 1 Ağustos günü gerçekleştirilen ilk oturumla başladı. 16 Ağustos'ta Kamu İşveren Heyeti, masaya ilk teklifini sundu. Kamu İşvereni, görüşmelerin 16.gününde, bizim tekliflerimizin kendisine iletilmesinden tam 22 gün sonra masaya teklif sundu. Kamu İşverenin toplu sözleşme masasına sunduğu ve kamuoyuna duyurduğu teklifler; gecikmeyi unutturacak kadar vahim bir içeriğe ve eksikliklere sahiptir.

Hükümetin masaya sunduğu teklifler; 'Güçlü Türkiye imkansız', 'Büyük Türkiye anlamsız' ve 'Yeni Türkiye gereksiz' fikri sabitinde debelenenler dışında hiç kimsenin aklına yatmaz, gönlünü rahatlatmaz. Daha da önemlisi Hükümet, kalkınmayı önemsediğine, adaleti öncelediğine dair ispatı ve icraatı, toplu sözleşme masasına sunduğu teklifle hem teyit hem de tescil etmelidir.

'Memur-Sen Konfederasyonunun ve yetkili sendikalarımızın toplu sözleşme teklifleri; teşkilatımız, üyelerimiz ve kamu görevlilerimiz tarafından duruma uygun, çözüme matuf, içeriği makbul, maliyeti ve mahiyeti makul teklifler olarak kabul gördü. Bu kabule rağmen, Kamu İşvereninin 24 Temmuz'da sanki kendisine hiç teklif sunulmamış, kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarına, demokratik ve sendikal haklarına, özlük hakları ve çalışma şartlarına dair tekliflerinden bihaber kalmış bir profil çizmesini ne kabul edilir ne de anlaşılır bir tutumdur.

Hükümetin masaya sunduğu 2020 ve 2021 yıllarında maaş ve ücretlere yansıtılacak artışlara ilişkin tekliflerini hatırlayalım;

Bilindiği gibi İl teklif, 2020 için % 3,5 + %3 ve 2021 için %3 + % 2,5…

Bugün itibariyle yaptığı ikinci teklif; 2020 için % 4+4 ve 2021 için % 3+3..

Maalesef bu oranlar; Hükümetin açıkladığı ekonomik hedeflerle uyumlu değil. Bu oranlar, Hükümet tarafından deklare edilen enflasyon tahminleri ve beklentilerine uygun değildir.'

5. Dönem Toplu Sözleşme masasına sunulan Kamu İşvereni teklifleri; 'kamu görevlilerine büyümeden pay vermeme haksızlığı' sona ermesi gerekirken aksine 'kamu görevlilerine bütçeden pay vermeme hastalığı' eklenme çabası olarak da görülebilir.

Bu durumda kamu görevlilerine ve onların yetkili temsilcisi konumunda konfederasyona ve sendikalara şu denilmektedir;'2020'de maaş ve ücretlerinize enflasyon beklentisinden daha düşük oranda zam yapılmasını kabul edin.

Şekere, elektriğe, doğalgaza tek seferde %15 zam yapıldı fakat maaş ve ücretlerinize dört seferde %12'nin biraz üzerinde zam yapılmasını normal kabul edin.

Merkez Bankasının 2020 ve 2021 için enflasyon hedefi %5, aynı yıllara ait enflasyon tahminleri ise %9,5 ve %5,9 iken aynı yıllara ait beklenti anketlerinin sonucu ise sırasıyla %13,9 ve %11,5 olarak kayıt altına alınmış.

Bu rakamların yanına da son 10 yıllık süreçte enflasyon hedef ve tahminleri ile gerçekleşen enflasyon arasında zaman zaman 2 kata kadar farklılıklar oluştuğu bilgisini de paylaşmak gerekiyor.

Bütün bu veriler üzerinden şunu söylemek gerekir ki;
'Memuru enflasyona ezdirmeyiz' vaadi Hükümet tarafından öncelikle teklif bandında korunması gerekir.
Bir başka anlatımla, tekliflerin 2020 ve 2021 için sırasıyla Merkez Bankasının beklenti anketindeki %13,9 ve %9,5 oranları dikkate alınarak şekillendirilmesi ve masaya getirilmesi gerekirdi.

Bu bakımdan Kamu İşvereninin teklifleri sonrasında 'ne makul ne de makbul bir teklif var sadece malul bir teklif var' dedik.

Zira bu teklifler içerdiği oranlar boyutuyla yetersizlikle ve adaletsizlikle maluldür.
Bu teklifler, 'Türkiye'nin kamu görevlilerinin beklentilerini karşılayacak cüssesi, alın terinin hakkını teslim edecek bütçesi yok' cümlesine inanmamızı beklemek nedeniyle fikren, ilmen, ahlaken maluldür.

Bizler, kamu görevlilerinin standardını yükseltecek, dertlerini küçültüp bitirecek teklifler beklerken karşımıza çıkan teklifler 'vaat ettiği standart düşük, ürettiği skandal büyük' niteliktedir.

İşveren ve emek kesimini birbirinden uzaklaştıracak bu teklifleri bir kenara koyup uzlaşmayı sağlayacak yeni bir teklif için yeterli zaman, bu teklifin maliyetini karşılayacak bütçede imkan var olduğuna inanıyoruz.

Biz, eski Türkiye'nin vehimlerinden beslenen değil, Yeni Türkiye'nin güvenine yaslanan bir teklif istiyoruz.

Türkiye'nin gücüne bizim kadar inanılırsa, Türkiye'nin büyüklüğüne bizim kadar itibar edilirse, Türkiye'nin yeni paradigmal çerçevesi bizim gibi anlaşılırsa; anlaşmamızda, adil paylaşmamızda, birlikte ve huzur içerisinde yaşamamızda çok daha kolay karşılanacaktır.

Biz, örgütlü gücümüzü yetersiz tekliflere tepki vermekten kaçınmayız. Fakat biz örgütlü gücümüzü için değil hak ettiğimizi bize teslim edecek teklifleri takdir etmek için kullanmak istiyoruz. Yeni bir teklif ve yeni bir eşik bekliyoruz. Türkiye'ye inanıyor ve Türkiye'nin gücüne itibar ediyoruz.

Memur-Sen Rize İl temsilciliği olarak; ilimizdeki Memur-Sen teşkilatlarıyla birlikte toplu sözleşme sürecini yakından takip etmeye, bizleri memnun edecek her konuda destek, üzecek ve gerecek her konuda tepki vermeye hazır olduğumuzun bilinmesini istiyoruz.'

Editör: Haber Merkezi