Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya'nın Soçi kentinde gerçekleştirdikleri baş başa ve heyetler arası görüşmelerin adından ortak basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
Rusya'da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek açıklamalarına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumartesi günü trafik kazasında hayatını kaybeden Akkuyu Nükleer Santrali'nin inşasında çalışan iki Rus vatandaşı ve Krasnoyarsk bölgesindeki barajın çökmesi nedeniyle hayatını kaybeden 15 Rus vatandaşı için başsağlığı diledi.
'MİLLÎ PARALARLA TİCARET ANLAŞMASI 100 MİLYAR DOLARLIK İKİLİ TİCARET HEDEFİNE ULAŞMADA ÖNEMLİ BİR ADIM'
Bugünkü görüşmelerin ana gündem maddesinin Suriye'deki gelişmeler olduğunu ancak ikili ilişkilerin de ele alındığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, millî paralarla ticaretin artırılmasına yönelik anlaşmanın kısa zaman önce imzalandığını hatırlatarak, bu anlaşmanın 100 milyar dolarlık ikili ticaret hedefine ulaşmada önemli bir adım olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Akkuyu Nükleer Güç Santrali ve TürkAkım projelerindeki iş birliğinin devam ettiğini, S-400'lerin de belirlenen takvim çerçevesinde teslimatlarının yapıldığını belirterek, 'Önümüzdeki dönemde de ortak çıkarlarımız doğrultusunda bu gayretli çalışmalar kararlılıkla devam edecektir. Savunma sanayi alanında da çok ciddi adımlar atıyoruz, atmaya da devam edeceğiz' dedi.
Rusya Devlet Başkanı Putin ile Suriye'de barış, huzur ve istikrarın tesisi ve Astana formatı kapsamında çok ciddi caba harcadıklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Soçi Mutabakatı'nda önemli kararlara imza attıklarını, Ankara Zirvesi'yle Anayasa Komitesi'nin kuruluşunu ilan ettiklerini, bu Komitenin de 30 Ekim tarihinde ilk kez toplanacağını açıkladı.
İdlip Gerginliği Azaltma Bölgesi'ndeki durumun da görüşmelerde gündemde olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, İdlip'te saldırılarda bir azalma yaşandığını görmenin memnuniyet verici olduğunu, burada istikrar ortamını güçlendirmenin ve kalıcı hale gelmesini sağlamanın da ana gayeleri olduğunu söyledi.
'BARIŞ PINARI HAREKÂTI'NIN GAYESİ; BÖLGEDEN TERÖR ÖRGÜTÜNÜ ÇIKARTIP, SIĞINMACILARIN GERİ DÖNÜŞÜNÜ SAĞLAMAK'
Türkiye olarak sahada sükûnetin muhafazası için var güçle çalışmayı sürdüreceklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin'e Barış Pınarı Harekatı'na dair son gelişmeler hakkında kapsamlı bir bilgi verdiğini aktardı.
Harekatın ana gayesinin bölgeden PKK-YPG terör örgütünü çıkartıp, Suriyeli sığınmacıların geri dönüşünü sağlamak olduğunu yineleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Bu harekat aynı zamanda bölücü terör tehdidini ortadan kaldırarak, Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini de garanti altına almaktadır. Bizim hiçbir ülkenin toprağında, egemenliğinde gözümüz yoktur. Türkiye olarak şimdiye kadar sahada attığımız bütün adımları hassasiyetle attık' ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı ile teröristlerden temizlediği 4 bin kilometrekarelik alana 365 bin Suriyelinin gönüllü olarak geri döndüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Bir dönem terörle, çatışmalarla anılan Suriye toprakları, Türkiye'nin katkılarıyla yıllar sonra yeniden huzura ve istikrara kavuştu. Bu modeli, Suriye'nin kuzeyindeki diğer yerlere de teşmil etmek istiyoruz' diye konuştu.
'Biz, 350 bini Kürt, 3 milyon 650 bin Suriyeli kardeşine son 8,5 yıldır kucak açan bir ülkeyiz, bir milletiz' diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de misafir edilen Suriyelilerin vatan hasretini dindirecek adımların atılması gerektiğini sözlerine ekledi.
'SURİYE'NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ VE SİYASİ BİRLİĞİNİN SAĞLANMASI NOKTASINDA TARİHÎ BİR MUTABAKATA İMZA ATTIK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Barış Pınarı Harekatı ile güvenli hale getirilecek alana önce 1 milyon, sonra da bir bu kadar Suriyelinin yerleşeceğine inandığını belirterek, buna ilişkin planları muhataplarıyla paylaştığını, uluslararası toplumun katkı ve desteğiyle de bu planları hayata geçireceklerini vurguladı.
'Bugün Sayın Putin ile terörle mücadele, Suriye'nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinin sağlanması ile mültecilerin geri dönüşü noktasında tarihî bir mutabakata imza attık' diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
'Bu muhtıraya göre Türkiye ve Rusya, Suriye topraklarında ayrılıkçı hiçbir gündeme izin vermeyecektir. 23 Ekim öğlen 12.00'den itibaren 150 saat içinde YPG'li teröristler ve silahları, 30 kilometrenin dışına çıkartılacak. Örgütün tahkimat ve mevzileri imha edilecektir. 150 saatin sonunda Barış Pınarı Harekatı alanı sınırlarının batısı ve doğusunda, 10 kilometre derinlikte Türk-Rus devriyeleri başlayacaktır. Tel Fırat ve Mümbiç'teki tüm YPG'li teröristler silahlarıyla beraber bu bölgenin dışına çıkarılacaktır. Terörist sızmalara karşı her iki ülke gereken önlemleri alacak, muhtıranın gözetimi ve koordinasyonu için ortak bir mekanizma kurulacaktır.'
'TÜRKİYE VE RUSYA, SURİYE KRİZİNİN SİYASİ ÇÖZÜME KAVUŞTURULMASI İÇİN ÇABALARINI SÜRDÜRECEK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ve Rusya'nın, Suriye krizinin siyasi çözüme kavuşturulması için çabalarını sürdüreceğinin altını çizerek, 'Putin ile varmış olduğumuz bu mutabakatın Suriye'nin kalıcı istikrarı ve terörden arındırılması yolunda yeni bir dönemi başlatacağına inanıyorum' dedi.
Muhtıranın hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Suriye'nin komşusu ve Suriye halkının dostları olarak bu ülkede barış, güvenlik ve istikrarın yeniden hakim olması için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz' ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını Rusya Devlet Başkanı Putin'e misafirperverliği için teşekkür ederek tamamladı.
MUTABAKAT METNİNİ DIŞİŞLERİ BAKANI ÇAVUŞOĞLU OKUDU
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un ardından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye ve Rusya arasında yapılan mutabakat metnini okudu. Çavuşoğlu, mutabakatta yer alan 10 maddeyi şöyle aktardı:
'Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin aşağıdaki konularda mutabık kalmışlardır:
1. Her iki taraf Suriye'nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğünün muhafazasına ve Türkiye'nin milli güvenliğinin korunmasına olan bağlılıklarını teyit ederler.
2. Terörizmin tüm şekil ve tezahürleriyle mücadele etme ve Suriye topraklarındaki ayrılıkçı gündemleri boşa çıkarma yönündeki kararlılıklarını vurgularlar.
3. Bu çerçevede, Tel Abyad ve Ras Al Ayn'ı içine alan 32 kilometre derinliğindeki mevcut Barış Pınarı Harekatı alanındaki yerleşik statüko muhafaza edilecektir.
4. Her iki taraf Adana Anlaşması'nın önemini teyit eder. Rusya Federasyonu mevcut koşullarda Adana Anlaşması'nın uygulanmasını kolaylaştıracaktır.
5. 23 Ekim 2019, öğlen saat 12.00'den itibaren, Rus askeri polisi ve Suriye sınır muhafızları, Barış Pınarı Harekat alanının dışında kalan Türkiye-Suriye sınırının Suriye tarafına, YPG unsurları ve silahlarının Türkiye-Suriye sınırından itibaren 30 kilometrenin dışına çıkarılmasını temin etmek üzere girecektir. Bu işlem 150 saat içinde tamamlanacaktır. Aynı saat itibarıyla, mevcut Barış Pınarı Harekat alanı sınırlarının batısı ve doğusunda 10 kilometre derinlikte Kamışlı şehri hariç Türk-Rus ortak devriyeleri başlayacaktır.
6. Münbiç ve Tel Rıfat'tan bütün YPG unsurları silahlarıyla birlikte çıkarılacaktır.
7. Her iki taraf terörist unsurların sızmalarının önlenmesinin temini için gerekli tedbirleri alacaktır.
8. Mültecilerin güvenli ve gönüllü şekilde geri dönüşlerini kolaylaştırmak maksadıyla ortak çalışma yapılacaktır.
9. Bu muhtıranın uygulanmasını gözetmek ve koordine etmek amacıyla müşterek bir denetim ve doğrulama mekanizması ihdas edilecektir.
10. Taraflar Astana Mekanizması çerçevesinde Suriye ihtilafına kalıcı bir siyasi çözüm bulunması amacıyla çalışmalarını sürdürecek ve Anayasa Komitesi'nin faaliyetlerini destekleyecektir.'