Başkan Hacısalihoğlu böyle bir çalışma yapıldığı için emeği geçenlere teşekkür ettiğini ve bu çalışma ile çaya verilen değerin ortaya konulduğunu belirtirken, şu ifadeleri kullandı:
'Ben günlük en az 20 bardak civarında çay içiyorum. Çay içmediğimiz zaman bir tarafımızın noksan kaldığını düşünüyoruz. Hani arabanın benzini biter ya, tabiri caizse onun gibi oluyoruz.
Allah bizlere bu doğayı vermiş ve bu doğada çay kendiliğinden ve herhangi bir kimyasal atmadan yetişebiliyor. Çayın geleceğini kurtarmak adına ve daha fazla pazarlarda yer etme adına çayın kalitesini mümkün mertebe artırmamız gerekiyor. Bu nerden başlıyor çayın dikiminden başlıyor. Ancak bundan sonra önemli olan bu çayın gerekli yapraklarını sürgüne göre toplamak. Devamında da bu çayı ezmeden, fazla hasar vermeden teslim edileceği noktaya kadar götürmek gerekiyor. Burada müstahsillere biraz daha görev düşüyor. Çay toplayanlara da çaya bir çocuğu sever gibi yaklaşmak gerektiğini anlatmak gerekiyor.
Bunun yanında daha önemli bir konu pazarlama. Biz arzu ediyoruz ki fındık gibi çayımız da tam bir ihraç ürünü olsun. Bu bir süreçtir. Şu anda Trabzon Sanayi Odası olarak bizler Avrupa'dan 3 ülke, Gürcistan ve Ermenistan olmak üzere Çay Yolu 'tea way' diye bir projeye dahil olduk. Buradaki esas amacımız ülkelerin çaylarının daha fazla tanıtımını sağlamak ve çayda kaliteyi artırma konusunu ele almaktır. Bu bizler için de büyük bir fırsattır.
Sosyal yönden baktığımız zaman çay artık bir artık aile tarımı: tıpkı fındık gibi. Zaman içerisinde bu özelliğini yavaş yavaş kaybetse de son zamanlarda bu özelliğini tekrar kazanıyor gibi. Aileler her ne kadar başka şehirlerde yaşasa bile fındık zamanı, çay zamanı aile tarımı şeklinde köyüne gelip çayını fındığını toplamak istiyor. Bu aslında orada yaşamış olduğu yorgunluğu kendi köyüne giderek eşi dostu bir arada görerek eski günleri yad etme adına bir sosyal birlikteliktir. Ne yapıp edip ailelerin çoluk çocuk bu tarımın peşinden gitmesini sağlamak gerekiyor.
Bu kampanyada çıkış çok güzel. Seçmiş olduğunuz cümleler de çok önemli. Hayde çaya bakalım denildiği zaman, işin başında fideden başlamak suretiyle, sonra da çay içilene kadar bakmak anlamı çıkıyor. Bu her yerde kullanılabilir ve bu bir farkındalık yaratacaktır. Bu farkındalık baştan başlamak suretiyle içilene kadar çayda kaliteyi ortaya koyacaktır. Bizim buna ihtiyacımız var. Bu bakımdan herkesin bu çalışmayı sahiplenmesi gerekiyor. Bu nedenlerle bu kampanyanızın çok doğru olduğunu düşünüyor ve ben de Hayde Çaya Bakalım diyorum.'