Saldırı olayını anlatan Sarıcaoğlu, 2012 yılında göreve başladığı Rize'nin Derepazarı ilçesinde görev yaparken İnşaat Mühendisliği Bölümü'nü kazandığını, tayinini il merkezine aldırmak için uğraştığını söyledi. Tayin isteğine Personel Şube Müdürü Ercan Polat'ın yardımcı olmadığını öne süren Sarıcaoğlu, 'Tayin yazılarıma hep olumsuz cevap aldım. Başka polislerin kolayca tayin olduklarına da şahit oldum. Ama benim tayin isteğim bir türlü gerçekleştirilmedi. Tayin isteğimin gerçekleşmemesini kafaya taktım. Olaydan önce hafta sonu izinliydim. İzin sırasında 'Neden benim tayinim yapılmıyor' diye düşündüm. İzindeyken gece yarısı uyandım. Yine bunları düşünmeye başladım. Hayata odaklanma sorunu yaşıyordum. Tayin, iş, okul ne olacak diye düşünüyordum. Kendi kendime attığım mesajlarım oldu. Bu tayin isteğim olmazsa amirlerimle ilgili dava açmayı da düşündüm. İşe gittiğimde bilgisayardan kendi durumumla ilgili araştırma yaptım. Doktora gitmem gerektiğini anladım. Hafta başı mesaime yeniden başladım. Sanki tayinim çıkmış gibi masamdaki eşyalarımı toplamaya başladım. Salı günü sabah okula gittim. Emniyetten talep ettiğim görüş günü için beni aramalarını bekliyordum. Beni aramayınca ben aradım. Bana 'gel, makamla görüşme olacak' dediler' dedi.

'BANA BİR ŞANS VERSEYDİNİZ DEDİM'

Olay günü Rize Emniyet Müdürlüğü'ne girdiğini ve görüşme için sıra beklediğini anlatan Sarıcaoğlu, ifadesini şöyle sürdürdü:

'Beklerken personel şubeden bir polis bana gülerek baktı. Ben de içimden 'Ercan beyden benim tayinimle ilgili bir şey duydu' diyerek olmayacağını düşündüğü için bana gülerek baktı diye düşündüm. Tabanca ve cep telefonumu özel kaleme bırakarak makama girdim. Müdür bey masanın önündeki misafir koltuğunda oturuyordu. Ercan müdür de karşısındaydı. Ben de yanlarındaki koltuğa oturdum. Müdür bana hesap sorar gibi konuşmaya başladı. Bana 'Senin derdin ne, anlat bakalım' dedi. Ben de 'Suç duyurusunda bulunacağımı kaymakama anlatmıştım, bundan haberi varmış gibi sordu' diye düşündüm. Neden tayin istediğimi anlattım. Müdür bey bana 'Oflu'sun, Derepazarı'nda çalışıyorsun, daha ne istiyorsun' dedi. Sonra yine 'Gündüz okula giden gece ne yapar' dedi. Ben de 'Ne yani gece yatar mı' demek istiyorsunuz diye cevap verdim. Müdür beye 'Bu durum beni etkilemez, gündüz çocuk bakan, gece çalışanlar bile var' dedim. Müdür bey konuşmamız sırasında bana 'Sana bir iyilik yapalım, yeni gelen polislerden birini bunun yanına ver, bunu da geceye ver' dedi. Ben de sert çıkarak, 'Bir haftada tayini çıkanlar var, niye benim tayinim olmuyor' dedim. Altuğ müdür ayağa kalktı 'Seni İkizdere'ye verdim, çık dışarı' dedi. Müdür beyin savurduğu eli göğsüme gelecek gibi oldu. Müdür bey bana 'Sabahtan beri sizin hakkınızı savunuyorum' dedi. Ben de 'Ne hakkından bahsediyorsunuz, benim hakkım ne olacak, bana bir şans verseydiniz' diye bağırdım. 'Polis olarak kendi hakkımı savunamıyorsam vatandaşın hakkını nasıl savunacağım' dedim.'

MÜDÜR BEY BANA 'YAPMA ÇOCUKLARIMIZ VAR' DEDİ

Görüşme sonrası makamdan çıktığını anlatan İsmail Sarıcaoğlu, 'Odadan çıktıktan sonra olanları parça parça hatırlıyorum. Biri bana seslendi ya da içimden bir ses mi duydum 'Silahını al' denildi. Ben de özel kaleme bıraktığım silahı aldım. Makamda yeniden müdürle göz göze geldim. Müdür bey bana 'Oğlum yapma, çoluk çocuğumuz var' dediğini hatırlıyorum. Elimde silah olduğunu, ateş seslerini ve insan siluetleri hatırlıyorum. Bana ateş edildiğini ve 'teslim ol' denildiğini hatırlıyorum. 'Kimse ateş etmesin' denildi sanki. Arkadan kelepçelendiğimi hatırlıyorum. 'Vuruldu vuruldu' diye bir ses duydum. Psikolojik bir tedavi görmedim. Olaydan 3-4 gün önce bende dikkat dağınıklığı olmaya başladı. Daha önce böyle bir şey yoktu' yönünde ifade verdi.

SANIK AVUKATI: SAĞLIKLI BİR SORUŞTURMA YAPILMADI

Sanık İsmail Sarıcaoğlu'nun avukatı Mehmet Şentürk de 'Olayda bir emniyet müdürü şehit edildi. Ancak olayı soruşturanlar polis. Burada sağlıklı bir soruşturma yapılmadığını düşünüyorum. Olayın polis tarafından soruşturulması, soruşturmayı yanlış yöne götürmüştür. Müvekkilim olayı araştırırken 'Bana ne oluyor' diye anlamaya çalışmıştır. Psikolojik kopmalar yaşamıştır. Makamdan robot gibi dışarı çıkıyor. Tabancasını almaya unutuyor hatta görevlilerin uyarısı ile tabancasını alıyor. Psikolojik uzmanlar eşliğinde soruşturmanın yürütülmesi lazımdı' yönünde savunma yaptı.

Duruşmayı şehit Emniyet Müdürü Altuğ Verdi'nin kardeşi Ertunç Verdi de izledi.

Editör: Haber Merkezi