Türkiye hububat üretiminde oldukça önemli bir konumda bulunuyor. Geçen yıl ürettiği 33 milyon tonu aşkın hububat ile Avrupa ülkeleri arasında toplam üretimde 3. sırada yer aldı. Bu her bakımdan önemlidir, ülkemizin geleceği açısından ise daha da önemlidir.
Üreticiler hükümetten emeklerinin karşılığını beklerken ülkemizin hububat üretiminin dünya sıralamasında yerini daha yukarılarda almak için destek beklemektedirler.
Enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde üretici hep kaybeden tarafta olmuştur.
2024 yılı hububat alım fiyatları açıklandı.
Bakanlık açıklamasında “Çiftçi Kayıt Sistemine kayıtlı üreticilerimize buğday için ton başına 1.750 TL'ye kadar, arpa için ton başına 750 TL'ye kadar fark ödemesi desteği verilecektir.” Denildi. İlave olarak makarnalık buğdayda 11.750 TL, ekmeklik buğdayda 11.000 TL, arpada 8.000 TL geçecektir. Denildi.
Muhalefet “Buğday fiyatları sadece çiftçinin sorunu değil, ülkenin en temel sorunudur! Ektiği buğdayı satamayan çiftçi varsa tarım yoktur! Üretim maliyetini karşılayamayan çiftçi varsa tarım yoktur!” diyor. Hatta” Dünyada gıda güvenliği ve üretim en önemli politikalardan biriyken, açıklanan buğday alım fiyatı Türkiye’nin tarımdan çıkma adımıdır!” gibi çok ilginç bir ilave yapıyor muhalefet. Açıklamanın devamında”2024 fiyatı 9.250 TL oldu. Artış sadece yüzde 12! Son 1 yılda TÜİK’in enflasyonu bile yüzde 75,45 olarak açıklandı. Motorine yüzde 105, gübreye yüzde 36 zam geldi. TMO’nun bu kararı ithalat lobileri için alındı!” gibi ağır bir suçlama dile getiriliyor.
Verimli topraklarımızda üretimi artırmanın yolu üreticileri daha çok desteklemekten geçiyor. Hükümet bu seslere kulak vermeli tarımı daha çok sübvanse etmelidir.
Üretici her sene zarar ederek daha ne kadar dayanabilir. Ekilebilir alanlardan çıkma düşüncesi bir karabasan gibi üreticilerin rüyalarına girmektedir.
Konya kadar toprağı olmayan Hollanda’nın ne yaptığını hala öğrenemedik. Bu ayıp kimindir?
Ülkemizin verimli topraklarında üreticiler memnun değilse, idare edenler çok ama çok düşünmelidirler.
Baki selam ve dua ile…