İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, '10 Ocak İdareciler Günü' nedeniyle Ankara Vilayetler Evi'nde düzenlenen programa katıldı. Programa Bakan Soylu'nun yanı sıra Ankara Valisi Vasip Şahin, Türk İdareciler Derneği Genel Başkanı Emekli Vali Saffet Arıkan Bedük ve mülki idare amirleri katıldı.
'UZMAN ÇAVUŞLARDAN AZ MAAŞ ALAN KAYMAKAMLAR VAR'
Programda konuşan Dernek Başkanı Bedük, mülki idarenin, en zor koşullarda görev yapmak için yarışılan bir meslek olduğunu söyledi. Mülki idare amirlerinin maaş için çalışmasa da maaş düzeylerinin, temsil ettikleri devletin arkalarında olduğunun bir göstergesi olduğunun belirten Bedük, şöyle konuştu:
'Mülki idare amirlerinin maaşları ile yüklendikleri görev ve sorumlulukları birbirlerine orantılı olmalıdır. Bu sebeple bazı gerçekleri ifade etmek istiyorum. Mülki idare amirlerinin maaşları kamu görevlilerine göre, özellikle hakim ve savcılara göre ciddi bir şekilde aşınmıştır. Arada çok ciddi bir fark vardır. Bu fark kimi yerde 4 bin liraya kadar ulaşmaktadır. Bizim sayımız az, toplam 1'inci sınıf mülki idare amiri sayısı 630. Yani bu 630 kişinin maaşında yapılacak zam bütçeye ne kadar yük bindirecek? 70 milyon. Yani 70 milyonluk bir yük Türkiye Cumhuriyeti devleti gibi güçlü, hakikaten ekonomik bakımdan hamle yapmış, şu anda da bölgesinde en güçlü pozisyonda olan devletimizin bunları yerine getireceğine inanıyorum. İlçelerde uzman çavuşlardan, doktorlardan daha az maaş alan kaymakamlarımız var' dedi.
'HAREKAT BÖLGESİNDE 6 HASTANE FAALİYETE GEÇİRİLDİ'
Bakan Soylu ise mülki idare amirlerinin İdareciler Gününü kutlayarak, maaşla ilgili taleplerinin önümüzdeki yıl yerine getirilmesini diledi. Türkiye'nin dünün Türkiye'si olmadığını, geliştiğini ve stratejik bir güç noktasına eriştiğini ifade eden Bakan Soylu, şunları söyledi:
'Güney sınırımızda 3 tane harekat gerçekleştirdik. Bu harekatlar sayesinde hem oluşturulmak istenen terör koridorunu temizledik, hem de orada hayatın yeniden normale dönmesi için çalışmalara başladık. Bütün devlet aklımızı sahaya yansıtıyoruz. Bilinçli ve sistemli bir çalışma ortaya koyuyoruz. 3 harekat bölgesinin toplam alanı 8 bin 161 kilometre kare ve burada yaklaşık olarak 1.5 milyon insan yaşıyor. Bu üç bölgede toplam 15 mülki idare amirimiz milli danışman olarak görev yapıyor ve toplam 18 yerel meclisle birlikte buraların yönetimine katkı veriyoruz. Buralarda biyometrik verilerle oluşturulan tanıtım kartları dağıtılıyor, plaka tescil işlemleri, silah ruhsatları, sürücü belgelerinden tutun, okullarda eğitim öğretimin yeniden başlaması, hastane hizmetlerinin yeniden verilmeye başlanması, spor kulüplerinin yeniden turnuvalar düzenlemesine kadar pek çok sahada hayatın hızla normale dönmesi için çalışmalar yapıyoruz. Bölgede doktorlarımız var, emniyet görevlilerimiz var, ve bunlar yerel birimlerle işbirliği içinde bu faaliyetleri yürütüyorlar. Sadece Fırat Kalkanı Harekat bölgesinde 653 yatak, 6 hastane faaliyete geçirilmiş olup bölgede 55 ambulans hizmet vermektedir. Yine aynı bölgede toplam 19 halı saha, bir stadyum yapılmıştır. Bu örnekleri daha çok arttırmak, elbette ki mümkündür, elimizde uzun bir liste var. Bunu yapıyoruz çünkü bu bizim için hem bir güvenlik meselesidir, hem de kendi medeniyetimizle ilgili bir meseledir. Biz oralara bigane kalamayız.'
'TÜRKİYE BUGÜN GÖÇÜ YÖNETİYOR'
Türkiye'nin bugün hazinesi ve gücüyle birlikte, büyük bir mücadelenin içinde olduğunu belirten Bakan Soylu, şöyle konuştu:
'Bugün Türkiye'nin uğraştığı meseleler, bize aslında kendi gücümüzün ne olduğunu anlatmaktadır. Türkiye bugün göçü yönetiyor. Uluslararası göç örgütü verilerine göre, Almanya'nın milli geliri 3.9 trilyon dolar, barındırdığı mülteci sayısı 1.4 milyon kişi. Fransa'nın 2.8 trilyon dolar, barındırdığı mülteci 400 bin kişi. Bizim milli gelirimiz 771 milyar dolar, ülkemizde sadece Suriyeli sayısı 3 milyon 571 bin kişi. Bu dengesizliğe rağmen biz bunu başarıyla yönetiyoruz. Keza PKK, YPG, DEAŞ, FETÖ, aşırı sol terör örgütleri. Bunların hepsiyle eş zamanlı mücadele ediyoruz. Güney ve Doğu sınırlarımızın toplamı 1855 kilometre ve burayı kaçak göçe, terörist girişlerine karşı koruyoruz. 3 tarafımız denizlerle çevrili ve yine bu deniz alanını da kaçak göçe, uyuşturucu ticaretine karşı koruyoruz. Bu fotoğrafın bir tek okuması vardır, Türkiye güçlü bir ülkedir. Hem güçlü bir ülkedir, hem de stratejik bir akılla yönetilen, bir politikası olan, yöneldiği bir hedefi olan bir ülkedir. Bunu millet himaye ediyor ve bunu bir lider yönetiyor. Daha da önemlisi hem bu milletin, hem bu liderin bir gelecek tasavvuru var.'
'DAĞLARDAKİ TERÖRİST SAYISI EN DÜŞÜK SEVİYEDE'
Diyarbakır Anneleri'ne de değinen Bakan Soylu, bugün bir ailenin daha çocuğuyla buluştuğunu belirterek, 'Babaannesinin o buluşmada ortaya koyduğu refleksi defalarca seyrettim. Biz insanız ya, hepimiz insanız. Öyke acılar yaşatmışlar ki bu topluma şunu ifade etmek isterim; Türkiye bunun üstesinden geliyor. Bizden sonraki nesiller bunun daha güzel üstesinden gelecek. Terör örgütüne katılım tarihin en düşük seviyesinde. Örgütün dağlardaki eleman sayısı da tarihin en düşük seviyesinde' dedi.
Bakan Soylu, uyuşturucuyla mücadeleyle ilgili de, '2017 yılında uyuşturucudan ölüm sayısı 941'di. Bu sayı 2018 yılında 657'ye düştü. Adli tıp rakamları geliyor. İnşallah 2019 yılında bu sayı 500'e düşmüş olacak' diye konuştu.
Konuşmaların ardından Bakan Soylu tarafından başarılı mülki idare amirlerine plaket verildi.