Tüm Özel Öğretim Kurslar, Hizmet İçi Eğitim Merkezleri, Dershaneler ve Etüt Eğitim Merkezleri Birliği Derneği (ÖZ-KUR-DER) Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Çevik, Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki merkezi sınava öğrencilerin maskeyle katılacağını hatırlatarak, 'Maskeyle nefes alma durumu ile baş edebilmek adına öğrencilerimize sınav öncesi hafta boyunca maskeyle vakit geçirmelerini ve evdeki test çözümlerini maskeyle yapmalarını tavsiye ediyoruz.' dedi.

Çevik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, LGS kapsamındaki merkezi sınavın 20 Haziran Cumartesi günü yapılacağını hatırlattı.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle mart ayından beri okullardaki eğitime ara verildiğini anlatan Çevik, gerek EBA gerek uzaktan eğitim süreçlerine dahil olarak sınava hazırlanan öğrencilerin olağan düzenlerinin bozulduğunu söyledi.

Bu yıl önceki yıllardan farklı olarak öğrencilerin kendi okullarında sınava gireceğini belirten Çevik, şöyle devam etti:

'Öğrencilerimizin genel sınav streslerinin üzerine ek olarak sosyal mesafe ve salgın kaygısı ile sınava girmelerini istemeyiz. Bu sebeple öğrencilerimizden beklentilerimiz aslında çok basit olacaktır. Salgın önlemleri kapsamında öğrencilerimiz maskeli ve sosyal mesafe kurallarına uyarak okula ve sınava alınacak. Maskeyle nefes alma durumu ile baş edebilmek adına öğrencilerimize sınav öncesi hafta boyunca maskeyle vakit geçirmelerini ve evdeki test çözümlerini maskeyle yapmalarını tavsiye ediyoruz.'

'Öğrenciler sınavdan önce sakin kalmalı'
Çevik, sınava sayılı günlerin kaldığını ifade ederek, öğrencilerin rehavete kapılmadan çalışmaya devam etmesi gerektiğini vurguladı.

Öğrencilerin sınavdan önce sakin kalmaları gerektiğinin altını çizen Çevik, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Öğrencilerin dersler dışında sevdiği aktiviteleri yapması motivasyonlarını artıracaktır. Öğrenciler hasta olmalarına, sakatlanmalarına neden olabilecek fiziksel aktivitelerden kaçınmalı, kendilerini rahatlatacak müzikleri dinlemeli, resim yapmalı. Olumlu cümlelerle konuşmak ve olumlu düşünmek de öğrencilerin motivasyonunu artıracaktır. Öğrenciler, engellere değil, hedeflere odaklanmalı.

Bu dönemde stres düzeyi önemlidir. Normal düzeydeki stres heyecana eşdeğerdir ve öğrencileri sınav için zinde tutar. Bunun için adaylar yürüyüş yapsın. Sınavı mutluluğun ve başarının tek şartı olarak görmemek gerekiyor. Öğrenciler hayata olumlu yönden bakmalı ve kendilerine güvenmelidir. Öğrencilerin streslendiği anlarda mutlu olduğu anıları düşünmesi onları sakinleştirecektir.'

'Geç yatma alışkanlığı olan öğrencilerin son hafta uyku saatini düzenlemeleri gerekiyor'
Çevik, öğrencilerin sınav yaklaştıkça uyku düzeni ve beslenmesine de dikkat etmesi gerektiğini kaydederek, geç yatma alışkanlığı olan öğrencilerin mutlaka son hafta uyku saatlerini düzenlemeleri gerektiğini vurguladı.

Sınav sabahı öğrencilerin normalde kahvaltıda ne yiyorsa aynısını yemesi gerektiğini dile getiren Çevik, 'Daha önce yemediğiniz yemekler sizi rahatsız edebilir. Kahve, kola gibi kafein içeren içeceklerden uzak durmak hem sağlık hem de stres açısından sizi olumlu yönde etkileyecektir. Kafein adrenalin salınımını tetiklediği için fazla kullanımı stres tepkilerine yol açabilir.' dedi.

Çevik, Milli Eğitim Bakanlığının yayınladığı örnek soruları çözmenin önemine işaret ederek, öğrencilere şu önerilerde bulundu:

'Önceki yıl çıkmış soruları çözmek sınava kendinizi daha hazır hissetmenizi sağlayacaktır. Deneme sınavlarına ağırlık vermek çok önemli ama özellikle gerçekten sınavdaymış gibi süre tutarak deneme çözmek zaman yönetimi bakımından size büyük avantaj sağlayacaktır. Unutmayın denemeler, gerçek sınavın provalarıdır. İyi bir performans için provalara gereken önemi vermeniz gerekir. Deneme sınavlarında yapamadığınız veya yanlış yaptığınız sorulara geri dönmeli ve onların çözüm yollarını anlamalısınız. Doğruya çevirdiğiniz her yanlış cevap sınavda size artı puan olarak geri dönecektir.'

'Sınav başarısına odaklanılmalı'
Öğrencilerin sınav başarısına odaklanarak bütün enerjisini sınava vermeleri gerektiğini anlatan Çevik, sınav sırasında dikkat edilmesi gereken hususları da şöyle sıraladı:

'Sınav başlangıç sürecinden itibaren zor sorularda zaman kaybedilmemesi gerekir. Öğrencilerimiz tur atma yöntemi ile birlikte sınav sorularını tarayarak sonuçlandırmalı. Test tekniğini önemseyin. Bazen soruların cevapları şıklarda gizli olacaktır. İşlem gerektiren sorularda kitapçık üzerindeki tüm alanları kullanmaktan korkmayın. Sınav başarısı için sınava hazırlanmak kadar zaman ve stres yönetimini yapmak da önemli. Sınav zaman dilimi içerisinde saatinizi ve sürenizi kontrol etmeyi unutmayın. Sınava iyi konsantre olmak için arada bir dinlenin, derin nefes alın, masada hep aynı pozisyonda oturmayın.

Kodlama hatalarının önüne geçmek adına her soru sonrasında kontrollerinizi sağlayarak şıklarınızı doğru işaretlemeyi unutmayınız. Sınav sırasında soru grupları arasında sürekli geçiş yapmayın, başladığınız o soru grubunun sonlandığına emin olana kadar farklı sorulara aklınızı vererek odak noktanızı dağıtmayın. Sınav sırasında etrafınızda olan biten durum ve koşullarla ilgilenmeyin. Unutmayın ki her öğrencinin yapısı farklıdır, etrafınızda farklı öğrencilerin dikkatinizi dağıtacak unsurlarına aldırış etmeyin. Sınavın sonunda optik ve kitapçık teslimi öncesi muhakkak son kontrollerinizi gerçekleştirin.'

'Sınav kaygısı yaşayan çocukların ebeveynlerinden destek alması önemli'
Her öğrencinin ders çalışma metodunun farklı olmasından dolayı stres süreçlerinin de farklı olacağını aktaran Çevik, sözlerini şöyle tamamladı:

'Bunlar her kişide farklı olarak kalp çarpıntısı, zihin bulanıklığı, terleme, iştahsızlık ya da aşırı yeme, tedirginlik, bulantı, dikkat ve odaklanmada bozulma, uyku problemleri, çalışmaya karşı isteksizlik, öz güvende azalma, yetersizlik hissetme gibi belirtilerle kendini gösterdiğini bilmeliyiz. Özellikle sınavdan önceki gün kişinin kendisiyle yüzleşeceği, hesaplaşacağı değil, çabaları için kendisine teşekkür edeceği, bedenini ve zihnini dinlendireceği gün olmalı. Sınav kaygısı yaşayan çocukların çevrelerinden ve ebeveynlerinden destek alması bu süreçte çok önemlidir. Bunun göstermelik ya da sözde olmaması gerekir. Gerçekten çocuğun yapamadıklarından ziyade, yapabildiklerine odaklanılması ve çabasının takdir edilmesi gerekmektedir.'

Editör: Haber Merkezi