Türkiye'de Osmanlı İmparatorluğundan bugüne T.C. Devlet Demiryolları 1856 yılından bu yana süregelen bilgi ve tecrübesini kurum kültürüne dönüştürmüş, demiryollarına bağlı, disiplinli çalışanları ile ulusal ve uluslararası platformda 'hızlı', 'emniyetli' ve 'ekonomik' taşımacılık hizmetlerini, paydaşları ile işbirliği içinde müşterilerine sunarak topluma ve ülke ekonomisine katkıda bulunmayı amaç edindiği halkımız tarafından yıllarca yaşanan ve bilinen bir gerçektir.
Bu bağlamada yukarıda açıkladığım gibi, Demiryollarımızın öncelikli tercih edilen bir ulaşım sistemi haline getirmek ve ülke kalkınmasının lokomotif gücü olmak noktasında son on yıldır yapılan yenilenme ve birçok şehrimize hizmete koymuş olduğu hızlı tren çalışmalarıyla adeta devrim yapmıştır.

Peki, TCDD'nin var olan misyonu ve vizyon ile yıllık kurumsal hedefleri çerçevesin de kalite yönetim sistemi şartlarından taviz vermeden çalışanları, sistemleri, alt ve üst yapısı ile ulusal politikalar ve yatırımlar ölçüsünde çağdaş teknolojiyi izleyerek müşterilerine, sürekli iyileştirilen hizmet kalitesini ve çeşitliliğini sunmaktadır. Mevcut şebeke ve araçlarını hizmete hazır tutmak, gerektiğinde yeni hatlar ve bağlantı hatları inşa etmek, diğer ulaşım sistemleri ile beslemek ekonomik, güvenli konforlu ve çevreye duyarlı taşıma hizmeti sunmak olduğuna göre, artık ülkemizin ekonomik ve turistik, lojistik ve jeopolitik açıdan en hızlı gelişen Karadeniz illerinin ortasında bulunan, Samsun'dan başlayıp, Ordu, Giresun, Trabzon, Artvin ve son nokta Batum olacak olan Demiryolu projesini hayata geçirmeyi daha fazla geciktirmemelidir.
Modern yaşam için, Modern ulaşım ve Rize'de neden demiryolu olmasın? Diyerek çalışmalarına başlayan, Rize Kent Konseyinin çalışmalarını takdir ve tebrikle karşılıyorum. Rize Demiryolu Çalışma Grubu Başkanı Eğitimci Hamit TURNA, Karadeniz Demiryolu ve hızlı tren açıklamasında diyor ki, 'Dünyada demiryolu taşımacılığı 1800'li yıllarda sanayileşme ile başlamış. Avrupa'da demiryolu raylarının döşemek için çakılan ilk çiviye 'ALTIN ÇİVİ' denmiştir. Osmanlı döneminde de aynı yıllarda demiryolu yapımı başlamış, ilk demiryolu İzmir-Aydın arasında 1856-1866 (130 km.), Cumhuriyete kadar 4000 km. demir yolu yapılmıştır. Cumhuriyet döneminde 1923-1938 arasında 3.014 km. demiryolu yapılmıştır. Atatürk'ün ölümünden sonra demiryolu yapımı yavaşlamış, 1939-1950'ler arasında 779 km. 1951'den sonra 878 km. 1938-1950 yıllarında kazma ve kürekle günde 600 metre demiryolu yapılırken 1939-1950 döneminde günde 200 metre 1951'den sonra da günde 50 metre demiryolu yapılmıştır. Dünya demiryolu ağlarıyla birbirine bağlanırken biz karayollarına ağırlık vermişiz. Demiryolunu, vagonları biz yapabilirken karayolu için asfalt petrolünü, taşıtları, taşıtların yakıtlarını dışarıdan almışız ve petrole bağımlı bir ülke durumuna düşmüşüz. Rize'de daha da acı bir durum olmuş. Ruslar tarafından döşenen rayları söküp ev yapımında kulanmışız. Bizler artık daha fazla geç kalmadan, Rize'den Karadeniz 'Demiryolu ve Hızlı Tren' için el ele tutuşarak sesimizi duyuralım.

Cumhuriyet kurulduktan 3 gün sonra Samsun-Fatsa Demiryolunu kazma ve küreklerle yapan Karadenizliler, Doğu Karadeniz'deki illeri birbirine daha sıkı bağlayan demiryolunun yapımı için ellerinden geleni yapacaklardır. Doğu Karadeniz'de yaşayan herkes özellikle bölgemizin milletvekilleri, bakanlarımız ve Sayın Başbakanımızı Karadeniz'i diğer bölgelere demir kollarla bağlamaları için atılım yapmaya davet ediyoruz. Rize ve Doğu illerimizin başta ekonomileri olmak üzere, Ovit tüneli demir yoluyla çok daha anlam ve önem kazanacaktır.' demektedir.

Şu bir gerçektir ki, yakın tarihlerde mevcut hükümet tarafından hayata geçirilecek olan, Samsun'dan, Batum'a ve Doğu illerinden'de gelecek olan bağlantılarıyla, Karadeniz demir yolu projesiyle bu iki bölge ekonomik büyüme ve gelişme başta olmak üzere, her alanda atağa kalkacaktır. Bu önemli projeyi gerçekleştirecek olanda, Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır. O zaman gelin hep birlikte, hızlı trenle uzakları yakınlaştıralım, çelik kollarla dünyayı kucaklayalım.