Kur'an-ı kerim nazmı ilahîdir. Kelimeleri yanyana dizen Allah-ü teladır. Allah-ü tela tarafından dizilmiş olarak ayetler halinde gelmiştir. Cebrailaleyhi selam, bu ayetleri, bu kelimelerle ve bu harflerle okumuş, Muhammed aleyhi selam da, işiterek ezberlemiş ve hemen eshabına okumuştur. Allah-ü tela, Kur'an-ı kerimi, harf ve kelime olarak Kureyşlügati ile gönderdi. Bu harfler mahlûktur. Bu harf ve kelimelerin manası, kelam-ı ilahîyi taşımaktadır. Bu harflere, kelimelere ve kelam-ı ilahîyi gösteren manalaraKur'an denir. Kelam-ı ilahî olan Kur'an mahlûk değildir. Allah-ü telanın diğer sıfatları gibi ezelî ve ebedîdir.

Kur'an-ı kerimin inmesi, 23 sene sürmüştür. Tevrat, İncil ve diğer ilahî kitaplar ise, hepsi birden, bir defada inmişti. Hepsi insan sözüne benziyor ve lafızları da mucize değildi. Onun için çabuk bozulup değiştirildi. Kur'an-ı kerim ise, Muhammed aleyhi selamınmucizelerinin en büyüğü olup insan sözüne benzemez.
Cebrailaleyhi selam her sene bir kere gelip, o zamana kadar inmiş olan Kur'an-ı kerimi, Levhil mahfuzdaki sırasına göre okur, Peygamber efendimiz dinler ve tekrar ederdi. Ahiretiteşrif edeceği sene, iki kere gelip, tamamını okudular. Muhammed aleyhi selam ve Esabı kiramdan çoğu, Kur'an-ı kerimi tamamen ezberlemişti. Muhammed aleyhi selam, ahiretiteşrif ettiği sene, halife Hazret-i Ebu Bekir, ezber bilenleri toplayıp ve yazılı olanları getirip bir heyete bütün Kur'an-ı kerimi, kağıt üzerine yazdırdı. Böylece (Mushaf) denilen bir kitap meydana geldi. 33 000 Sahabe bu Mushaf'ın her harfinin, tam yerinde olduğuna söz birliği ile karar verdi. Hazret-i Osman 6 tane daha Mushaf yazdırıp, Bahreyn, Şam, Mısır, Bağdat, Yemen, Mekke ve Medine'ye gönderdi. Bugün, bütün dünyada bulunan Mushaflar, hep bu yedisinden yazılıp, çoğalmıştır. Aralarında bir nokta farkı bile yoktur. Kaynak: Tam İlmihal, Saadeti Ebedîyye.