Engin Özkoç, koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden BTP Genel Başkanı Haydar Baş'a Allah'tan rahmet, ailesine ve partisine başsağlığı diledi.
İnfaz düzenlemesi teklifinin dün gece Genel Kurulda kabul edildiğini anımsatan Özkoç, 'Bu yasa adalet kavramına aykırıdır. Adalet herkesi kucaklarsa bir anlam teşkil eder. Adaletin elindeki kılıç keskin, terazi ise dengede olmalıdır. Eğer iktidara karşı işlenen suçlar affedilmeyip, topluma karşı işlenen suçlar affedilirse, adaletin kılıcı körelir, terazisinin dengesi bozulur.' ifadelerini kullandı.
Özkoç, bir kişinin, akademisyen olup barıştan yana konuştuğu, sadece gazetecilik görevini yaptığı veya iktidara karşı olduğu için cezaevinde tutulmasının adil olmadığını, vicdana sığmadığını öne sürerek bu nedenlerle CHP olarak bu yasaya 'Hayır.' dediklerini belirtti.
'İçişleri Bakanı, 250 bin kişinin hayatını tehlikeye attı'
Engin Özkoç, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun istifasından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın haberinin olup olmadığını bilmediklerini söyledi.
Soylu'nun hafta sonu sokağa çıkma yasağını ilan etmesinin ardından 250 bin kişinin sokağa çıktığını belirten Özkoç, 'Bu İçişleri Bakanı, 250 bin kişinin hayatını tehlikeye attı. Emri veren AKP Genel Başkanı, emri uygulayan Soylu, mağdur olan 250 bin kişi ve onların yarattığı bulaş.' dedi.
Özkoç, Sağlık Bakanlığının koronavirüse ilişkin geçen hafta ve bu haftaya ilişkin haritalarını göstererek 'Türkiye'nin gerçeği bu. Bulaşı, vaka sayısını görüyor musunuz? Bu bile gerçeği yansıtmıyor. Bu sadece yapılan testler sonucunda koronavirüsle ilgili hasta sayısını gösteriyor.' diye konuştu.
Soylu'nun 'sokağa çıkma yasağı kararına ilişkin eleştiri ve hakaretleri kabul ettiği' yönündeki açıklamasını anımsatan Özkoç, 'Senin hakaretleri kabul etmen, kimin hayatını kurtarıyor? Soylu'nun istifası doğru bir karar, bunun için geç kaldı. Sen Türkiye Cumhuriyeti'nde İçişleri Bakanı olmaya layık değilsin.' görüşünü savundu.
Özkoç, koronavirüsle mücadele sürecinin kötü ve şeffaf olmayan şekilde yönetildiğini iddia etti.
'Koronavirüs hafta içi bulaşmıyor mu?'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, bu hafta sonu da sokağa çıkma yasağı uygulanacağını açıkladığına işaret eden Özkoç, 'Bu koronavirüs hafta sonları insanlara bulaşıyor da hafta içi bulaşmıyor mu?' diye sordu.
İktidarın, tüm hafta sokağa çıkma yasağı uygulaması halinde, vatandaşların kiralarını, zararlarını, maaşlarını karşılayamayacağını ileri süren Özkoç, 'Neden? Çünkü devletin kasasını 18 yılda boşalttılar. Hazinede para yok. Bu devlete, millete, ülkeye yaptıklarınızdan vazgeçin.' değerlendirmesinde bulundu.
Özkoç, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Hala Cumhurbaşkanlığının en üst yetkilisi kendisine şömine yaptırıyor, bahçesini düzenliyor. Bu kişi memur. Sizin için koronavirüsü varmış, insanların hayatıymış, ölümle karşı karşıyalarmış, yoksulluk almış gitmiş hiç önemli değil. Siz bir saray daha yapın. Türkiye İngiltere'ye, Balkan ülkelerine maske gönderecek ama vatandaşına karşılıksız bir maskeyi ulaştırma becerisini gösteremeyecek. Böyle bir şey olabilir mi?'
'(Yapamadıysak, karalayalım) diyorlar'
Özkoç, CHP'li belediyelerin canla başla çalıştığını, sahra hastaneleri yaptığını ifade ederek bu tür tesislerin dünya örnekleri ile Adana'daki sahra hastanesinin fotoğraflarını gösterdi.
Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanlığının sahra hastanesi yapımına yönelik bir çaba içerisinde olmadığını öne süren Özkoç, 'Ama Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar yapınca 'Biz bu hizmeti yapamadıysak, karalayalım.' diyorlar.' şeklinde konuştu.
Sağlık çalışanlarına şiddetin önlenmesine yönelik kanun teklifinin bir an önce yasalaşmasını istediklerini vurgulayan Özkoç, koronavirüs salgınına ilişkin ekonomik önlem paketinin bu hafta Genel Kurulda görüşülmesinin beklendiğini kaydetti.
CHP'li Özkoç, yeni pakette kısa çalışma ödeneğinin herkesi kapsayacak olmasının, su faturalarının 3 ay ertelenmesinin ve çiftçiye yönelik desteklerin artırılmasının doğru olduğunu vurguladı.
'AKP iktidarı savruluyor'
Engin Özkoç, TBMM Başkanlığına bugün sunulan yasa teklifine yönelik AK Parti grup başkanvekilleriyle toplantı gerçekleştireceklerini, teklife son halinin verileceğini bildirdi.
Özkoç, 'İçişleri Bakanı Soylu'nun istifasında danışıklı dövüş yapıldığı' iddialarına ilişkin değerlendirmesinin istenmesi üzerine, 'AKP üçe bölünmüş durumda. Bizi ilgilendiriyor mu? Hiç ilgilendirmiyor. Bizi, 'bakan' sıfatıyla, bürokratlarıyla birlikte Türkiye ile ilgili aldıkları kararlar ilgilendiriyor. Türkiye ile ilgili aldıkları kararlar ölüm getiriyor. Hiçbir kararı erkenden alıp, şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşıp, Bilim Kurulunun ifade ettiği şekilde uygulamaya sokamadılar.' dedi.
Bankaların kredi vermediğini öne süren Özkoç, iktidarın, koronavirüsle mücadeleye yönelik tedbirlerinin birçoğunu yerine getiremediğini öne sürdü.
Engin Özkoç, başka bir soruya ise 'İnfaz yasasını Anayasa Mahkemesine götüreceğiz. Hazırlıklara arkadaşlar hemen başlayacaklar. İnfaz yasası, Genel Başkanımızın emriyle, yaşam hakkının savunulması açısından içerideki düşünce suçluları, akademisyenler, siyasetçileri, herkesi kapsayacak bir şekilde çıkması için biz mücadele etmeye devam edeceğiz.' karşılığını verdi.