Ekmek Teknesi'nin 'Ölü'sü, Bez Bebek'in 'Joker'i ve Leyla ile Mecnun'un 'Yedek Kamil'i olmak üzere birçok dizi ve filmde unutulmaz karakterlere can veren oyuncu Mehmet Usta, '1001 Gözle Rize Kısa Film Festivali' kapsamında düzenlenen online söyleşi programına katıldı.

Düzce doğumlu olmasına rağmen aslen Trabzonlu olduğunu belirten Usta, oyunculuk hayalinin çocukluk dönemlerimde başladığını söyledi.

İlgi, bilgi ve beceriyi oyunculuğun olmazsa olmazı olarak gördüğünü ifade eden Usta, "Bu üç ayaktan bir tanesi eksikse oyunculuk da eksik kalıyor. Oyunculuk aslında bir beceri işidir. Ben onu bir lütuf olarak da görüyorum. Atatürk'ün dediği gibi, 'Sanatçı alnında ışığı ilk hisseden insandır'. Oyunculukta yetenek muhakkak çok önemli ama altını doldurmadığınız zaman bir şeyler eksik kalır. Dolayısıyla oyunculuğu perçinleyebilmek için çok iyi bir eğitimden de geçilmesi gerektiğini düşünüyorum." dedi.

"Sinema Kendi İçinde Tiyatroyu da Barındırıyor"

Son zamanlarda dizi ve film projeleri nedeniyle tiyatroya yeterince zaman ayıramadığını söyleyen Usta, "Tiyatro her zaman benim kıymetlim oldu. Sinema, dizi ve tiyatro oyunculuğu arasında metodolojik olarak bir fark olabilir. Sinemada oyunculuk metodları biraz farklı. Orada sizi kayda alan kameralar, bir takım teknolojik malzemeler var. Tiyatro biraz daha sıcak yenen bir yemek. Tiyatroda sahneye çıktığınız zaman o an ki duygu ve enerjiyi izleyicilerle paylaşabiliyorsunuz. Sinema kendi içinde tiyatroyu da barındırıyor. Bu anlamda biraz daha zengin diyebilirim." ifadelerini kullandı.

"'Ekmek Teknesi'nin Benim İçin de Ayrı Bir Yeri Vardır"

Usta, 'Ölü' karakterini canlandırdığı 'Ekmek Teknesi' dizisinin aradan yıllar geçmesine karşın sevilmeye devam edilmesi hakkında şunları söyledi:

"En başta samimiyet 'Ekmek Teknesi'nin unutulmamasını sağladı. O samimiyeti bir şekilde içinizde yaşatmayı başarırsanız, bu durum seyirciye de sirayet ediyor. Bu anlamda unutulmaz bir iş oldu. Bütün işlerim için aynı şeyi söyleyebilirim ama Ekmek Teknesi'nin benim için de ayrı bir yeri vardır."

"Oyunculuk Güzel Olduğu Kadar Zor ve Çetin Bir Yol"

Dizi, sinema veya tiyatro sektöründe çalışmak isteyen gençlere tavsiyelerde bulunan Usta, "Oyunculuk güzel olduğu kadar zor ve çetin bir yol. Çok fazla sabır ve sebat gerektirir. Bunun için iyi bir altyapı hazırlamanız gerekiyor. Günümüzde imkanlar eskiye göre daha fazla. Örneğin yönetmen olmak isteyen bir kişi, en basitinden elindeki telefonla bile bir şeyler çekebilir. Rize'de hikayeler bitmez. Hiçbir şey yapamıyorsanız, şöyle bir yaylaya çıkıp orada yaşlı amca ve teyzelerin hayatını dinlerseniz, dünya kadar hikayeye ulaşırsınız. Onları ve yapacağınız gözlemleri biriktirmeniz lazım. Oyunculuğun en baş kaynağı gözlemdir." diye konuştu.

"Renk Skalamı Farklı Tutmaya Çalışıyorum"

Rol ayrımı yapmadığını belirten Usta, "Her rolü oynarım. Zaten onu yapmaya çalışıyorum. Renk skalamı farklı tutmaya çalışıyorum ama biraz daha ekstrem ve uçarı karakterleri sevdiğimi itiraf edeyim." dedi.

Usta, senaryo ve oyunculuk arasında kıyas yapılamayacağını söyleyerek, "Sinema içinde birçok işleyişi barındırdığı için tüm sac ayakları çok önemlidir. Sadece birisi için 'daha kıymetli' diyemeyiz." şeklinde konuştu.

"Bu Sektörün Devam Edebilmesi İçin Seyircinin Teveccühünün Olması Lazım"  

Kovid-19 sürecinin sektör üzerindeki etkilerini değerlendiren Usta, şu ifadeleri kullandı:

"Pandemi herkesi çok derinden etkiledi. Bizim yaptığımız şeylerin seyirciye ulaşması, bu sanatsal üretimin devam etmesi gerekir. Şimdi bir sinema filmi çekebilmek için sete gitmeniz, dolayısıyla dışarıda olmanız lazım. Biz sabır ve sebatla bunu yapmaya devam ediyoruz. Bu filmlerin hem üretilmesi hem de seyirciye ulaştırılması inanın çok zorlaştı. Biraz daha dikkatli olmayı başarsak, aslında yaşamımızdan çok fazla ödün vermeden normal yaşantımızı devam ettirebiliriz. Umarım kısa bir zamanda bu beladen bütün dünya ve insanlık kurtulur. Sinemalar hassas çalışmalarla steril hale getiriliyor. İzleyiciler de tedbirlere uyarak salonlara gitmeleri gerektiğini düşünüyorum. Sinemalar insanlar yüz yüze olmadığımız, konuşmadığımız alanlar. Bu kültürel üretimin devamı için o filmlere kıymet gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bunları yapmazsak, filmler yapmış oldukları masrafları çıkaramaz. Bir şekilde bu sektörün devam edebilmesi için seyircinin teveccühünün olması lazım."

Rize ve Karadeniz'in her yerini çok sevdiğini ve kendisi için önemli manaya geldiğini söyleyen Usta, önümüzdeki süreçte pandeminin de sona ermesiyle Rize'deki bir sonraki film festivaline yüz yüze katılmak istediğini belirtti.

Editör: Haber Merkezi