Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Elif Şen, 18 Kasım Dünya KOAH Günü dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, KOAH'ın nefes darlığı, öksürük ve balgam yakınmalarına neden olan, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu söyledi.

Sigara ve diğer tütün ürünleri, biyoyakıtlar, hava kirliliği, iş ortamındaki zararlı toz, gaz ve partiküllerin solunmasının KOAH için başlıca risk faktörleri olduğunun altını çizen Şen, ayrıca doğum öncesi ve sonrasında akciğer gelişimini bozan düşük doğum ağırlığı, prematüre doğum, çocukluk çağında geçirllen solunum yolu enfeksiyonları gibi etmenlerin yaşamın ilerleyen döneminde de hastalık riskini artırdığının belirlendiğini vurguladı.

Şen, 'Dünyada yaklaşık 300 milyon KOAH hastası vardır. KOAH dünyada ölüme neden olan hastalıklar içinde üçüncü sıradadır.' dedi.

KOAH'ın tanısının 'nefes ölçüm testi' ile konulduğunu anlatan Şen, şu bilgileri verdi:

'KOAH tanısı konulan kişilerin sigarayı bırakmaları, zararlı toz, gaz dumanından, hava kirliliğinden uzak kalmaları gerekir. KOAH tedavisinde nefes açıcı özellikte 'inhaler' adı verilen ve solunum yolu ile uygulanan ilaçlar kullanılır. Nefes yoluyla uygulanan bu tedavilerin amacı hava yollarındaki daralmayı ve iltihabı azaltmaktır. Nefes yoluyla alınan ilaç tedavilerinin düzgün uygulanması gerekir. Solunum yetmezliği olan KOAH'lı hastaların tedavisinde evde oksijen tedavisi veya evde solunum cihazı tedavisi gibi ek tedavilere ihtiyaç duyulabilir. Hastalığın kötüleşmesine neden olan ve seyrini etkileyen, hatta ölümlere neden olan nefes darlığı, öksürük ve balgam yakınmalarının arttığı dönemler görülebilir. Bu duruma KOAH atağı denilmektedir.'

Şen, solunum enfeksiyonlarından kaynaklanan atakların önlenmesi ile zatürreden korunmak amacıyla hastalara grip ve zatürre aşılarının yapılması önerisinde bulunduklarını dile getirdi.

KOAH'da fiziksel aktivitenin kısıtlandığını aktaran Şen, 'O nedenle uygulanan tıbbi tedavilerin yanı sıra fiziksel aktivitelerini sürdürmeleri ve gerekirse akciğer rehabilitasyonu uygulanması hastaların günlük yaşamlarının daha aktif ve daha kaliteli hale gelmesini sağlar.' diye konuştu.

'Pandemi sürecinde tedaviye ara verilmemeli'
Ankara Üniversitesi Hastaneleri Başhekimi, Göğüs Hastalıkları Uzmanı ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Akın Kaya da tüm dünyayı etkileyen Kovid-19 pandemisinden KOAH hastalarınında etkilendiğinin altını çizdi.

Kaya, şunları kaydetti:

'KOAH hastalarında Kovid-19 daha sık görülmemekle birlikte, ağır Kovid-19 hastalığı riskinin bu hastalarda 5 kat arttığı bildirilmiştir. KOAH hastalarının bu enfeksiyondan korunmak için alınması gereken önlemlere uymaları son derece önemlidir.

Pandemi sürecinde KOAH hastalarının mevcut tedavilerini düzenli almaları, tedaviye ara vermemeleri ya da bırakmamaları gerekir. Pandeminin başlangıcından itibaren diğer kronik hastalıklarda olduğu gibi KOAH'lı hastalar da reçeteye gerek duymadan raporlu KOAH ilaçlarını almaya devam etmektedirler.

Oksijen ve ev solunum cihazı tedavilerine de aynı şekilde devam edilmelidir. KOAH atak ile ilişkili yakınmalar Kovid-19 enfeksiyonunda da görülebilir. Kovid-19, KOAH hastalarında daha ağır hastalığa neden olabileceği için doğru tanı önemlidir.'

Editör: Haber Merkezi