Dünya fındık üretimi ve pazarının büyük kısmını elinde bulunduran Doğu Karadeniz'de bitkilere dadanan 'kahverengi kokarca' adlı böcek türü başta fındık olmak üzere birçok bitki için tehdit oluşturuyor. 300'den fazla bitki türünde beslenebilen istilacı böceğin erginlerinin uzun mesafelere uçabilme yeteneğinde olması, yayılışını kolaylaştırıyor.İstilacı böcekle biyolojik mücadele için anavatanı Çin olan samuray arı olarak bilinen 'Japonika arı' türünün ithalatı gerçekleştirildi. Arılar, bu yıl Artvin ve Rize'de doğaya bırakıldı. Doğaya salınan arıların, böceğin yayılmasının önüne geçmesi hedefleniyor.

'SAMURAY ARILARI DOĞAYA SALINDI'

Ordu Üniversitesi (ODÜ) Ziraat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Faruk Akyazı, 2018 yılında Gürcistan sınırından Türkiye'ye giren kokarcanın sebze ve meyveler için tehlike oluşturduğunu belirterek, '2018 yılında Gürcistan sınırından ülkemize giriş yapan kahverengi kokarca artık ülkemize yerleşip, yavaş yavaş kendisini göstermeye başladı. Bu zararlının beslendiği türlerin arasında en önemlisi fındık geliyor. Bu böcek gerek sebzelerde olsun, gerekse meyvelerde olsun büyük oranda zararlar meydana getirmektedir. Bu yeni bir zararlı olduğu için mücadeleye yönelik zararlının ülkemizde nasıl bir yaşam tarzına sahip olduğuna yönelik biyolojisini inceliyoruz. Bunun kaynağına baktığımız zaman Çin'den gelen bir zararlı olduğu için orada bir zarar oluşturmuyor. Buradaki zarar vermeme konusu araştırılıp bakıldığında samuray arısı dediğimiz bir arı bunun yumurtalarını parazitliyor. Bunun ile ilgili ülkemizde şu anda Karadeniz Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü'nde bu zararlı ile mücadele edebilmek için arı üretimine başlanıldı. 2023 yılı itibari ile doğaya salındı. Özellikle Gürcistan sınırına yakın Artvin, Rize bölgelerimizde fındıklarda zarar oluşturmaması adına bu arıların salımı gerçekleştirildi' diye konuştu.

'ÇATILARA, BARINAKLARA YERLEŞİYORLAR'

Son günlerde böceğin popülasyonunda görülen artışın ardından vatandaşlara çağrıda bulunan Akyazı, 'Burada topyekun bir mücadele yapılması gerekiyor. Çiftçilerimiz, bakanlık, bilim insanları, özel sektör hepsi elinden gelen çalışmaları gerçekleştirmesi lazım. Zararlımız çünkü istilacı. Yani bir adet zararlı canlı kalmış olsa, bu zararlı ikinci dölüne ulaştığında 6 milyonunun üzerinde böcek meydana geliyor. Bunlar çok büyük rakamlar. Karadeniz insanı yazın köyde işlerini güçlerini yapıp bitirdikten sonra şehre göçüyor. Yani terk ediyoruz köylerdeki evlerimizi. Bu böceklerin biyolojisi incelendiğinde eylül ve ekim ayından itibaren bunlar evimizin çatılarına, pencerelerin kenarlarına, barınaklara yerleşiyorlar. Sahipsiz bıraktığımız köylerdeki evlerimizde artık böcekler kalıyor. O yüzden köyümüze, kentimize kışın haftada 1 gün de olsa gidip evin içerisini, dışarısını kontrol etmeliyiz. Bu böceğin zararlarının önüne geçilmesi adına görülen yerde bunu imha etmek gerekiyor. O yüzden mücadeleye hep birlikte devlet, çiftçi, bilim insanları el ele verip bu şekilde mücadele verilmesi gerekiyor' ifadelerinde bulundu.

'BUNU BİR COVİD VEYA PANDEMİ GİBİ GÖRMEMİZ LAZIM'

Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Cem Şenocak da, böceğin sahil kesimlerde ağırlıklı olarak görüldüğünü ifade ederek, şöyle konuştu:

'Bu böcek önce bir bölgeyi, sonra genişleyerek tüm Türkiye'yi tarım aralarının tamamını tehdit ediyor. Özellikle Ordu'da fındıkta bu son dönemde aşırı görülüyor. Bu sezon ağırlıklı olarak Fatsa ve Perşembe'nin belirli bölgelerinde çok büyük zarar verdi. İlimizin ve bölgemizin en önemli ürünü olan fındığımızı birkaç sene içerisinde mücadele edilmez ise tamamı ile yok edebilecek bir böcekten bahsediyoruz. Aslında bunu bir Covid veya pandemi gibi görmemiz lazım. Bu tek başına mücadele ile olmaz. Topyekun bir mücadele çok önemli. Şu anda bu böcek sahil bölgelerinde görülüyor. Kışlak için bunlar evlerde, ahırlarda, tüllerde, perdelerde görülüyor. Öncelikle gördüğümüz yerlerde bunu imha etmeliyiz. İkincisi de mayıs, haziran, temmuz aylarında muhakkak ilaçlamaların çok iyi yapılması gerekiyor.' (DHA)

Editör: Haber Merkezi