Hak-İş Konfederasyonu'nun 1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü kapsamında hazırladığı 1 Mayıs Bildirisini, Hak-İş Rize İl Başkanı Fatih Kandemir tarafından Rize Valiliği Atatürk Anıtı'nın önünde kamuoyu ile paylaşıldı.
Kandemir, yaşanan deprem felaketinin ardından birlikte ayağa kalkacaklarını vurgulayarak, 'HAK-İŞ olarak, bugün inşallah depremzede kardeşlerimizle, üyelerimizle, emekçilerimizle yaralarımızı birlikte sarmak, kucaklaşmak için buradayız. Birlikte yeniden ayağa kalkmak, birlikte mücadele etmek, Biz birlikte güçlüyüz demek için buradayız, meydanlardayız. Asrın felaketi olarak anılan bu depremde binlerce emekçimiz vefat etmiş, binlerce kardeşimiz yaralanmıştır. Buradan hayatını kaybeden üyelerimize, ailelerine ve tüm vatandaşlarımıza Cenab-ı Allah'tan rahmet, geride kalan yakınlarına ve tüm ülkemize baş sağlığı diliyoruz. Yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz.Emeğin, alın terinin, dayanışma ve yardımlaşmanın gücüne inanan konfederasyonumuz, deprem bölgesindeki üyelerimiz başta olmak üzere tüm vatandaşlarımıza destek olmak için yardım çağrısını yinelemektedir.' dedi.
Tüm teşkilatlarıyla birlikte omuz omuza mücadeleye devam ettiklerini belirten Kandemir, 'İş kazalarının, meslek hastalıklarının olmadığı bir çalışma ortamı için, emeğimizin ve alın terimizin karşılığı için, işsizlik ve gelir endişesi olmayan onurlu bir hayat için, birlik, dayanışma ve beraberlik ruhu ile meydanlarda sizlerin güçlü sesi olmaya devam edeceğiz.' diye konuştu.
TALEPLERİ SIRALADI
1 Mayıs'ta taleplerini yinelediklerini aktaran Kandemir şunları söyledi:
'Bütün çalışanları ve toplu sözleşme düzenini koruyacak, çalışanların aileleri ile birlikte insanca yaşamasına imkan tanıyacak ücret düzenlemelerinin yapılmasını talep ediyoruz. Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun yapısının katılımcı bir anlayışla yeniden belirlenmesini istiyoruz. Milli gelirden, ekonomik büyümeden ve refah artışından hak ettiğimiz payı almak istiyoruz. İnsanı merkeze alan daha adil ve sürdürülebilir bir ekonomi istiyoruz. Bireyi esas alan düzenli asgari gelir yardımı sisteminin kurulmasını istiyoruz. Emekli aylığı alt sınırının asgari ücret düzeyine yükseltilmesini talep ediyoruz. Tüm emekçilerin ücretlerinin enflasyona karşı korunmasını talep ediyoruz. Vergi oranlarının düzenlenmesini, kriz sürecinde tüm ücretlilerden alınan vergi oranının yüzde 10 olarak belirlenmesini talep ediyoruz. Aile yükümlülüklerini dikkate alan bir vergi sistemi istiyoruz.
'ESNEK ÇALIŞMANIN, İNSANA YAKIŞIR İŞ ÇERÇEVESİNDE ELE ALINMASINI TALEP EDİYORUZ'
Kapsam dışında kalan işçilerin kadroya alınabilmesine imkan sağlayacak bir düzenlemenin yapılmasını, kadroya geçen işçilerin tayin, becayiş haklarının verilmesini istediklerini belirten Kandemir, 'Bütün kamu çalışanlarının Kamu Çerçeve Protokolü'ne dahil edildiği bir model talep ediyoruz. 6772 sayılı kanun uyarınca ilave tediye alamayan belediye şirketlerinde çalışanların da kamu işçilerinin kapsamına da dahil edilmesini istiyoruz. İş kazası ve meslek hastalıklarının yaşanmadığı bir çalışma hayatı talep ediyoruz. Kayıt dışı istihdamın ve çocuk işçiliğinin önlenmesini, işsizlik oranlarının düşürülmesini istiyoruz. 4857 Sayılı İş Kanunun, işgücünün değişen şartlarına uygun iş güvencesi ve sendikalaşmayı güçlendirecek şekilde güncellenmesini istiyoruz. Esnek çalışmanın, insana yakışır iş çerçevesinde ele alınmasını talep ediyoruz. Kıdem tazminatının şarta bağlı olmaksızın uygulanmasını, kıdem tazminatına erişimin kolaylaştırılmasını ve güvence sağlanmasını talep ediyoruz. Kamuda çalışan geçici işçilerin daimi işçi kadrolarına geçirilmesi konusunda taleplerimizin tam olarak gerçekleşmesi için mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Mevsimlik kamu işçilerinin hizmet akitlerinin askıda olduğu sürelerde hak kayıplarının engellenmesine yönelik hukuki düzenlemelerin hayata geçirilmesini istiyoruz.' dedi.
'ÇOCUK İŞÇİLİĞİNİN ÖNEMSENMESİNİ İSTİYORUZ'
Kandemir, engelli ve yaşlı bireyler başta olmak üzere tüm kırılgan gruplar için güvenli ve erişilebilir şehirler talep ederek, 'Kadın, genç ve engellilerin istihdamının artırılmasını, işe giriş imkanlarının ve istihdamda kalıcılıklarının geliştirilmesini istiyoruz. Kadına yönelik şiddet ve tacizin son bulmasını, çocuk istismarının ve çocuk işçiliğinin önlenmesini istiyoruz. ILO'nun C190 sayılı sözleşmesinin ülkemiz tarafından onaylanmasını istiyoruz. İşyerlerinde 'Şiddete Sıfır Tolerans Belgesi' önerimizin imzalanmasını ve uygulanmasını istiyoruz. 20 işkolunun tamamında Sektörel Sosyal Diyalog Komitelerinin kurulmasını talep ediyoruz. Sosyal diyalog mekanizmalarının tam katılımcılık ilkesine uygun bir anlayışla yeniden yapılanmasını talep ediyoruz. Ekonomik ve Sosyal Konsey, Üçlü Danışma Kurulu ve Çalışma Meclisinin yeniden aktif bir şekilde toplanmasını talep ediyoruz. Çalışma hayatının dijitalleşme ve yeşil dönüşüm süreçlerine uyum sağlayabilmesi için adil bir geçiş planının oluşturulmasını istiyoruz. Ülkemize sığınan mülteci ve göçmen kardeşlerimiz için sürdürülebilir, uyum ve işbirliği çerçevesinde yeni politikalar oluşturulmasını istiyoruz. Afetlere hazırlık, müdahale ve yeniden inşa konusunda politikalar oluşturulmasını istiyoruz. Deprem, sel, yangın gibi doğal afetlere karşı güvenli konutlar ve şehirler istiyoruz. Zorlayıcı hallerde işsizlik ve kısa çalışma ödeneği imkanlarının kolaylaştırılmasını talep ediyoruz. Sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılarak, toplu pazarlık kapsamının genişletilmesini, sendikal hak ve özgürlüklerin daha ileriye taşınmasını talep ediyoruz.' ifadelerini kullandı.
Haber: Kübra Büyük