Bakırcılar Çarşısı'nda 30 metrekarelik alanda uzun yıllardır kalaycılık yaparak geçimini sağlayan Kaya, sabahın erken saatlerinde açtığı iş yerinde ilk olarak odun kömürüyle çalışan körüklü ocağını yakıyor.

Müşterilerinin getirdiği bakır tencere, tava ve sahanları kontrol ederek tamir olması gerekenleri ayıran kalaycı ustası, daha sonra çekiçle düzelttiği bakır eşyaları temizleyerek kalaylama işlemini gerçekleştiriyor.

Bakır tencere ya da tavada yapılan yemeğin daha lezzetli olduğunu ifade eden Kaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ramazan Bayramı'nın hemen ardından büyük bir yoğunluk yaşamaya başladıklarını söyledi.

Koronavirüs salgını nedeniyle bir süre çalışmasına ara vermek zorunda kaldığını, bu nedenle de insanların ilgisinin fazla olduğunu aktaran Kaya, 'Normalleşme süreciyle birlikte köylerden, yaylalardan ve diğer illerden gelen insanların sayısı artmaya başladı. Restoranların da açılmasıyla birlikte yoğunluk daha da çoğaldı. Yaylaya gidecek olan insanlar ise genellikle kazanlarını ve tencerelerini daha önceden kalaylattılar.' diye konuştu.

Kaya, insanların salgın sonrası evlerinde bir kenarda kalan, eskimiş ya da tamir edilmesi gereken bakır eşyalarına daha da çok ilgi göstermeye başladığına işaret ederek, 'Bakır tencere ve tavada yapılan yemek ile çelik ya da farklı bir üründe yapılan yemek aynı lezzeti vermiyor. İnsanlar bakırın kalayı yapılınca daha da sağlıklı olduğunu biliyor. O yüzden genellikle hep bakırı tercih ediyorlar. Yoğunlukta bundan kaynaklanıyor.' dedi.

'Yıllar sonra bakır eşyasını getirenler var'
Doğu Karadeniz'de bakırdan yapılan mutfak ürünü kullanımının fazla olduğuna dikkati çeken Kaya, şunları belirtti:

'Bölgede bakır kullanan herkes kalaylatmak için Trabzon'a geliyor. Giresun, Gümüşhane, Artvin ve Rize'den bize gelen insanlar ve restoran sahipleri oluyor. Evinde bakır eşyası olup yıllar sonra fark eden ve şimdi getirenler var. Kırılmış veya hasarlı olanları tamir ediyoruz. Daha sonra kalay işlemini gerçekleştiriyoruz. Şu anda işlerimiz açısından güzel bir ortam var. Geçen hafta daha yoğundu ve bundan sonra da daha yoğun olmasını bekliyoruz. Ben de ustamdan ne gördüysem onu sürdürmeye, mesleğimi yaşatmaya devam ediyorum.'

Meslektaşlarının bir çoğununun kalayda kömür yerine tüpü tercih ettiğini ifade eden Kaya, 'Tüpe dönüş yapanlar oldu ama odun kömürüyle yapılan kalayın ben daha iyi sonuç verdiğini düşünüyorum. Kömürün yüksek ısısı nedeniyle meslekte tavlanma dediğimiz aşama daha güzel oluyor. Ürünü de boyutuna göre ücretlendiriyoruz. En ufak sahanlar 7,5 liradan başlıyor ve büyük kazanlar 150 liraya kadar çıkabiliyor.' ifadesini kullandı.

Kaya, bakır eşyaların kırmızı renk almaya başladığında mutlaka kalaylanması gerektiğini, aksi halde zehirlenmeye yol açabileceğini de sözlerine ekledi.

Editör: Haber Merkezi