Dil, 8 Mart'ın 163 yıl önce, daha iyi çalışma koşulları için greve giden, ancak maruz kaldıkları polis şiddeti sonucunda yanarak can veren New Yorklu 129 kadın işçinin şahsında, geçmişte ve günümüzde hak mücadelesi veren; kadınları, işçileri, yoksulları, ezilenleri, emekçileri anmanın, mücadele azminin törpülemenin günü olduğunu ifade etti.
Dil açıklamasında, 'Bugün kadının; kaç çocuk doğuracağından nasıl doğuracağına, sokakta ne giyip ne giyemeyeceğine, hangi sokağa, saat kaçta çıkabileceğine, gülüp gülemeyeceğine, konuşup konuşamayacağına, çalışıp çalışamayacağına, hangi işi yapıp hangisini yapamayacağına, karışanlara 'Sanane!' deme günüdür. Bugün kadını; toplumsal yaşamdan çekmeye çalışanlara, kadını çalışma yaşamının dışına çıkarmak isteyenlere, bedeni üzerinde hak iddia edenlere, birey olarak değil; eş, anne, namus öznesi olarak görenlere, kadın erkek eşitliğinin ne demek olduğunu anlamazdan gelip 'fıtrata ters' diyenlere, 'Hadi Oradan!' deme günüdür. Bugün kadını; cinsel şiddetin mağduru yapanlara, eğitim hayatının dışında bırakanlara, çocuk yaşta evlendirmeye çalışanlara, çalışma hayatında sömürenlere, eşit emeğine eşit ücret vermeyenlere, siyasal yaşamda geri mevzilere atmaya, dar alanlara sıkıştırmaya çalışanlara, 'Hayır!' deme günüdür' ifadelerini kullandı.
'KADINLARI SUSTURAMAZSINIZ, KORKUTAMAZSINIZ'
Kadınların kimliği, bedeni, özgürlüğü üzerinden yürütülen baskı ve şiddete her gün yüzlerce korkunç örneklere tanık olduklarını belirten Dil, 'Biz çok şey istemiyoruz. Biz; eşit, adil, insan onuruna yaraşır, barış içinde yaşayacağımız bir ülke istiyoruz! Vermezlerse alacağız! Kadınlar için yaşamsal olan 6284 sayılı yasa ve İstanbul Sözleşmesi'ni uygulamamak için her yolu denediler, deniyorlar. Tartışmaya açıyorlar, izin vermeyeceğiz! Ama biz kadınlar hiçbir zaman buna sessiz kalmayacağız. Özgürlük, demokrasi, toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesine devam edeceğiz. Biz kadınlar; bizim olmayan bu krizin yükünü kabul etmiyoruz. Bize reva görülen yoksulluğu, şiddeti ve eşitsizliği kabul etmiyoruz. Bize biçilen rolleri kabul etmiyoruz. Yaşamımızı kontrol altına almak isteyenlere buradan sesleniyoruz; isyan eden, kurtuluşu kadın dayanışmasında ve örgütlenmesinde bulan biz kadınları susturamazsınız, korkutamazsınız. Çünkü yaşamak istiyoruz ve özgürce, insanca eşit bir şekilde yaşam için mücadele edeceğiz. El ele verip sesimizi yükselteceğiz. Bizi düşman eden yalanlara değil, birleştiren gerçeğimize ses vereceğiz. Çünkü paylaştıkça çoğalacağız, çoğaldıkça güçleneceğiz, güçlendikçe değiştireceğiz. Daha güzel bir gelecek, daha demokratik bir memleket, daha aydınlık yarınlar ancak biz emekçi kadınların yeni başarı hikayeleriyle mümkün olacak' diye konuştu.