Gümüşhane'nin merkeze bağlı Dumanlı köyündeki Taşköprü Yaylası'nda kaynağı ve akarı olmayan 12 bin yıllık Buzul Çağı'ndan kalma Dipsiz Göl'ün 'define' söylentisi üzerine yapılan kazı ile yok olması tartışmaları sürerken bu kez de Trabzon'da 'ekolojik hazine' olarak nitelendirilen 10 bin yıllık Ağaçbaşı Turba Bataklığı çıkan yangınla ağır hasar gördü. Türkiye'nin 600 hektarla asidik torf toprağından oluşan, ölmüş bitkilerden meydana gelmiş en büyük yüksek rakımlı sulak alanı olan Trabzon'un Köprübaşı ve Sürmene ilçeleri sınırındaki Ağaçbaşı Turba Bataklığı'nın koruma altına alınması için çalışma başlatıldı. Roma döneminden kaldığı düşünülen taş döşeli Antik Kervan Yolu, Harmantepe Şehitliği ile tarihi hanların da yer aldığı bölgede Trabzon Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu uzmanlarınca saha araştırma ve gözlemleri yapıldı.
ERDOĞAN İMZALADI, RESMİ GAZETEDE YAYIMLANDI
Deniz seviyesinden 2 bin metre yükseklikteki Ağaçbaşı Yaylası'nda 10 bin yıllık geçmişe sahip olduğu belirlenen ekolojik hazine özelliği taşıyan bataklıkta, endemik bitki ve hayvanların yaşam kaynakları ile farklı yaşam türleriyle birlikte bitki ve hayvan fosilleri bulundu. Trabzon Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu uzmanlarının 9 yıl süren saha incelemeleri ve gözlemleri sonucunda bataklık koruma altına alarak 'Nitelikli Koruma ve Sürdürülebilir Kullanım Alanı' olarak tescillendi. 600 hektarlık alan içerisinde bilimsel çalışma yapılacak 50 hektarlık alanın ise 'doğal sit' alanı ve 'kesin korunacak hassas alan' olarak tescillenmesi için de ayrıca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na başvuru yapıldı. Bakanlığın değerlendirmesinin ardından başvuru onay için Cumhurbaşkanlığı'na gönderildi. Turba bataklığının 50 hektarlık alanı, 'doğal sit alanı' ve 'kesin korunacak hassas alan' olarak tescillendi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzası ile tescillenen karar, haziran ayında Resmi Gazete'de yayımlandı.
BATAKLIK YAKILDI
Ağaçbaşı Turba Bataklığı'nda, geçen hafta başında bilinmeyen nedenle yangın çıktı. Dumanları görenlerin ihbarı ile bölgeye gelen itfaiye ekiplerince müdahale edilen yangın, büyük çabalar sonucu söndürüldü. Yangında, turba yosunlarıyla kaplı, endemik ve nadir türlerin barındığı bataklıktaki bitki örtüsünde ağır hasar oluştu. Bataklığın, kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce yakıldığı iddiası üzerine, soruşturma başlatıldı.
PROF. DR. KANDEMİR: BATAKLIĞIN YANMASI KAYBIMIZ
Uzmanlar 'ekolojik hazine' olarak nitelendirilen Ağaçbaşı Turba Bataklığı'nın yakılmasının kayıp olarak değerlendirdi.
Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Raif Kandemir, yangınla ilgili sorumluların bir an önce tespit edilmesini istedi. Kandemir, 'Daha önce yok edilme girişimleri burada yaşanmıştı. Yürütülen çalışmalarla bunu durdurduk. Köylüler, bunu yakıyor, kurutup yakıt ihtiyaçlarını karşılıyorlardı. En son durdurulmuştu ama şimdi yeniden yandı. İklim çok kuru gidiyor o yüzden bataklıkta ciddi bir su çekilmesi de var. Bataklığın yanıyor olması kaybımız. Sorumluların bir an önce bulunmasını arzu ediyorum' dedi.
'EKOLOJİK REZERVİ KAYBETMEKTEN KORKUYORUZ'
Trabzon Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi ve Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği Başkanı Doç. Dr. Coşkun Erüz de, bataklığın çok sayıda TÜBİTAK projesi, araştırma konusu ve uluslararası yazıya konu olduğunu kaydetti. Bölgenin kesin şekilde korumaya alınması ve yöre sakinlerinin acil olarak eğitimden geçirilmesi gerektiğini söyleyen Erüz, '10 yıldır burayı tescil etmeye çalışıyorduk. Bütün uğraşın sonunda tescillenen alanın ne yazık ki vatandaşların bilinçsizliği yüzünden yakılıyor. Turbalar hızla yanar ve suyla da kolayca söndürülemez. 10 bin yıllık ekolojik rezervimizi kaybetmekten korkuyoruz' diye konuştu.
'BURASI KORUNAMIYOR'
Ağaçbaşı Yaylası'nda tur rehberliği yapan İlyas Kumbasar da, bataklığın değerli olduğunu ve yangın sırasında bitki örtüsünün ciddi şekilde zarar gördüğünü anlattı. Kumbasar, 'Kimlerin yaptığı bilinmiyor ama yapılan hoş değil. Burası iyi korunamıyor ve artık kesin önlemlerin alınması gerekiyor. Yangında bir kasıt mı var, hayvanların ot yemesi için mi yakıldı bilmiyoruz' ifadelerinde bulundu.