Doğru güneş gözlüğü seçimi göz sağlığı açısından büyük önem taşıyor. Sahte güneş gözlükleri ise pek çok sağlık sorununa yol açabiliyor. Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ilgaz Yalvaç, güneş gözlüğü alınırken dikkat edilmesi gereken yedi noktayı sıraladı.
CAMLAR ULTRAVİYOLE IŞINLARINI BLOKE ETMELİ
Güneş ışınlarının, insan gözlerinin algılayamayacağı veya hissedemeyeceği oranda ultraviyole (UV) radyasyonu yaydığına dikkat çeken Prof. Dr. Ilgaz Yalvaç, 'Gözlerimizi güneşten korumamızı sağlayan güneş gözlüklerinin UV ışınlarından koruyucu özellikte ve gözümüze uygun olmalıdır. Kaliteli bir güneş gözlüğünde öncelikle camın renginin koyu ya da açıklığından ziyade UV ışığını engelleyip engellemediği önem taşımaktadır. Güneş gözlüklerinin mutlaka UV ya da morötesi ışınları kestiğine dair bir sertifikası olmalıdır. Güneş gözlüklerinin ışığı bloke etme gücü UV200, UV400 ve UV600 gibi ibarelerle belirtilmektedir. Özellikle deniz kenarında ve kayak yaparken minimum UV400 korumalı güneş gözlüklerinin kullanılması gerekir' dedi.
CE (CONFORMİTÉ EUROPÉENE) BELGESİ OLMALI
Kaliteli bir güneş gözlüğünde güvenilir tescil belgesi olması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Ilgaz Yalvaç, 'Gözlüğü taktığınızda bulanık görmemelisiniz ve detaylar kaybolmamalı. Kaliteli güneş gözlüklerinde güvenilir tescil belgesi olmalıdır. 1995'ten bu yana Avrupa Birliği standartlarına göre kaliteli gözlüklerin üzerinde CE (Conformité Européene) ibaresi bulunmaktadır. CE belgesi, ürünün minimum güvenlik koşullarına uygun olduğunu ifade etmektedir. Gözlük alırken camların boyama ve mika olup olmadığına, camda çizik, kabarcık ve eğrilik bulunup bulunmadığına dikkat edilmelidir' diye konuştu.
GÖZLÜK DİKEY BİR ÇİZGİYE ODAKLANMALI
Kaliteyi anlamanın bir başka yolunun gözlüğü taktıktan sonra dikey bir çizgiye odaklanmak olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Yalvaç, 'Bu durumda numarasız bir güneş gözlüğünü hareket ettirdiğinizde görüntü hareket etmez. Gözlüğü hafifçe yukarı aşağı, sağa sola hareket ettirdiğimizde bu çizgide oynama ya da kırılmalar oluyorsa o gözlük uygun değildir' dedi.
IŞIK EMİLİM ORANI UYGUN OLMALI
Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ilgaz Yalvaç, ışık emilim oranı hakkında ise, 'Kullanım kılavuzlarında yer alan 'ışık emilim oranı', gözlük camının dışarıdan gelen ışığın ne kadarını emdiğini, ne kadarını yansıttığını ve ne kadarını içeri verdiğini ifade eder. Şehir ortamında yüzde 40-50, güneş ışınlarının daha dik geldiği dağlık bölgelerde yüzde 50-70, deniz kıyısında ve kayak yaparken yüzde 80-85 emilim uygundur' değerlendirmesinde bulundu.
HER PAHALI GÖZLÜK, KALİTELİ DEMEK DEĞİLDİR
Kaliteli bir güneş gözlüğünün mutlaka 'UV ışığını engelleyici' özellikte olması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Ilgaz Yalvaç, bu özelliği olmayan güneş gözlüğünün sadece fazla ışığın geçmesini engellediğini de belirterek şunları aktardı:
'Ancak bu engelleme hiçbir fayda sağlamaz, aksine zarar verir. Çünkü renkli cam takıldığında göz bebeği küçülmez. Böylece zararlı UV ışını göz içine bol miktarda girer. Kaliteli bir güneş gözlüğünün kalite ve UV blokaj belgeli olması gerekir.'
POLARİZE CAM EKSTRA KORUMA SAĞLAMAZ
Aynalı camlar göze gelen ışığın bir kısmını geri yansıttıkları için özellikle şiddetli ışığın olduğu deniz kenarlarında tercih edilebileceğini söyleyen Prof. Dr. Ilgaz Yalvaç, 'Aynalı kaplamalar göze gelen ışık miktarını düşürmekle birlikte UV blokaj oranını etkilememektedir. Polarize cam özelliğinin de normalde ultraviyole blokajıyla ilişkisi olmamakla birlikte hem polarize olan hem de etkili ultraviyole blokajı yapabilen camlar daha emniyetli ve iyi bir görüş konforunu sağlarlar. Gözlük camı rengi ile camın içindeki UV koruması arasında hiçbir ilişki yoktur' ifadelerini kullandı.
SAHTE TAKMAKTANSA, HİÇ TAKMAYIN
'Sahte gözlük takmaktansa hiç takmamak daha iyidir' diyen Yalvaç, 'Sadece görünen ışığı kesen ama UV ışınlarına karşı bir blokaj sağlamayan güneş gözlükleri, gözbebeğinin gözün kendini doğal yolla koruma özelliğini devre dışı bırakır. Gözbebeği, güneş gözlüğünün sağladığı karanlık ortamda iyice açılacağından, görünmeyen UV ışınları açık gözbebeğinden içeri çok fazla oranda girer. Bu nedenle, UV filtresi olmayan sahte güneş gözlükleri kullanılmamalıdır' uyarısında bulundu.
DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR
Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ilgaz Yalvaç, doğru bilinen yanlışları ise şu sözlerle sıraladı:
'UV koruması, gözlüğün renginin koyuluğu ile değil yapım maddesi ile ilgilidir. Renklendirme oranı, sadece ışığın şiddetini azaltarak görme konforu sağlar. Gözlükleri giysilerin ucuyla temizlemek, çantaya ya da cebe gelişigüzel atmak sıklıkla yapılan yanlışlıkların başındadır. Bu hatalar cam üzerinde mikro çizikler oluşmasına neden olur. Gözle görülmeyen bu çizilmeler zaman içinde görme kalitesini bozar. Gözlüğün kullanılmadığı zamanlarda orijinal kutusunda saklanması; temizliğin ise akan su, sabun veya ürünle birlikte verilen mikrofiber bez ile yapılması gerekir. Kontakt lens kullanan kişilerin, lensleri UV filtreli dahi olsa üzerine güneş gözlüğü takmaları gerekir. Güneş gözlükleri, kontakt lens kullanıcılarının sıklıkla karşılaştığı gözlerde kuruma sorununa karşı koruma sağlar. Güneşin çok yoğun olduğu ortamlarda güneş gözlüğü ile beraber mutlaka siperli şapka desteği ile beraber güneş ışınlarının istenmeyen etkilerinden gözümüzü korumalıyız.'