İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bir otelde düzenlenen Güvenlik Korucuları Hizmetiçi Eğitim Programı'na katılmak üzere Van'a geldi. Beraberindeki İçişleri Bakan Yardımcısı Muhterem İnce ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin ile Van'a gelen Soylu'yu Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez, Van Milletvekilleri Osman Nuri Gülaçar ve Abdulahad Arvas karşıladı.

Bakan Soylu, toplantının yapılacağı salona gelişinde aralarında kadın güvenlik korucularının da bulunduğu korucularla tek tek tokalaştı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan program, güvenlik korucuları ile ilgili slayt gösterimiyle devam etti.

'PKK, DİNSİZ BİR ÖRGÜTTÜR'

Bakan Soylu, yaptığı konuşmasında Türkiye'ye karşı hain planlar içerisinde olan tüm terör örgütleri ile mücadelenin devam edeceğini bildirerek, şöyle konuştu:

'Sözlerime, İmam-ı Şafi Hazretleri'nin çok sevdiğim bir sözüyle başlamak isterim. Hazret Şafi der ki; Düşmanın okunu takip ediniz, o sizi hak ehline götürür. Bu teraziyle bakınca anlıyoruz ki, bizler hak ehliyiz. Çünkü Allah'a şükür, düşman okundan yana hiç kıtlık çekmedik. Terör örgütleri yıllardır kapımızdan eksik olmadı. Hasmane duygular, planlar, karanlık hesaplar, yıllardır kapımızdan eksik olmadı. Teröristlere destek verenler, sırtını sıvazlayanlar, cebine para koyanlar, akıl verenler, şu milleti birbirine düşürmek için gece gündüz mesai yapanlar, yıllardır kapımızdan eksik olmadı. İçimizdeki hasmane yapıya su taşıyanlar, hak ehline karşı ihanet ehli olanlar, gaza ehline karşı fitne ehli olanlar, yine yıllardır kapımızdan eksik olmadı. İşte bizlerin yan yana durduğumuz yer, böyle bir yerdir. Ya, hak ehlinin yanında olmak ya da kapının dışında hak ehline ok atanlarla birlikte olmak veya kenardan bu mücadeleyı seyretmek ki bana sorarsanız esasen o da hak ehlinin karşısında olmaktır. Baki olan ancak Allah'tır. Buradaki işlerimiz ne olursa olsun en nihayetinde huzuruna çıkıp yaşadığımız hayatla ilgili bir hesap verme durumunda olduğumuzu aklımızdan çıkarmamalıyız. Hak yolunda mı mücadele ettik, dünya nimetleri için mi mücadele ettik, bunların hepsi teker teker bizden sorulacak. Bizim inancımız budur. 40 yıldır bu ülkede bir PKK terörüyle mücadele halindeyiz. Her zaman söylerim, PKK La-dini bir örgüttür, yani dinsiz bir örgüttür. Temel amacı bu topraklarda bize öğretilen Amentü'yü, İslam'ın şartlarını bütün bunlarla ilgili bildiklerimizi, camilerde, Kuran kurslarında, okullarımızda bize öğretilenleri, bu coğrafyadan silmeye çalışmaktır. Batının bugün PKK ve PYD'ye sahip çıkmasının arkasındaki temel felsefe budur. Mesele bu topraklardaki inanç kuvvetini zayıflatmak ve bu topakların, bu medeniyetin bütün dünyaya hak edeceği doğru yolu yoksun kılmaya çalışmaktır. Bizi bir arada tutan inancımız, bayrağımız, milli birliğimiz, dinimiz, geleneğimiz, göreneğimiz ne kadar güçlü ortak değerimiz varsa onu bertaraf etmektir. Buna güçleri yetmez ama dönem dönem bizi zafiyete uğratmak için her şeyi yapıyorlar. Dün bunu başka vesilelerle, bugün terör örgütleri üzerinden yapmaya çalışıyorlar. Biz büyük bir devletiz. Vergi topluyoruz, gelir elde ediyoruz, yatırım yapıyoruz. Yol, baraj, havalimanları yapıyoruz. Okullarımız, üniversitelerimiz, hastanelerimiz var. Peki, PKK'yı yıllarca ayakta tutan güç nedir? Bu paralar nereden geliyor? Bu silahlar nereden geliyor? Bugün PYD'ye sahip çıkanlar, isim takla attırarak meşru örgüt haline getirmeye çalışanları biliyoruz ki katliamların, kardeşi kardeşe düşürmenin mesulleridir. Başarabildiler mi hayır. Ama bizim başka bir sorumluluğumuz daha var. Bizim üzerinde çok durmadığımız ama liderimiz Erdoğan'ın ortaya koyduğu başka bir vizyonumuz var. Van sadece Van değil. Hakkari sadece Hakkari değil, Çanakkale sadece Çanakkale değil, biz bütün dünyayı kendine imrendiren bir medeniyetin çocuklarıyız. '

'PKK İNSANI DİNİNDEN CAYMAYA ÇALIŞIYOR

Bakan Soylu, terör örgütü PKK'nın dini inancı ve ahlakının olmadığını da belirterek, 'İnsanları da dininden inancından sıyırmaya çalışıyor. Onun için dağa kaçırdıkları çocuklara önce tecavüz ediyorlar. Okuduğum zaman insanlığımdan utanıyorum. Dünyanın en ahlaksız terör örgütüyle karşı karşıyayız. İnsana saygısı olmayan, kadına saygısı olmayan bir terör örgütüyle karşı karşıyayız. Dağlarda her türlü ahlaksızlığı ve sapıklığı ortaya koyuyorlar. Sorunumuz bir terör örgütü değil, ahlakımızı ortadan kaldırmaya çalışan bir terör örgütüyle karşı karşıyayız. Bizim babalarımız bu meseleyle uğraştı. Bu işin acısını yaşadılar. Bizler yıllardır bu işle uğraşıyoruz. Evlatlarımız, bizden sonrakiler bu meseleyle uğraşacaklar. Daha kaç yıl vicdanlarımızı kanatacaklar? Onlar da mı kaybetsinler? Birliklerini, güçlerini, ülkemizin zenginliklerini onlarda mı yaşamasınlar? Namaz Dağı'ndaydım. Sadece bizim Türkiye'mizin değil, bütün coğrafyamızın kabiliyetini artıracak bir alandan söz ediyorum. Madenleri yıllardır teröre kurban veriyoruz. Sınır ticareti, terör yüzünden engelleniyor. İnanç turizmi, İran için cazibe merkezi Van, Antalya'ya, Trabzon'a kadar huzursuzluk olursa, bunları kaybetmiyor muyuz? Ağrı valisi geldi. Bundan 6 ay önce 5 bin kadının çalışacağı fabrikanın temelini attık. Açılışı yapılacak. 6 bin kadının çalışacağı fabrikanın temelini atmak için çağırıyorlar. Terör olsa dünyanın en büyük üreticilerinden Nike gelip, fabrika açar mı? Huzursuzluğun içine gelir mi? Terör olsa bunlar olur mu? Yüksekova Havalimanı yüzlerce kez taciz edildi. Yüksekova'daki esnaflar, akademisyenler, öğrenciler istifade ediyor. İran'dan gelip İstanbul'a gitmek isteyenler istifade ediyor. Bu fırsatı bir daha yakalayamayız. İlk kez terör örgütünü böyle yakaladık. Güçlü bir lideri ve onunla hareket eden bir millet ile yürüyoruz' dedi.

Terör örgütü içinde yaşanan ahlaksızlıklara da değinen Bakan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Dağa kaçırdığı çoluk çocuğa önce tecavüz eder, onun için o dağlarda her türlü ahlaksızlığı, sapıklığı ortaya koyar, onun için hiç vicdanları sızlamadan çoluk çocuk, genç yaşlı katleder, onun için milletin çoluk çocuğunu dağda sefil ederken liderleri uyuşturucudan, kaçakçılıktan cebe indirdikleri milyarlarca dolarla beraber, lüks hayatlarını yaşarlar. Ama arada da böyle yeşil kıyafetlerle, işte güya gerilla kıyafeti dedikleri kıyafetlerle dağdan, kamplardan kendi gazetelerine poz verirler ki rahat hayatları bilinmesin. Kandırdıkları insanlar onlara başkaldırmasın. Avrupa'daki seyahatlerinden hiç poz vermezler. Batılı dostlarıyla uyuşturucu ve petrol pazarlığı yaparken hiç görüntü vermezler. Küçük küçük adamlardır ama kendi yayın organlarında büyük büyük laflar ederler. Geçen gün kendi haber ajanslarında bizim bakanlığın bütçesiyle ilgili bir haber kaleme almışlar. Haberin sonunda neyi eleştirmişler biliyor musunuz? Bizim bütçe kalemleri arasındaki 'hane halkına yapılan transferler' başlığını. Ondan rahatsız olmuşlar. İnsanların evini, barkını yıkacaklar. Yaptıkları eylemlerle insanların malına, mülküne zarar verecekler, sonra da devlet burada sorumluluk üstlenip, vatandaşının derdine derman olduğunda rahatsız olacaklar. Eğer o Kandil'deki pis adamlar, o ahlaksız adamlar, onların kravat takmış sözcüleri, benim Kürt kökenli vatandaşımı düşünüyor olsalardı, eğer onlar birazcık adam olsalardı, millete ihanet içinde olmazlardı.'

'DİYARBAKIR'DAKİ ANNE-BABALAR ONLARIN KUYRUĞUNA TENEKE BAĞLADI'

Diyarbakır'da HDP İl binası önünde evlatları için nöbet tutan annelerle ilgili konuşan Bakan Soylu şöyle dedi:

'Biz devletiz, vatandaşımızın başına bir iş geldiğinde, onun yanında durmasını biliriz. Onların asıl zoruna giden Diyarbakır'da evlatlarını isteyen anne, babaların, bunların kuyruğuna teneke bağlamasıdır. Eylemin ilk günlerinde bir hanım kardeşimiz 'başlarım sizin Kürdistan davanıza' şeklinde bir ifade kullandı ya, işte meselenin net tarifi budur. Bunların aldatmacası ve milletin buna verdiği cevap budur. Ne Türkiye'den bir çakıltaşı koparabildiler, ne Afrin'de tutunabildiler, ne Tel Abyad'da, ne Resulayn'da, ne başka bir yerde tutunabildiler. Ne bir terör devleti kurabildiler ne de bugün kimseyi korkutacak, kandıracak, zorla çocukları dağa kaçıracak, sindirecek bir takate sahipler. Bu millet 'geliyorum' deyince batılı dostları gerçekliği gördü. Kime ağlayacaklarını şaşırdılar. Her yıl örgüte katılandan 3 katı fazlası ya teslim oluyor ya ikna yoluyla dağdan iniyor. Rakamlar ortada. 2016 yılında örgüte katılım 703, ikna ve teslim toplamı 466'dır. 2017'de bu devran tersine döndü, katılım 703'ten 161'e düştü, ikna ve teslim 417 oldu. 2018'de katılım 136, ikna ve teslim toplamı 383 oldu ve bu yıl, örgüte katılım 104, ikna ve teslim toplamı ise 297 oldu. İşte bütün kıvranmaları bu gidişat ve tükeniş sebebiyledir. '

'BİZ KİMSENİN TERÖRİSTİNİN OTELİ DEĞİLİZ'

Terör örgütü FETÖ ile ilgili de açıklamalarda bulunan ve yakın zamanda operasyon yapılacağı sinyalini veren İçişleri Bakanı Soylu, 'Bildiğiniz gibi PKK ve PYD'nin yanı sıra bir yandan FETÖ, bir yandan DEAŞ'la, bir yandan diğer aşırı sol terör örgütleriyle topyekün bir mücadele halindeyiz. Hepsini tek tek biliyoruz. DEAŞ'ın çok önemli bir adamını Suriye'de yakaladık. Şu anda sorgusu devam ediyor. DEAŞ'lıları ülkeleri kabul etmeye yanaşmasa da geri gönderiyoruz. Yolumuzdan çekilen çekilir, çekilmeyen sonuçlarıyla yüzleşir. Almanya ve Hollanda'ya teşekkür etmek istiyorum. Ülkelerin bakanlarıyla yürüttüğümüz değerlendirmelerle yapıcı bir tutum sergilediler ve bu tutumlarıyla DEAŞ'tan kendi ülkemizde bulunan ve aynı zamanda Suriye'de gözetimimiz altında bulunan, alanda tuttuklarımız da dahil, kendi memleketlerine mensup teröristler aynı zamanda eşleri ve çocuklarını alacaklarını akşam teyit ettiler. Diğer ülkelerden de aynı yapıcı tutumu beklediğimizi belirtmek isterim. Eğer terörle hep birlikte mücadele edilecekse, herkes teröristlere sahip çıkacak. Biz kimsenin teröristinin oteli değiliz. Otağı değiliz, misafirhanesi değiliz. Sınır içinde de dışında da operasyonlar devam ediyor. FETÖ'ye yönelik önümüzdeki günlerde çok büyük bir operasyona hazırlanıyoruz. Burada şahsımızın olup olmaması önemli değildir. Hiç kimse aman bu adamlar değişti, başkaları gelir mücadele biter diye beklemesin. Bu mücadeleyi bu milletin evlatları sonuna kadar yürüteceklerdir. '

PKK'YI BİTİRİYORUZ, KORUCULUK GEREKLİ BİR SİSTEMDİR

Terörle mücadelede aktif rol oynayan koruculuk sistemine de değinen Bakan Soylu, 'Türkiye'nin terörle mücadelesi içinde koruculuk sisteminin gerçekten çok önemli katkısı ve etkisi var. Cenab-ı Allah sizlerden de, önceki korucu kardeşlerimizden de, korucu şehitlerimizden ve gazilerimizden de razı olsun. Türkiye'ye çok hizmet verdiniz. Bu itibarla, bu müessesenin devamı için, daha etkin ve verimli işlemesi için, bizler de kıymetli Cumhurbaşkanımızın doğrudan talimatları ve yönlendirmesiyle pek çok adım attık, atmaya da devam ediyoruz. Allah kendilerinden razı olsun. Bu noktadaki hiçbir talebimizi geri çevirmediği gibi bizzat katkıları da oldu. 1985 yılında ihdas edilen koruculuk sistemi, 2007'den itibaren ama özellikle 2017 yılından itibaren yapılan pek çok düzenleme ile gerek özlük hakları noktasında, gerek kapasite noktasında, gerekse kurumsallaşma noktasında bugün çok farklı bir seviyededir. Operasyon tazminatlarından maaş düzenlemesine, ekipman ve teçhizat desteğinden emeklilik imkanlarına kadar pek çok noktada adımlar attık. Korucular daire başkanlığını kurduk ve bu sayede sistemi kurumsallaştırdık. Yaptığımız düzenlemeyle; güvenlik korucularımızın primlerinin tamamı devlet tarafından karşılanmak üzere sigortalı sayılmalarına imkan tanıdık. Bu ilk kez oldu. Korucularımızın operasyon tazminatlarını, her operasyon başına ödenir hale getirdik. Ödül sistemini de yeniledik. Emekliler dahil tüm güvenlik korucularımıza harçsız silah taşıma imkanı getirdik. 2 bin 211 korucumuzu uzman erbaş yaptık. 5 bin korucumuz uzman erbaş olacak. Bunu sağlayacağız. Tüm korucularımıza cep telefonu verdik. 18 bin 482 güvenlik korucusunu emekli edip onlarla karşılıklı adım attık. 25 bin 118 yeni güvenlik korucusu aldık ve yaş ortalamasını 44'ten 32'ye düşürdük. Halihazırda 26 ilde toplam 54 bin 7 güvenlik korucumuz, görev başındadır' diye konuştu.

'TERÖRÜN KÖKÜNÜ KAZACAĞIZ'

Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin ise, Türk milletinin dünyadaki her milletten huzuru daha fazla hak ettiğini belirterek, 'Bu yörede terör milletin kanını emmiştir. PKK insanların huzursuz şekilde buraları terk etmesine, fakirleşmesine neden olmuştur. Köyler, arazilerin boşaltılarak insanlar fakirleştirilmiştir. Sizlerin kanını emen vatandaşın huzurunu PKK başta olmak üzere bütün terör örgütlerini burada tamamen yok edeceğiz. Cumhurbaşkanımızın emir direktifleri doğrultusunda son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar girilmedik yer kalmayacaktır 'dedi.

KIRAN-6 OPERASYOYLA İLGİLİ KONUŞTU

Van, Hakkari ve Şırnak'ta başlatılan Kıran-6 operasyonu ile ilgili olarak da Orgeneral Çetin,'Kıran-6 operasyonunu başlattık. Bunun devamı gelecek. Burada huzur kalıcı olarak sağlanıncaya kadar, bölge teröristlerden temizleninceye kadar kesintisiz operasyonlar devam edecektir. Son 3 yılda koruculara verilen desteklerden dolayı sayın bakanımıza teşekkür ederiz. Bugün korucular subayımızdan, astsubaylardan, uzmanlardan farksızdır. Daha önce 2 bin 300 uzman jandarma, koruculardan aldık. Çok değerli hizmetleri var. Bundan sonra da korucularımızla, tüm güvenlik güçlerimizle, yüce milletimizin desteğiyle terörü ülkemizden kazıyıp atacağız' ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi