Akçaabat ilçesinin Darıca Mahallesi'nde oturan 42 yaşındaki Köşeli, 2007 yılında İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünce uygulanan Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığının (DOKAP) projesi kapsamında 'Çilek Yetiştiriciliği' kursuna katıldı. Kursta başarılı olan Köşeli, bir dönüm arazisinde çilek yetiştirmeye başladı.

Köşeli, 2009 yılında ise DOKAP Tarım Projesi kapsamında 'Lider Kadın Çiftçi' olarak Japonya'ya giderek, çilek yetiştiriciliği, kooperatifleşme, ürün işleme ve pazarlama konularında çeşitli eğitimler aldı.

Üç çocuk annesi Köşeli, Türkiye'ye döndüğünde eşinin desteğiyle farklı kurslara katılmaya devam ederek, zamanla kendisini daha da geliştirdi.

Çilek bahçesini 3 dönüme çıkartan Köşeli, aile bireylerinin desteğiyle hem pazarda hem de işletmelere satış yapmaya başladı.

'Japonya'ya gitmek hayatımın dönüm noktası oldu'

Köşeli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dedesinin ve kayınpederinin çilek yetiştiriciliğiyle uğraştığını o nedenle çocukluğundan beri çilek üretiminin içerisinde olduğunu söyledi.

Projeler kapsamında Akçaabat ilçesinde ve Trabzon'da düzenlenen eğitimlere katıldığını dile getiren Köşeli, 'Japonya'ya giderek, 18 gün boyunca orada eğitim aldım. Bize Trabzon uzak gelirken Japonya'ya kadar gitmek aklımızın ucundan geçmezdi. Japonya'ya gitmek hayatımın dönüm noktası oldu. Yurt dışını görmek oralarda eğitim almak bana çok farklı şeyler kattı. Bir anda ufkum açıldı. Oradaki eğitimleri burada uygulamaya başladım.' dedi.

Köşeli, memlekete gelince, çilekten reçel üretimi de yaptığını belirterek, 'Her ikisini de pazarlamaya başladım. 2010 yılında Tarım ve Orman Bakanlığının Trabzon'da uyguladığı 'Kadın Çiftçiler Yarışıyor' bilgi yarışmasına katılarak birincilik elde ettim. 2016 yılında da yine il müdürlüğünce uygulanan Organik Çilek Yetiştiriciliği Geliştirme Proje'sinden faydalandım.' dedi.

Bu yıl çilek yetiştiriciliğine verdikleri emeğin karşılığını aldıklarını ifade eden Köşeli, şunları kaydetti:

'Çilek siparişlerine yetişemiyoruz. Aldığımız eğitimler sonucu çileğin, sadece yaz aylarında değil yılın her ayı ürün verdiğini öğrendik. Bu da bizi sevindirdi. Ancak arazi koşulları zor olduğundan dolayı bizde yöremizde çay ve fındık taşımakta kullanılan teleferik yöntemini kurduk. Çilekleri teleferik yardımıyla evimizin kapısına kadar taşıyoruz. Bizim için kolaylık oluyor. 3 dönümden yılda 9 ton ürün alıyoruz, bu da bize yetiyor. Bu sene fiyatlar ve piyasamız çok iyi. Artık kara geçtik. Ürünlerimizi, aracı olmadan direkt satıyoruz. Pastane, manavın dışında özellikle müşterilerimiz, bizi arıyorlar, ürünleri bahçede görmek istiyorlar, çilekleri bahçeden kendileri toplayıp alıyorlar, biz de memnun oluyoruz.'

Köşeli, araziyi büyüttükleri için ürüne de yetişmekte zorluk yaşadıklarını o nedenle 5 işçi çalıştırdıklarını aktararak, 'Maddi anlamda biz de onlara destek olmaya çalışıyoruz. Çalışmamda en büyük desteği sağlayan ailem oldu. Çocuklarıma da örnek olabilmek adına eşimle iş bölümü yapıyoruz. Herkes kendi işini ve görevini biliyor. Çilek toplamasından satışına kadar her alanda bana çok yardımcı oluyorlar. İlerde çocuklarımında benim mesleğimi devam ettirmesini çok isterim.' diye konuştu.

Hem kendisini hem de çocuklarını yetiştirmek için sürekli bir çaba içinde olduğunu vurgulayan Köşeli, 'Girişimciliğimden dolayı çevremdeki kadınlara da örnek oluyorum. Hoşlarına gidiyor, gurur duyuyorlar. Fatma Köşeli deyince 'Aaa bizim Fatma' diyorlar. Bu da beni mutlu ediyor ve sevindiriyor. O nedenle hep 'daha iyi nasıl yapabilirim?' diye mücadele ediyorum. Onlarda hiç boş durmasınlar. Kurslara katılsınlar. Her gittikleri yerden bir fikir alarak, zamanla kendilerini geliştirirler.' ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi