Kluge, video konferans yöntemiyle düzenlediği basın toplantısında, toplam Kovid-19 vakalarının yüzde 28'inin Avrupa kıtasında görüldüğünü söyledi.
Salgın nedeniyle ülkelerdeki sağlık sistemlerine ağır yük bindiğine işaret eden Kluge, Avrupa'da halen yüzde 60 olan maske kullanımının yüzde 95'e çıkması durumunda kapanma uygulamalarına gerek kalmayacağının altını çizdi.
Kluge, yoğun bakım ünitelerinin şu an Fransa'da yüzde 95'inin, İsviçre'de ise tamamının dolduğunu aktardı.
'Aşılar Kovid-19'u tamamen durdurmayacak'
Dünyadaki aşı çalışmalarında gelinen son aşamanın umut verici olduğuna dikkati çeken Kluge, 'Son birkaç gün içinde, özellikle umut vadeden iki aşı ile iyi haberler aldık. Aşılar Kovid-19'u tamamen durdurmayacak ve tüm sorularımızı yanıtlamayacak olsa da bu virüse karşı savaşta büyük bir umudu temsil ediyor.' dedi
Kluge, aşıların başarılı olabilmesi için tüm ülkelere eşit şekilde dağıtılması gerektiğinin altını çizdi.
Rusya tarafından geliştirilen 'Sputnik V' aşısının Macaristan'ın da aralarında bulunduğu bazı ülkelere gönderilmeye başlandığı bilgisini paylaşan Kluge, aşı konusunda son kararı ülkelerin aşı ve ilaç düzenleyici makamlarının verdiğine işaret etti.
'Avrupa'da Kovid-19'dan günde ortalama 4 bin 500 kişi ölüyor'
Kluge, Avrupa ve ABD'nin Kovid-19 salgınının merkez üssü olma özelliğini sürdürdüğünü, virüs nedeniyle dünya genelindeki ölümlerin yüzde 26'sının Avrupa'da meydana geldiğini belirterek, 'Son iki hafta Kovid-19 ölümleri yüzde 18 arttı. Geçen hafta, Avrupa'da Kovid-19 nedeniyle 29 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Yani Avrupa bölgesinde her 17 saniyede bir kişi ölüyor.' diye konuştu.
Son günlerde Avrupa'da virüsten ortalama 4 bin 500 kişinin yaşamının yitirdiğini belirten Kluge, daha fazla çabayla bu rakamların aşağı çekilebileceğini vurguladı.
Kluge, Avrupa'da ülkelerin kısmi veya tam karantina tedbirlerini yeniden yürürlüğe koymasının ardından geçen hafta Kovid-19 vaka sayısının 2 milyondan 1,8 milyona düştüğünü ifade ederek, ''Bu küçük bir sinyal ancak yine de bir sinyal.' değerlendirmesinde bulundu.
Avrupa'da yüz milyonlarca insanın halen farklı kısıtlamalar altında yaşadığını anımsatan Kluge, bunun sonucunda ruh sağlığı sorunlarının arttığını, alkol ve madde bağımlılığı, cinsiyete dayalı şiddet, insanların işini kaybetmesi ve temel sağlık hizmetlerinde kesinti gibi yan etkilerin ortaya çıktığını kaydetti.