Deve kuşu taktiği ile çayda sorunların çözülemeyeceğini ifade eden Deniz, 'Çay sezonunun başlamasına az kaldı. Peki, sorunlar çözüldü mü? Hayır. Çay üreticilerinin mağduriyeti giderildi mi? Yanıtı çay üreticileri verecektir. Kişilerin çözümle uğraşma gayretleri var ama herkesin bildiği gibi sorunlar Ankara tarafından çözülebilir. Karar ve yetki onlarda, eğer çözülmezse bu işin sorumlusunun siyasi iktidar olduğunun bilinmesi gerekir. Rize'nin üç milletvekili var, üçü de iktidar partisinden ama sadece birini görüyoruz. Bir tanesi zaten yoktu, diğeri de maçlardan sonra ortada yok. Muhtemelen ligler başladıktan sonra görürüz 'dedi.

Deniz, koronavirüs salgının ardından sürecin başından beri çözüm önerileri sunduklarını belirterek, 'Suçlamak ve eleştirmek yerine bir kez daha önerilerimizi ortaya koyuyoruz. Salgınla ilgili bilim kurulu bir an önce toplanıp Rize dışından gelecek üreticilerle ilgili açıklama yapsın. Çay üreticileri gelebilecek mi, gelemeyecek mi? Eğer, çay üreticileri gelebileceklerse hangi koşullarda gelebilecekleri açıklansın. Çay üreticileri sağlıkla ilgili gerekli önlemler alınsa bile gelemeyeceklerse bunun nedenleri ayrıntılı bir şekilde çay üreticilerine açıklansın. Eğer çay üreticileri gelemeyecekse çayların nasıl toplanacağı, toplattırılacağı bunun yönteminin ne olacağı ve vatandaşın nasıl mağdur olmayacağı net bir şekilde anlatılsın' diye konuştu.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Allah'ın verdiği ota kota mı olur? Biz hükümet olduğumuzda çayda kota ve kontenjanı kaldıracağız' sözünü hatırlatarak şunları söyledi:

Çay fiyatı; taban Fiyat olarak açıklansın. Özel sektör taban fiyatın altında alım yapmayacağını açıklasın. Eğer açıklanmıyorsa bu konu yasa ile kararlaştırılsın. Kota kaldırılsın. Kaldırılamıyorsa kota oranları geçen yıla göre yüzde 50 yükseltilsin. Yaş çay alım fiyatının 4-4,5 lira aralığında belirlenmesi gereklidir. Bu rakama yüksek diyenler pazar ve marketteki fiyatlara baksın. Ülkemizde ki enflasyon oranlarının gerçeği yansıtmadığını herkes bilir. Bu nedenle, 2002 yılından bu yana yaş çaya gerçekleşen enflasyon rakamlarına yüzde 10 yoksullaşmama zammı ekleyerek hesap yapsak çay fiyatı 8 TL civarında olurdu. Salgın nedeniyle vatandaşlarımız ekonomik anlamda büyük kayıplar yaşadı, daha da çok fakirleşti. Bu nedenle çay fiyatının 4-4,5 TL arasında belirlenmesi bu hak kayıplarını da telafi edebilecektir. Tabi ki bu dediğimiz en az olması gereken rakam. Çaykur 'un finansman giderlerini ortadan kaldırmak için Çaykur'un Öz sermayesi yükseltilsin. Rize giderek neredeyse yasak olmasına rağmen, Bazı üreticilerin girdiği, bazılarının ise giremediği bir il konumuna dönüşüyor. Bir takım üreticilerin özel izinler aldığı ve bu şekilde çay toplamak için Rize 'ye geldiği söyleniyor. Ve her gün bu konu da çok sayıda bilgi geliyor. Eğer bir yasak koyduysanız bu yasağın uygulanmasında adaleti sağlamak zorundasınız. Eğer adaleti sağlayamıyorsanız bu eksikliği ortadan kaldırmak zorundasınız. Taban fiyat düşük açıklansın, destek fiyatı yüksek olsun açıklaması doğru değildir. Bu üretici üzerinden kar etme amacıdır. Etik değildir. Bu öneriyi yapanlar inanıyorum ki bunu bir daha düşüneceklerdir.'

Editör: Haber Merkezi