31 Mart 2019 yerel seçimlerinde Fındıklı Belediye Başkanı seçilen CHP'li Ercüment Şahin Çervatoğlu, görev sürecinde yapılan çalışmalar ve yaşanan zorluklar hakkında gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Görevde bulundukları 22 aylık süreçte iktidar tarafından olağanüstü bir baskı ile karşılaştıklarını belirten Çervatoğlu, 'Bugün çalışmalarımızı anlatmak için toplanmak istedim ancak bunun için değil de bize çıkarılan engelleri siz kamuoyu ve halkımızla paylaşmak için toplandık. Fındıklı halkının bizleri görevlendirdikten hemen sonra 'Başka Fındıklı yok' dedik ve halkımızla birlikte 'Meci' anlayışıyla çalışmalarımıza başladık. Fındıklı halkının yönetime katılmasını önemsedik ve bugüne kadar ne yaptıysak halkımızla birlikte 'toplumcu belediyecilik' anlayışımızla, katılımcı bir biçimde yürüttük' diye konuştu.
'Taleplerimiz Sürekli Reddedildi'
Üzerlerindeki baskılara rağmen vatandaşlara hizmet ettiklerini ifade eden Çervatoğlu, 'Bu çalışmalarımızda en çok zorlandığımız alanlar kamu kurumlarının bizlere sürekli olarak engel çıkarması ve çalıştırılmamaya odaklanmış olmalarıdır. İlçemizde yatırımlar için en önemli sorunlardan biri gerçekleştirilecek alan sorunudur. Bu nedenle özellikle Orman Müdürlüğüne ait alanlara ilişkin taleplerimiz sürekli reddedildi, hatta var olan protokoller sistemli bir şekilde tek tek iptal edilme yoluna gidildi. Bu alanlara ilişkin AKP döneminde yaklaşık 6 -7 yıldır hiçbir işlem yapılmazken bizler yatırım hazırlıklarına başladığımızda tüm protokoller iptal edilmeye başlandı. Hatta halkın ve kamunun olan bu alanlar, kamunun ve halkın kullanımında olması gerekirken bazı kişilere peşkeş çekilmeye çalışıldığını bilmekteyiz.' dedi.
'Kişilere Peşkeş Çekilmesinin Önüne Geçmek İçin Çaba Harcayacağız'
Çervatoğlu, bazı örnekler vererek konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
'17 Temmuz 2011 tarihinde sahil mahallesinde 382 ada 3 parselde yer alan yaklaşık 15 dönüm arazinin mesire yeri olarak belediyemize devredilmesi ancak 8 Ocak 2020 tarihinde tek taraflı tahsisin iptal edildi. Bu alanın Fındıklı halkının kullanımında kalması için ne gerekiyorsa mücadele edeceğiz. Kişilere peşkeş çekilmesinin önüne geçmek için çaba harcayacağız. Fındıklı'da sokak hayvanlarımıza karşı duyarlı olan halkımızın talepleriyle birlikte sokak hayvanları rehabilitasyon merkezinin oluşturulması amacıyla belediye sınırlarımız içerisinde yer alan Yeni Mahalle bölgesinde yaklaşık 7 dönüm arazinin tahsisi 28 Kasım 2019 tarihinde istenmiş ancak 8 Nisan 2020 tarihinde yıllık 97 bin 500 lira kira bedeli ile tahsisinin yapılacağı bildirilmiştir. Şu anda oluşturmuş olduğumuz rehabilitasyon merkezinin arazisi yurttaşlarımızdan kiralanmış olup 8 dönüm arazinin yıllık kira bedeli şehir merkezinde 12 bin liradır. Biliyoruz ki başka belediyelere 15 dönüm araziler yıllık bin 900 lira bedelden tahsis edilmiştir. Kent merkezinde 143 ada 4 ve 221 parselde yer alan ormanlık alanın halkımızın dinlenebileceği mesire alanı ve çocuklarımızın dağ bisikleti konusunda kendilerini geliştirebilecekleri bir alan olsun istedik ve 7 Ekim 2019 tarihinde tahsisini istedik ancak bu da 2 Ocak 2020 tarihinde reddedildi. Bu alanın tekrar tahsisini istedik sonucunu beklemekteyiz. 2015 yılında bize 10 yıllığına devredilmiş olan Gürcü Düzü mesire alanının 29 Ocak 2021 tarihinde tahsisinin iptali. İptal yazısından iki gün önce ilgili kurum kira bedelini talep etmiş ve biz de yıllık kiramızı yatırmış olmamıza rağmen, bu alanla ilgili bizler yatırım yaparak işletilmesini sağlamaya çalışırken tek taraflı feshedildi. AKP döneminde tüm eksikliklere rağmen hiçbir işlem yapılmazken bizler bu alanlara ilişkin yatırım programlarımızı oluşturup çalışmalara başlayınca tahsisler iptal edilmeye başlandı.'
'Bu Ötekileştirme Anlayışı CHP Belediyesi Olduğumuzdan Yapılmakta ise O Daha Vahim Bir Durum'
Çervatoğlu, kendileri adına sürekli 'ötekileştirme' çalışmaları yapıldığını söyleyerek, 'Orman Bölge Müdürlüğü ve ona bağlı Pazar Orman İşletme Müdürlüğüne hatırlatmak isteriz; bizler Türkiye Cumhuriyeti Rize iline bağlı Fındıklı ilçesi ve belediyesiyiz, başka bir ülkeye bağlı değiliz. Bu ötekileştirme anlayışı CHP belediyesi olduğumuzdan yapılmakta ise o daha vahim bir durum. Çünkü biz hizmeti halkımıza yapmaktayız siyasi ayrım yaparak değil veya halka rağmen değil tüm halkımızla birlikte üretmekteyiz ürettiklerimizi. Kaldı ki devlet siyasi ayrım yaparak hizmet üretmez. Eğer ayrım yapılıyorsa bu kurumda görev alanlar devlet geleneklerimize uygun davranmamaktadırlar' şeklinde konuştu.
'Fındıklı'da Yaşayan Halk Sizlerin Gözünde Değersiz Mi?'
Diğer belediyelere gösterilen her türlü kolaylığa dikkat çeken Çervatoğlu, 'Bize olan olumsuz bakışın nedenini merak ediyoruz. Fındıklı'da yaşayan halk sizlerin gözünde değersiz mi? Bir başka ve önemsediğimiz konu ise ilçemizin sınırlarının değiştirilmesi çabalarıdır. İlçemizde yatırım yaptığını söyleyen ancak yasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen bir kurumun akrabalık ilişkilerini kullanarak (Çağlayan köyü muhtarı Osman Süleymanağaoğlu olup işletme sahibi de yeğendir.) ilçe sınırlarını değiştirme talebinin valilikte görüşülüyor olmasıdır. Yöre halkının itirazlarına rağmen ve kanunların sınırların belirlenmesi şartlarına aykırı olarak sınır değişikliği talebinin iyi niyetli olmadığını bir kez daha vurgulamak isterim. Yasal zorunluluklarını yerine getirmeyerek ruhsatsız bir işletme olarak çalışan bu kurum Valilik makamını kendi yasa dışı durumuna ortak etmeye çalışmaktadır. Valiliğimizin bu yasa dışı olaya geçit vereceğini düşünmemekle birlikte bu uygunsuz ve kişisel talebin hayata geçirilmesi ile halkımız mağdur edeceği gibi valiliğimizin yasal olmayan ve yasalara rağmen ben işimi çözerim diyerek hareket eden bu işletmenin suçuna ortak olacağını vurgulamak isterim. Kaldı ki bu işletme sahibi 31 mart seçimlerinde AKP den belediye meclis üyeliğine aday olmuş ve seçilmiş, sonrasında istifa etmiş ve şimdi AKP ilçe yöneticisi olması ayrıca düşündürücü ve manidardır.' dedi.
'Biz Halkız'
Halkın iradesiyle göreve geldiklerini belirten Çervatoğlu, açıklamasını şu ifadelerle tamamladı:
'Tüm çalışmalarımızı halkımızla birlikte, sözün yetkinin ve kararın Fındıklı halkında olacağı bir anlayışla, kimseyi ötekileştirmeden toplumcu belediyecilik anlayışıyla yürüteceğiz. Çünkü biz sadece ve sadece 'halkımızın kölesi' oluruz, bir avuç çıkarcının, sermayenin değil. Çünkü biz halkız. Güneş doğudan doğar ve yükselir. Halkımızla birlikte cumhuriyet ve kurucu değerlerimize sahip çıkarak aydınlık yarınlarımız için mücadele edeceğiz'