Bir kısım insanlar yaratılış fıtratı gereği aşırı duygusal ve bu duygusallığın gereği, ileri derecede merhametli olurlar.
İnanın utanarak yazsam da, sevgili eşim bu sınıftan bir insan olduğumu söyler. Eşim Selma Hanım biraz daha ileriye giderek, 'Allah aşkına herkese niçin 'Evet' diyorsun. Sen hayatında, 'Hayır' kelimesini ne zaman kullanacaksın? Bak ömrümüz tükeniyor. Hayır, kelimesini bir türlü kullanamadığım için, maddi ve manevi kayıplarımızın yanında, kendin başta olmak üzere ailemizi ne kadar da çok yorduğunun farkında ol artık.' der durur.
Ben de her seferinde eşim Selma hanıma, 'Veren el, alan elden üstündür' hadisi şerifini söylerim. Buna asla itirazının olmadığını söyler. Fakat sen hep veriyorsun, ama aşmaya sıra gelince almasını da bilmiyorsun diye beni suçlar durur.
Kendisinde ikramda ve paylaşmada cömertliğini söyleyince, sen bu noktada çok ileriye gidiyor, bizi bazen dara bırakıyorsun! Der...
Varlıklı bir ailede dünyaya gelmek ve çocukluğumuzda, gençliğimizde aile büyüklerimizde gördüğümüz bu güzel hasleti sürdürmek her geçen gün zorlaşıyor. Tabii, dünyanın birçok ülkesinde insanlar ve bilhassa çocuklar halen açlıktan hayatlarını kaybederken, vicdanlı hiç bir Müslüman asla israfa göz yummamalıdır.
Eskilerimiz, 'Külli müsrifin haram' derlerdi. Yani, israfın tamamı haramdır. İhtiyaç fazlasını almamak, her şeyi tutumlu kullanmak gereğini bizleri bir ayı aşkındır evlerimize mahkûm edip, her gün tüketen insanlar haline getiren KORONALI günlerinin haftaya başlayan mübarek ramazan ayı hürmetine son bulmasını Allahü tela hepimize göstersin inşallah...
Peki, bu sıkıntılı günlerde, ihtiyaçlarını alamayan, istediğini tüketmeyen çocuğunun isteklerini karşılayamayan aile ve insanları düşünmek, devlet, millet ve her bir insan olarak hepimizin görevidir.
Bunu, devletimizin, milletimizin ve milyonlarca insanlarımızın yerine getirdiğine inancım sonsuzdur.
Anı gelişen, koronavirüs salgını nedeniyle milyonlarca ailenin, işverenin kurulu çalışma, iş, aş, maaş veren sistemi durmuş ve sağlıklı çalışan ekonomisi sekteye uğramış ve ya bozulmuştur.
Fakat şanlı tarihimizden bu zamana kadar gelen yardımlaşma duygusu devletimiz yönetiminde ve toplumumuzda bilinen ve her zor zamanlarımızda hayata geçirilen vicdanı özelliğimiz yüce dinimiz İslamin emri ve merhametidir.
Zaten bu yardımlaşma ve dayanışma var olduğundan, çok şükür ülkemizdeki huzur barış ve kardeşlik bu sıkıntılı günlerimizde daha da güçlü olarak devam etmektedir.
Bu duyguları kaybeden ülkeler ve kişiler yıkılmaya mahkûm, insanlıktan nasibini almamış yöneticiler ve egoist kişilerdirler.
İşte bugünlerde, KOVID-19 salgınına yenilmiş olan, Amerika Birleşik Devletleri, dünya genelinde yıllardır sürdürdüğü zülüm ve haksızlıkların neticesi, Amerika Dağılan Devletler topluluğuna döndü.
Ya işte böyle,
Başa gelen çekilir. İstersen çekme!
Devletler de, insanlarda hayatları boyunca birçok istenmeyen durumla karşılaşır, bir-çok zorluklara duçar olurlar.
Bugün için de bulunduğumuz, Kovid-19 koronavirüs salgını mağduriyeti ezelde kaderimize yazılmış ve bu kaderimize razı olmak ve yaşadığınız devletin almış olduğu, kural ve kaidelere uymak insanlık ve yurttaşlık görevimizdir. Hepimize düşen, geçici olduğuna inandığımız bu korona VİRÜS salgınına sabır gösterip, en az zararla bu durumdan kurtulmak için kardeşlik, birlik ve bütünlüğümüzü koruyup, kollamak, kanunlarımıza karşı suç işlememek, Allahü telanın emirlerine karşıda günah işlememektedir.
Selam ve dua ile…