İl Belediye sınırlarında ikamet etmesine rağmen önemli sayıda vatandaşın ikametgahının köylerde olduğunu belirten Peçe, 'Bu durum İller Bankası tarafından Rize Belediyesine yapılan ödemede önemli ölçüde eksilme meydana getirdiği ve dolayısıyla yapılacak hizmetinde kapsamını daraltmaktadır. Bu nedenle daha yaşanabilir bir şehir istiyorsak ikametimizi yaşadığımız şehre taşımamız gerekir. Şehir bilincinin gereği olan bu davranış bir yana bu durum yasalarımızda müeyyideye bağlanmış bir zorunluluktur. Türk Medeni Kanunun 19 uncu maddesi gereğince 'yerleşim yerinin tekliği' ilkesi doğrultusunda Adres Kayıt Sistemi'nde de kişinin Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Numarası ile eşleştirilen tek bir yerleşim yeri adresi (ikametgah) mevcuttur. Türk Medeni Kanunun 20 inci maddesinde 'bir yerleşim yerinin değiştirilmesi yenisinin edinilmesine bağlıdır' hükmü gereğince bir kişinin sistemde kayıtlı bulunan daha önceki adresi yeni adres beyanı ile otomatik olarak arşivlenmek üzere silinmektedir. Bu çerçevede kişinin birden fazla yerleşim yeri adresinin olması mümkün değildir. Kişinin yeni bir yerleşim yeri adresi beyan etmediği sürece sistemde yer alan yerleşim yeri adresi tüm iş ve işlemlerde esas alınmaktadır' diye konuştu.
Vatandaşların herhangi bir cezai yaptırımla karşılaşmaması ve şehrin daha yaşanabilir bir şehir olabilmesi için ikametgahları yaşanan belediye sınırları içerisinde taşımanın önemli olduğunu vurgulayan Peçe, şu açıklamalarda bulundu:
'Bu çerçevede kişinin birden fazla yerleşim yeri adresinin olması mümkün değildir. Kişinin yeni bir yerleşim yeri adresi beyan etmediği sürece sistemde yer alan yerleşim yeri adresi tüm iş ve işlemlerde esas alınmaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 67. maddesi; 'Gerçeğe aykırı yerleşim yeri veya cüzdan talep belgesi veren köy veya mahalle muhtarları ile herhangi bir işlem sebebiyle nüfus müdürlüğüne gerçek dışı beyanda bulunanlar ve bunlara tanıklık edenler altı aydan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Adrese ilişkin yükümlülükleri yerine getirmeyen ve yasaklara aykırı hareket eden kamu görevlileri 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun kamu idaresinin güvenirliğine ve işleyişine karşı suçlara ilişkin hükümlerine göre cezalandırılır.' hükümlerini getirmiştir. Ayrıca söz konusu Kanunun 68 inci maddesinin birinci fıkrasının c bendi gereğince 'Kanunun 50 inci maddesinde belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmeyen kişilere 51 TL, gerçeğe aykırı beyanda bulunanlara 1038 TL idari para cezası verilmesi öngörülmüştür.'