Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Hakimevi'nde düzenlenen 'Kadına Yönelik Şiddet İzleme Komitesi Toplantısı'na katıldı. Bakan Gül, kadına yönelik şiddetin dil, din, ırk, coğrafya ayırt etmeksizin dünyada yaygın şekilde karşılaşılan bir problem olduğunu belirterek, 'Her nerede ve ne şekilde yaşanırsa yaşansın, kadına karşı şiddetle en güçlü şekilde mücadelemizi sürdüreceğiz. Kadına şiddet konusunda asla ama asla toleransımız yoktur, olamaz' diye konuştu.
'HER TÜRLÜ DÜZENLEMEYİ DESTEKLEYECEĞİZ'
AK Parti hükümetleri döneminde kadın hakları alanında çok önemli düzenlemeler yapıldığını söyleyen Bakan Gül, 'Bundan sonra da yapılacak tüm düzenlemelerde gerek ceza, gerek hukuk mevzuatında yapılacak düzenlemelerde, hiçbir yeni değişiklik ve düzenlemenin kadın haklarında yeni mağduriyetlere sebebiyet vermemesi için her türlü çabayı göstereceğiz. Sadece haklarının genişletilmesi için her türlü düzenlemeyi destekleyeceğiz. Gerek hukuki, gerek cezai anlamda geriye gidişe, kadın haklarına bir takım müdahalelere müsaade etmeyeceğiz. Şu an 59 adli görüşme odasını, bu yılsonuna kadar 2 ile daha kurarak faaliyete geçireceğiz. 2 yılda yaklaşık bu odalarda 11 bin ifade alınmıştır, sanık ile mağdur yüz yüze getirilmemiştir' diye konuştu.
'2019'DA 509 BİN 172 TEDBİR KARARI ALINDI'
Bakan Gül, mahkemelerin kadına yönelik şiddet vakalarına yönelik koruyucu ve önleyici tedbir kararları aldığını aktararak şöyle konuştu:
'2019 yılı verilerine baktığınızda, 174 bin 958 kişi hakkında, 509 bin 172 farklı tedbire mahkemelerin hükmettiğini görüyoruz. Her bir vakaya özgü doğru tedbirlerin uygulanması gerektiği, sonuç olarak karşımıza çıkmaktadır. Yeni dönemde vakaya özgü tedbir kararlarının verilmesi hususunda uzman desteğini sağlayacağız. Aile hakimi olarak deneyim kazanan, bu konuda birikim sahibi olan hakimlerimizin, yargı mensuplarımızın bundan sonraki görev yerlerinde de aile hakimi olarak çalışması hususunda bir düzenleme söz konusudur. Bu hususta HSK çalışmayı başlatmıştır. Birden fazla aile mahkemesi bulunan adliyelerde bir mahkemenin tedbir mahkemesi olarak belirlenmesi üzerinde çalışıyoruz, bu konuda adımlarımızı atacağız. Aile mahkemesi bulunmayan adliyelerde de bir asliye hukuk mahkemesinin tedbir dosyalarını takiple görevlendirilmesi çalışmalarımız içinde.'
BAKAN SOYLU: BU YIL GEÇEN YILIN ÜZERİNDEYİZ
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'de 2016 yılında 304, 2017'de 353, 2018'de ise 280 kadının cinayete kurban gittiğini söyledi. Soylu, 'Bu yıl ise maalesef geçen yılın biraz üzerindeyiz. En son güncel veriye göre 2019 yılı kadın cinayeti sayısı 299. Dünyada bu işin ölçütü aslında 1 milyon kişi başına düşen kadın cinayeti sayısı bakımından yapılır. Bu ölçekle bakarsak, İngiltere, Fransa, Japonya gibi ülkeler 1,8-2 bandında ülkeler grubundadır. Türkiye bu sıralamada 2019 verilerine göre 3,6 bandında yer alıyor. Geçen yıl verilerine göre ise 3,4. Bazı AB ülkeleri bizim çok altımızda ve kadın cinayeti açısından bizden çok fazla durumla karşı karşıya' değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'de 2016-2019 Ağustos ayları arasında öldürülen kadın sayısının bin 167 olduğunu açıklayan Bakan Soylu, 'Bu bin 167 kadından sadece 76'sı haklarında bir koruma kararı verilmiş kadınlardır. Toplam içindeki oranı yüzde 6,5. Buradaki faillerin yüzde 86'sının daha önceden sabıkası söz konusu değildir. Faillerin yüzde 63,5 eş veya partner, yüzde 32'si ise akrabadır' dedi.
'KADES İLE 8 BİN KADIN KURTARILDI'
Bakan Soylu, Emine Bulut cinayetinin ardından daha etkin önlemler alınması arayışı içine girdiklerinin altını çizerek, elektronik kelepçenin yaygınlaştırılması gerektiğini ifade etti. Kadına Destek Uygulaması'na (ADES) değinen Soylu, akıllı telefona indirilen bu uygulama ile merkeze alarm düştüğünü ve alarmın geldiği yere ekip sevk edildiğini vurguladı. Uygulamayı indiren kişi sayısının yaklaşık 350 bin olduğunu açıklayan Soylu, 'Gelen ihbar sayısı ise 16 bin 51. Gelen ihbarlarda gerçeklik oranı yaklaşık yüzde 50. Bu oran da bizim açımızdan fevkalade önemli bir oran. Uygulamanın başladığı 24 Mart 2018'den itibaren tehlike anındaki 8 bin kadın polisin müdahalesiyle kurtarılmıştır' ifadelerini kullandı.
'EĞİTİM DURUMU YÜKSELDİKÇE KADIN CİNAYETİ AZALIYOR'
Bakan Soylu, kadın cinayetlerin en çok işlendiği mekanın yüzde 72,8 ile kadının evi olduğuna işaret ederek, 'Şu anda faili meçhul bir kadın cinayeti söz konusu değildir. Suçluların yüzde 82,4'ü yakalanmış, yüzde 16,2'si ise olayı müteakip intihar etmiştir. Cinayeti işleyenlerin yüzde 69'u ilk ve ortaokul mezunu, yüzde 18,9'u lise ve dengi okuldan mezun, yüzde 5,5'inin ise üniversite mezunu olduğu yapılan çalışma sonucu ortaya çıkmıştır. Eğitim durumu yükseldikçe kadın cinayetine karışma oranı azalmaktadır' şeklinde konuştu.
Kadın cinayetleri hususunda uygulanan politikalarda ana eksen itibarıyla eksiklik bulunmadığının altını çizen Bakan Soylu, 'Kendi bakanlığım ve kurumum da dahil olmak üzere; bütün bu işlerin paydaşları dahil olmak üzere uygulama konusunda alacağımız mesafe var. Ve bunu yapmak zorundayız' dedi.
BAKAN SELÇUK: EMİNE BULUT KARARINA İTİRAZ ETTİK
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ise Bakanlık olarak 100 bini aşkın kadına şiddet davasına müdahil olduklarını söyledi. Emine Bulut'u öldüren eski eşine verilen müebbet hapis cezasına itiraz ettiklerini ifade eden Bakan Selçuk, 'Biz her daim sanığa verilen cezanın toplumun adalet duygusunu zedelemeyen, kamu vicdanını da rahatlatan bir karar olması için çabalıyoruz. Gerekçeli kararın Bakanlığımıza mahkemece tebliğ edilmesinden sonra istinaf yoluna da başvurarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle de itiraz ettik. Biz biliyoruz ki hiçbir ceza Emine kardeşimizi de mağdur olan kadınlarımızı da geri getiremeyecek biliyoruz; ama biz istiyoruz ki daha fazla Emine kardeşlerimiz hayatını kaybetmesin' dedi.