Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel, Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, dün açıklanan Orta Vadeli Program (OVP) ile ilgili basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

YILMAZ: 2024'TE DEĞİŞİMLERİ GÖRECEĞİZ

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, OVP ile ilgili gerçekçi bir plan olduğuna dair geri dönüşler aldığını söyleyerek, 'Tabii ki her plana, her programa olduğu gibi bu programa da eleştiriler, çeşitli sorular yönlendiriliyor. Ama olabildiğince gerçekçi ve doğru bir çerçeveye oturduğunu değerlendiren, epeyce yorumcuyla karşılaştığım. Burada önemli olan, bu programın uygulanması. Dünyanın en iyi programını da hazırlasanız, arkasında bir siyasi irade yoksa hiçbir anlam ifade etmez, kağıt üzerinde kalır. Dün Sayın Cumhurbaşkanımızın bizzat bu programı ilan etmesi ve 'hükümet olarak arkasındayız, destekliyoruz' demesi bu planın en büyük gücü. Siyasi iradeyle o planda yazan politikalar, reformlar, birer birer hayata geçirilecek. Elbette hepsi bir anda olmayacak. Malum 3 yıllık bir süreçten bahsediyoruz. Ancak ağırlıklı olarak önümüzdeki 2024 yılı başta olmak üzere değişimleri hep birlikte göreceğiz' dedi.

'BÜYÜMENİN KOMPOZİSYONU DEĞİŞİYOR'

Yılmaz, programda büyümenin belli oranda aşağıya çekildiğini vurgulayarak, 'Son 20 yılda ortalamamız 5,5, önümüzdeki 3 yılda ise 4,5 ortalama öngörüyoruz. Dolayısıyla 1 puan, 20 yıllık büyümemizin altında bir büyüme hızı var bu planda. Diğer taraftan, büyümenin kompozisyonu değişiyor. Büyümeyi, tüketim odaklı, iç talep odaklı bir büyüme olarak da gerçekleştirebilirsiniz; yatırım, üretim, ihracat odaklı bir şekilde de gerçekleştirebilirsiniz. Bizim planımıza baktığımız zaman, büyümemizde yatırımların katkısının, dış talebin katkısının, ihracatın katkısının daha yüksek olduğunu görebilirsiniz. Dolayısıyla büyüme geçmişe göre bir miktar daha aşağıda. Bundan daha önemli olan büyümenin kompozisyonu değişmiş durumda. Dolayısıyla daha farklı kaynaklardan gelen bir büyümeden bahsediyoruz. Bu anlamda da enflasyon hedefimizle tutarlı diye ifade edebilirim. Büyümenin kompozisyonu enflasyonu arttırıcı değil, tam aksine enflasyona katkı verici bir çerçeve içinde şekillendirilmiş durumda' diye konuştu.

ŞİMŞEK: CUMHURBAŞKANIMIZIN DESTEĞİ TAM

Bakan Mehmet Şimşek de OVP ile ilgili olumlu geri dönüşler aldığını söyleyerek, 'İnandırıcı, iç tutarlılığı olan gerçekçi bir çerçeve olarak görülüyor. Dezenflasyon programına ilişkin olsun, maliye politikasına ilişkin olsun, Sayın Cumhurbaşkanımızın desteği tam. Bunu sadece hissetmiyoruz, görüyoruz. En ufak bir tereddüt yok. Bu programın gereği neyse onu yapacağımız şeklinde değerlendirmenizde fayda var' dedi.

Şimşek, ihracata çok güçlü destek vereceklerini dile getirerek, 'Yatırımlara ve ihracata çok güçlü destek vereceğiz. Dolayısıyla burada yenden bir dengelenme var. Bu yeniden dengelenmenin doğası gereği eğer iç talepte yumuşama olacaksa bugünkü enflasyonist baskının azalması, cari açığın azalması; cari açığın azalmasıyla birlikte finansal istikrar anlamında Türkiye'ye fon akışı anlamında olumlu bir döngünün ortaya çıkacağını görmemiz lazım. Dolayısıyla bizim programın felsefesi Türkiye'nin olumlu bir döngüye gireceği yönündedir. Onun için biz bir geçiş dönemi öngördük. Şu anda o geçiş dönemindeyiz. Ve şu ana kadar da bizim öngördüğümüz çerçevede gidiyor. Biz Türkiye'nin 2024'ün ikinci yarısından itibaren bu olumlu döngüyü çok güçlü bir şekilde yakalayabileceğine inanıyoruz. Küresel koşulların da buna elverişli olacağına inanıyoruz' dedi.

'KUR REJİMİNDE DEĞİŞİKLİK YOK'

Şimşek, OVP kapsamında yüksek kur tartışmalarıyla ilgili, 'Bizim hiçbir zaman bir kur hedefimiz olmaz. Yani ne programda ne başka türlü kur hedefimiz yok. Ama işin doğası gereği dolar bazında eğer kişi başına milli gelir rakamlarını verecekseniz bir tahmin olması gerekiyor. OVP'de de aslında yapılan bu, genelde de kurala dayalı gider bu. Burada tabii bir geçiş dönemine ilişkin bir arka planda eminim bir varsayım vardır. Sonrasında farklı bir varsayım olabilir. Siz tabii bu ortalama kurlardan kurun yıl boyunca lineer seyredeceğini varsayıyorsanız yanlış varsayıyorsunuz. O zaman tahlilleriniz de yanlış olabilir. Burada esas itibarıyla biz bir hedefe sahip değiliz. Dolayısıyla kur rejiminde herhangi bir değişiklik yok' dedi.

'YATIRIMCI TOPLANTILARINI BAŞLATTIK'

Bakan Şimşek, yatırımcı toplantılarını başlattıklarını belirterek, 'Cuma günü G-20'ye gidiyoruz. Akabinde ben Almanya'ya gidiyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızla Birleşmiş Milletler yıllık toplantıları için New York'a gideceğiz. Daha sonra muhtemelen bir Londra yaparız ve bunun devamı gelir. Asya, Orta Doğu, yani hemen hemen erişmedik, diyalog kurmadık bir yatırımcı düşünemiyoruz. Yani yılın sonuna kadar aşağı yukarı reyting kuruluşlarından tutun, kredi derecelendirme kuruluşlarından tutun, her türlü patron, yatırımcı; ama aynı zamanda doğrudan yatırımcılarla da zaten diyaloğumuz güçlü. Ben Türkiye'de belli başlı ülkelerin yatırımcılarıyla bir araya gelmeye başladım. Almanya'da en büyük 50 firmanın CEO'su ve CFO'sunun olduğu bir 3 günlük etkinlik olacak. Türkiye'yi anlatıp döneceğiz' dedi.

'KALICI DEZENFLASYONUN YOLU YAPISAL DÖNÜŞÜM'

Bakan Şimşek, kalıcı refah için verimliliği arttırmak, kaynakları etkin bir şekilde kullanmak gerektiğini belirterek, 'Yani kalıcı bir şekilde dezenflasyon, kalıcı bir şekilde cari açığın iyileştirilmesinin yolu, yapısal dönüşümden geçiyor. Dolayısıyla bu programın en önemli bileşeni takvime bağlanmış verimliliği arttıracak, cari açığı azaltacak, vergide adaleti artıracak, kayıt dışılığı azaltacak reformlardır. Ve bu reformların hepsi orada, çok net bir şekilde ortaya konulmuş ve takvime bağlanmış. Bu çok değerli bir boyut' dedi.

Şimşek, işverenlerin de katkısının olduğu yeni bir bireysel emeklilik modeli öngördüklerini belirterek, 'Amaç, tasarrufları artırmak, sistemde kalış sürelerini artırmak, tabii ki fon tutarını artırmak. Bunu yapabilirsek bir taraftan bütçe disiplini ile zaman içerisinde kamu tasarruflarını artıracağız. Bir taraftan da çalışanlarımızı uzun vadede tabii refahları için tasarrufa teşvik edeceğiz, yönlendireceğiz. Özetle, bu yeni sistemden maksat, hem sistemdeki fon tutarını artırmak, hem sisteme girenlerin oradaki kalış sürelerini artırmak ve işverenlerin de desteğinin olacağı bir model' diye konuştu.

'ÜCRET DÜZENLEMELERİ HEDEF ENFLASYONA GÖRE YAPILACAK'

Şimşek, önümüzdeki dönemde OVP'nin perspektifine çok güçlü bir şekilde sahip çıkacaklarını vurguladı. Ücretlerle ilgili değerlendirmede bulunan Şimşek, 'Bundan sonra ücret düzenlemeleri hedef enflasyona göre yapılacak. Ama çalışanlar, hiçbir şekilde enflasyona ezdirilmeyecek. Çünkü enflasyon dezenflasyon süreciyle tutarlı bir yaklaşım içerisine girmemiz lazım. Ama belli kesimlerin durumlarının iyileştirilmesine yönelik bütçe imkanları zaten ona göre kurgulanmış. Dolayısıyla orada gereken adımlar atılır; ama o bütçe disiplini içerisinde kalınarak. Dar kesimlerinin alım gücünün kalıcı bir şekilde artırılmasının bir tek yolu var. O da enflasyonu düşük, tek hanelere düşürmekle olur. Ve zaten bu programın da ana hedefi, enflasyonu düşük tek haneye zamanla çekmek ve orada tutmaktır' diye konuştu.

'VERGİ DENETİMİNİ GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE SÜRDÜRECEĞİZ'

Şimşek, programın amacının yapısal dönüşümle, reformlarla cari açığı, cari fazlaya dönüştürme süreci olduğunu ve bunu başaracaklarını söyledi. Programda vergi gelirlerindeki artışa dikkat çeken Şimşek, 'Vergi gelirleri 2023'te gerçekleşme tahmini, milli gelire oran olarak yüzde 16,8'den yüzde 18'e çıkıyor. Yani yüzde 1,2'lik ilave bir artış söz konusu. Bu artışın kaynağı nedir? Biz bu senenin temmuz ayında gelir arttırıcı tedbirler aldık. Bu tedbirlerin 2024 yılında gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı yüzde 2,2'nin üzerinde olacak. Yani bir kaynak bu. İkinci husus, geldiğim günden beri gelir idaresine bugünkü tahsilat, tahakkuk oranlarını kabul etmeyeceğimi ve bu oranların yüzde 90'ın çok üzerine mutlaka ve mutlaka çekilmesi hususunda ne gerekiyorsa yapılacağını net bir şekilde ortaya koyduk. Dolayısıyla gelir idaresi performansını iyileştirmesi gerekiyor. Biz burada tahsilat, tahakkuk oranlarını arttıracağız. Ayrıca vergi denetimini de çok güçlü bir şekilde sürdüreceğiz. Yani sahada olacağız. Özellikle kayıt dışılığın yaygın olduğu alanlara yönelik elimizdeki bütün imkanlarımızı, bütün enstrümanları seferber edeceğiz. 2024 yılı için öngördüğümüz gelir tahminlerinin gerçekçi ve tutarlı olduğunu çok net bir şekilde söyleyebilirim. Vergi reformu yapacağız. Şu anda takvimlendirilmiş eylem planına bakarsanız hemen hemen bütün alanlarda bir vergi reformu söz konusu. Önümüzdeki yılın başından itibaren de bunların Meclis'e gönderilmesi inşallah mümkün olur' dedi.

'ÜCRET ARTIŞLARI YÜKSEK DÜZEYDE OLACAK'

Şimşek, ücret artışlarının, bu seneki enflasyon farkı yüzde 65 olacaksa çok yüksek düzeylerde olacağını ifade ederek, 'Yani gelecek sene memur maaş artışları enflasyonun, muhtemelen neredeyse bu seneki enflasyon farkını dikkate alırsanız çok çok üzerinde olacak. Dolayısıyla hiçbir dönemde hiçbir kesimin ne asgari ücretlinin ne emeklilerimizi ne de memurlarımızı biz enflasyona ezdirmediğimiz gibi aslında çok yüksek reel ücret artışlarının da olduğu 2002-2023 döneminden bahsediyoruz' dedi.

ERKAN: ENFLASYONU KONTROL ALTINA ALACAĞIZ

Merkez Bankası Başkanı Erkan ise kur artışının geçişkenliğinin, enflasyon beklentilerinin çıpalanmadığı dönemlerde daha yüksek olduğunu belirterek, 'Şu anda da böyle bir geçiş döneminden geçiyoruz. Fakat kararlı bir şekilde sürdürdüğümüz sıkılaştırıcı para politikasının 2024 yılında meyvelerini vermesiyle, iç talebin arza daha yakın bir seviyeye geleceğini ve enflasyon beklentilerini kontrol altına alacağını öngörmekteyiz. Buna ek olarak enflasyon ve kur hareketlerinin sene içinde oynaklık göstermesi, hele ki geçiş dönemlerinde bazı durumlarda yıl ortalaması ve yıl sonu üzerinden yapılan hesaplarda ciddi farklılıklar gösterebilmektedir. Kur ve enflasyon gelişmeleri konusundaki beklentileri zaman içinde çıpalamayı sağladığımızda, ortalama üzerinden yüksek çıkan bazı değerlerin zaman içinde her ay için yıldan yıla değişim olarak bakıldığında aşağı gelmesi söz konusu olabilir' dedi.

'DEZENFLASYONUN TEMİNİ İÇİN NE GEREKİYORSA YAPACAĞIZ'

Erkan, Merkez Bankası olarak tüm araçlarla parasal sıkılaştırma sürecine enflasyonda belirgin bir iyileşme sağlanana kadar devam edeceklerini kaydetti. Erkan, bir taraftan da sadeleştirme sürecini devam ettirerek Türk lirasını güçlendirecek adımları attıklarını belirterek, 'Enflasyon hedef patikamıza 2024 yılı içinde ilk tasarladığımızdan bir miktar gecikmeli oturma riski ortaya çıkmış olmasına rağmen 2024 yılında dezenflasyonun tesisi için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Bu bağlamda, fiyat ve miktar ayarlamalarının tümü zamanında ve etki analizleri ışığında devreye sokulacaktır. Faizi 650 baz puan arttırdık, 250 baz puan arttırdık, daha sonra 750 baz puan arttırdık. İlk etapta arttırdığımız 650 baz puan, yüksek bir artıştı. Ve daha fazla bir artış yaptığınızda makro ihtiyati çerçeve bağlayıcı olduğundan dolayı etkisini göremeyeceğimiz bir artış olacağından makro ihtiyati çerçevedeki hem miktarsal sıkılaştırma, hem seçici kredi sıkılaştırma ve sadeleştirme adımlarıyla atılan faiz adımlarının da daha etkili hale gelmesini beklemek zorundaydık. Bu bütüncül bir yaklaşımla parasal sıkılaştırmaya gerektiği ölçüde gerektiği zaman da devam edeceğiz' dedi.

Editör: Haber Merkezi