Anayasa Mahkemesi (AYM), kıyı ve sahil şeritlerinde mevzuat dışı yapılaşmaya geçit vermedi. AYM, çevre ve kıyıların korunmasına yönelik kanunların bazı yerlerde uygulanmamasını öngören kuralların iptaline karar verdi.

Danıştay Altıncı Dairesi, '3996 Sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun'da 2013 yılında yapılan değişiklikle eklenen 'Sivriada'da yapılacak olan planlama, imar ve inşaat uygulamaları ile diğer düzenlemeler 4/4/1990 tarihli ve 3621 Sayılı Kıyı Kanunu hükümlerine ve diğer mevzuatta yer alan kısıtlama ve prosedürlere tabi değildir' kuralının Anayasa'ya aykırı olduğu iddiasıyla AYM'de iptal davası açtı. CHP Grup Başkanvekilleri Engin Altay, Özgür Özel ve Engin Özkoç ile 134 milletvekilinin açtığı iptal davasında ise, Kıyı Kanunu'na bu yılın Ocak ayında yapılan değişiklikle eklenen 'krokiler ile listelerde sınır ve koordinatları gösterilen alanlarda bu Kanunun kıyılar, sahil şeritleri, doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan arazilere ilişkin yapı ve yapılaşmaya dair sınırlayıcı hükümleri uygulanmaz' kuralının Anayasa'ya aykırı olduğu iddia edildi.

SINIRLAYICI HÜKÜM KAMU YARARI İÇİN GEREKLİ

İptal başvurularını haklı bulan Yüksek Mahkeme, çevre ve kıyıların korunmasına yönelik kanunların bazı yerlerde uygulanmamasını öngören kuralların iptaline karar verdi. Kararın gerekçesinde, Danıştay Altıncı Dairesi'nin açtığı iptal davasında, dava konusu kuralla bir alanda yapılacak olan planlama, imar ve inşaat uygulamaları ile diğer düzenlemelerin mevzuatta yer alan kısıtlama ve prosedürlere tabi olmaması, CHP'nin açtığı iptal davasında ise dava konusu kurallarla kroki ve listelerle sınır ve koordinatları gösterilen bazı alanlarda kıyılar, sahil şeritleri, doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan arazilere ilişkin yapı ve yapılaşmaya dair sınırlayıcı hükümler getiren mevzuatın uygulanmamasının öngörüldüğüne işaret edildi. Mahkeme, kıyı ve sahil şeritlerindeki yapılaşmaya getirilen sınırlayıcı hükümlerin, bu alanların tabiî servet ve kaynak olarak değerlerinin korunması ve onlardan yararlanmada öncelikle kamu yararının gözetilmesi amacıyla düzenlendiğine dikkat çekti.

'HUKUKİ BELİRSİZLİĞE YOL AÇTI'

Bu hususlarda yapılan düzenlemelerin Anayasa'da belirtilen esaslara aykırı olmaması gerektiğinin altı çizilirken, iptali istenen kurallarda, düzenlemeye konu olan kıyı alanlarında yapılacak inşaatlarda hangi ilkelere, kurallara ve sınırlara tabi olunacağının da belirtilmediği ifade edildi. Kararda iptallerin gerekçesi şöyle açıklandı: 'Devletin gözetim ve denetim görevini yerine getirmesini sağlayacak kurallara yer verilmeksizin belirli alanlardaki yapılaşmaların kanundaki sınırlamalardan istisna tutulması, Anayasa'nın 43 ve 56'ncı maddelerinde belirtilen kıyı ve çevrenin korunmasına ilişkin hükümlerin uygulanma imkanını ortadan kaldırdığı gibi hukuki belirsizliğe de yol açmaktadır. Söz konusu belirsizliğin ortadan kaldırılması, devletin gözetim ve denetim yükümlülüğünün yerine getirilebilmesi için kurallara konu yerlerde Anayasa'da öngörülen ilkelere uygun yasal düzenleme yapılması zorunludur. Bu zorunluluğun gereğini yerine getirmeyen kurallar, Anayasa ile bağdaşmamaktadır. Açıklanan nedenlerle kurallar Anayasa'ya aykırı bulunarak iptal edilmiştir.'

Editör: Haber Merkezi