14 Mayıs Milletvekili Genel Seçimleri'nde AK Parti'den Samsun milletvekili seçilen, Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, Yusuf Ziya Yılmaz, Orhan Kırcalı ve Ersan Aksu, mazbatalarını aldı. Çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtlayan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, 'Milli iradenin sandığa yansımasında göstermiş oldukları destek ve tavır için tüm milletimize teşekkür ediyorum' diye konuştu.
'BİZ HEP BÜYÜK TÜRKİYE ZAFERİ DEDİK'
Türkiye'nin önemli bir tarihi süreçten geçtiğini söyleyen Karaaslan, 'Meclis açısından milletimiz yine AK Parti'yi Cumhur İttifakı'nı çok yüksek bir teveccühle 323 milletvekilimiz ile birlikte TBMM çatısı altında temsil etme görevini bize vermiş oldu. Türkiye Cumhuriyeti demokrasisi gerçekten ağır bedeller ödemiş ve her zaman demokrasiye ve onun kazanımlarına sahip çıkmıştır. Bu kez de çok demokratik bir şekilde yüksek bir katılımla seçimler gerçekleşti. Sonucunda, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın dünya tarihinde görülmeyecek bir teveccühle ve destekle birlikte yeniden cumhurbaşkanı seçilmesiyle neticelendi. Biz hep büyük Türkiye zaferi dedik ama bu yalnızca bize oy verenlerin değil, aslında bir büyük millet olarak hepimizin kazanacağı bir seçim ve zafer sürecini tayin ettik. Hamdolsun öyle de neticelendi' dedi.
'ARTIK TÜRKİYE YÜZYILI'NA GİRDİK'
Türkiye'nin kalkınma hamleleri ve mücadelesinin hızla devam edeceğini dile getiren Karaaslan, sözlerine şöyle devam etti:
'Türkiye Yüzyılı dediğimiz yeni bir süreç başladı ülkemiz için. Türkiye Yüzyılı'nı, ülkemizin her alanda kalkınma hamlelerinin devam edeceği, bütün mücadelelerinin aynı hızla devam edeceği ve başarıya ulaşacağı aydınlık ortak geleceği olarak tanımladık. Her birimizin hayatına yansıyan çok önemli gelişmelerin peşi sıra yaşanacağı, ülkemizin hem uluslararası alanda hem de ulusal anlamda büyük başarılara ulaşacağı yeni bir dönem bu. Cumhurbaşkanımızın tecrübesi, deneyimi ve aslında dünyanın en deneyimli lideri olması, ülkemiz için önümüzdeki dönemde çok büyük bir şansı ifade edecek. Seçim öncesi duymayı hiç ümit etmediğimiz, duymak istemediğimiz artık bu yüzyılda bunların konuşulmaması gerektiğini düşündüğümüz birçok tehdidi, Cumhuriyetimize yönelik olsun, terörle mücadelemize karşı olsun, duyduk. Dolayısıyla Samsun halkı buna 'asla' dedi, 'buna izin vermeyiz' dedi.'