Ankara'da 12 yaşındaki ağabeyi tarafından 3'üncü katta bulunan evlerinin camından aşağı atılan 2,5 aylık bebeğin ölümü, kardeşler arasındaki kıskançlık konusunu akla getirdi. Dr. Ebru Çatuk, kardeşler arasındaki kıskançlığın beklenenin aksine normal bir durum olduğunu belirterek, 'Anne ve babanın yeni doğan çocuğa ilgisi, kardeş için zorlayıcı bir süreçtir. O dönemde yaşanabilecek bazı sıkıntılı durumlara, aile bireylerinin hazır olması gerekiyor. Çocuk, daha önce 'Ben kardeş istiyorum. Benim kardeşim olsun' diye cümleler sarf etmiş olabilir. Bunlar hiçbir sorun olmayacağı anlamına gelmez. Çünkü bazı çocukların istediği kardeşten öte, bir oyun arkadaşı olabiliyor. Çocuk 'Kardeşim olsun' dediğinde, her zaman onlarla yaşayacağını, anne babasının onunla ilgili olabileceğini, ona zamanını harcayacağını bilerek istemez. Tam anlamıyla kardeşin ne olduğunu anlaması, eve kardeşin geldikten sonra anlayabileceği bir şey' dedi.

'AİLENİN BU DENGEYİ İYİ KOLLAYABİLMESİ LAZIM'

Dr. Ebru Çatuk, ailelere şu uyarılarda bulundu:

'Çocuğa kendisini kardeşi doğduktan sonra da hala biricik ve özel olduğunu hissettirmek lazım. Yeni bir kardeş aslında onun tahtını birazcık sarsan bir şey ama ailenin bu dengeyi iyi kurması gerekir. Elbetteki yeni doğan çocuğun daha fazla bakıma muhtaç olduğu bilinmektedir. Bunların dışında, küçükler büyüklerin bazı haklarını kıskanmaz terimi yanlış. Küçükler de büyüklerin bazı haklarını kıskanabiliyorlar. Bu durumda onların çocuk olduğu asla unutulmamalı. İkisinin de birtakım hak ve ayrıcalıklara sahip olabilecekleri bilinmeli. Ailelerden sıklıkla şunu duyabiliyoruz; 'Sen abisin kardeşine bakacaksın'. 'Sen ablasın, kardeşine bakacaksın.' Bu asla çocuğun görevi değil, ailenin görevidir. Ama çocukları yetiştirmek adına bazen yardım istenebilir. Bunu zorunlulukmuş, görevmiş gibi lanse etmemek gerekir. Aksi takdirde kıskançlıkların sonucu ağır olabiliyor.'

Editör: Haber Merkezi