1925-­1935 yılları arasında Türk halkı tarafından orduya toplam 300 teyyare bağışlandı. Türk Hava Kuvvetleri'ni güçlendirmek adına, Mustafa Kemal Atatürk'ün çağrısıyla başlatılan kampanyaya, ülkenin dört bir yanından destek yağarken, gönüllü gençler de ellerindeki kumbaralarla kapı kapı bağış topladı.

VECİHİ HÜRKUŞ RİZE'DE
Teyyare alınması için tayyare piyangosu çekilişlerinin de düzenlendiği bu dönemde, havacılığın tanıtımı için tanıtım uçuşları gösterileri de gerçekleştirildi. İşte bu bağlamda Vecihi Hürkuş, Rize semalarından süzülerek Rize'nin meşhur futbol sahası Buhti'nin Düzü'ne indi. Rizeliler bu tarihi güne alkışları ve tezahüratlarıyla eşlik ettiler.

RİZE'DEN BİR UÇAK
Cumhuriyet'in ilk yıllarında yapılan bu top yekûn bağış kampanyasına Rize'de bir uçakla destek verdi. 1933 yılında 36 uçağın isim koyma töreni gerçekleştirildi. Törene Rize Halkını temsilen katılan Rizeliler Rize Yazılı Tayyarenin önünde hatıra fotoğrafı çektirdiler.

TÜRKİYE TURU VE RİZE
Türk Havacılık tarihine adını altın harflerle yazdıran Vecihi Hürkuş'un, Türk Tayyare Cemiyeti adına düzenlediği birinci uçuş turu 2 Eylül 1931 tarihinde Ankara'dan başladı. Tur Ankara, Kızılcahamam, Gerede, Bolu, Ereğli, Zonguldak, Cide, Sinop, Samsun, Trabzon, Of, Rize, Gümüşhane, Bayburt, Suşehri, Zara, Hafik, Sivas, Şarkışla, Akdağmadeni, Sorgun, Yozgat, Sungurlu, Kalecik'i kapsıyordu. Vecihi Bey (Hürkuş), Türk Hava Kurumu yararına planladığı Türkiye turu kapsamında tayyaresi ile her gittiği yerde halka havacılık konusunda konferanslar veriyor, havacılığın önemini anlatıyordu.

TAYYARESİ RİZE HÜKÜMET MEYDANI'NDA SERGİLENDİ
Vecihi Bey'in bu tur kapsamında uğradığı Rize ilinde inecek pist olarak Buhti'nin Düzü denilen alan seçilmişti. Rizelilerin yoğun ilgisi ve tezahüratlarıyla tarihi iniş gerçekleştiriliyordu. Buradan bir otomobilin üstüne yerleştirilen Vecihi Bey'in Tayyaresi Rize Hükmet Meydanı'na getiriliyordu. Meydanda kendisini görmek ve dinlemek için toplanan Rizelilere o güne değin havacılık üzerine yaptığı çalışmaları, havacılığın önemini ve Türk Tayyare Cemiyeti'nin çalışmalarını anlatan bir konuşma yaptı.

Vecihi Hürkuş'un düzenlediği bu turların düzenleyen Türk Tayyare Cemiyeti'nin başkanlığını Rize Milletvekili Ahmet Fuat Bulca yapıyordu.

VECİHİ HÜRKUŞ KİMDİR?
1896 yılında İstanbul'da doğdu. I. Dünya Savaşı'nda yaralandıktan sonra Yeşilköy'deki Tayyare Mektebi'ne girdi ve pilot oldu. Ardından Türk Hava Kuvvetleri'ne katıldı. Uçak düşüren ilk Türk tayyareci olarak tarihe geçti. Ruslara esir düştüyse de kaçmayı başardı. Kurtuluş Savaşı'na katılarak, kırmızı şeritli İstiklal Madalyası ve TBMM'den üç takdirname kazandı.1923'te Yunanlılardan ele geçirilen motorlardan yararlanarak VECİHİ K-VI adını verdiği ilk Türk uçağını imal etti. Fakat ödül beklerken, izin almadan uçtuğu için cezaya çarptırıldı. Bunun üzerine askeri havacılıktan ayrılarak çalışmalarına sivil olarak devam etti. 1930'da ikinci uçağı VECİHİ XIV'ü inşa etti. 1931 yılında Türkiye turunu gerçekleştirdikten sonra 1932'de 'Vecihi Sivil Tayyare Mektebi' adlı sivil havacılık okulunu açtı. İlk sivil uçağımız VECİHİ XIV, ilk eğitim ve spor uçağımız VECİHİ XV ve uçak motorlu deniz kızağı VECİHİ SK-X'u üretti. 1954 yılında ise Türkiye'nin ilk sivil havayolu şirketi olan Hürkuş Havayolları'nı kurdu. 16 Temmuz 1969 tarihinde vefat etti.

AHMET FUAT BULCA KİMDİR?
1881 yılında Selanik'te doğdu. Atatürk'ün çocukluk ve askerlik arkadaşı ve Fikriye'nin dayısının oğludur. Harp Okulu mezunudur. 3. Tabur 1. Bölük Kumandanlığı, 3. Ordu Küçük Zabit Okulu Öğretmenliği, Selanik Küçük Zabit Okulu 1. Bölük Kumandanlığı, Derne Şark Kolu Komutanlığı, Trabzon Redif Taburu Komutanlığı, Beylerbeyi Sarayı Muhafız Bölük Komutanlığı, 15. Alay 3.Tabur Komutanlığı, 24. Alay 3. Tabur Komutanlığı, 1. Tümen Piyade Tabur Komutanlığı, 24. ve 11. Tümen Komutanlıkları, Ankara Komutanlığı görevinde bulundu. 4 Temmuz 1927 tarihinde askerlikten emekli oldu. Askerlik mesleğinden sonra Tayyare Cemiyeti Başkanlığı, TBMM 2., 3. ve 4. Dönem Rize, 5. Dönem Çoruh Milletvekilliği ve 2. Dönem Divan-ı Riyaset İdare Amirliği yaptı. Kırmızı şeritli İstiklal Madalyası sahibidir. Evli ve iki çocuk babasıdır. 14 Eylül 1962 tarihinde bir trafik kazasında öldü. Naaşı, 1988 yılında Ankara Devlet Mezarlığına nakledildi.