YAZICI ' Ülkemiz büyük bir felaketin eşiğinden dönmüştür. Belki rüya gibi geliyor ama hiç şakası yok bunun. Ülkemizi en az 50-60 yıl geri götürürdü. Amaçları Türkiye'yi kaotik bir ortama sürükleyip, iç savaş çıkartmak, vatandaşı birbirine düşürmek, din dil ayrıştırarak çatışma ortamı oluşturmak ve Suriye'nin bitişiğinde bir Suriye daha meydana getirmek. Böylece bu coğrafyanın tek etkin ve en önemli Türkiye Cumhuriyeti Devletini etkin olmaktan çıkarıp, uluslar arası güçlerin proje uyguladığı bir alana dönüştürmek. Hedefleri buydu aslında. Başaramadılar ve bu hesapları da Türk Mahkemelerinde hukuk kuralları içerisinde vereceklerdir.


Bu süreçte çok dikkatli olmamız lazım ve öyleyiz de zaten. Bu ayıklamayı yapmak zorundayız. Mesela Cemaat, iman, himmet, yardımsever, hizmet, abla, abi gibi bize hep iyi şeyleri çağrıştıran kelimeleri kullandılar. Birçok insanımızda derinliği olan bu kavramların kullanılması dolayısı ile görebildiklerini dikkate almak sureti ile hayırsever oldu. Ama bunlar artık deşifre olmuş ve ortaya çıkmıştır.


7 Şubat 2012 de Türkiye'nin istihbaratından sorumlu olan kişiyi sevk etmeye çalıştılar. Bir hukuk devletinde doğrudan doğruya başbakana karşı sorumlu olan kişi suç işlemişse bunu sevk etmenin bir usulü ve prosedürü vardır. Bu girişimi de atlattık. Bundan sonra 17-25 Aralık tamamen o günkü Başbakanımızı hedef almış bir girişimi tamamen kararlı ve dik bir duruşla bertaraf ettik. Hiç birimizin aklından geçermiydiki bu adamlar devletin silahını alıp sokağa çıkar ve milletimize kurşun sıkar. Siyasi tarihimizde darbeler yaşanmıştır. Bu darbeleri tabi ki övecek halimiz yok her darbe kötüdür ama 60 yılındaki darbede 3 siyasi idam edilmiş. 12 Eylül darbesinde bir öldürme olmamış, daha sonraki yargılamalarda haksızlıklar olmuş sağ ve sol kesimden infaz edilenler olmuş. Bu çok daha vahşice. Bunun Dünya Siyasi tarihinde bir örneği daha olduğunu benim bildiğim kadarıyla yok. Milletin topunu, tüfeğini, tankını, uçağını alacaksın onu sahibine doğrultacaksın. Sebep nedir ve neden? İşte Millet hukukuna sahip çıktı.
Bu ülkenin anayasasına göre ülkemizin başkomutanı, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır. İlk fırsatta televizyonlar aracılığı ile milletimize seslendi. Hukukuna sahip çıkmaya davet etti ve hepimiz sokaklara döküldük. Milletin imanı, cesareti karşısında tanklar, helikopterler, uçaklar etkisiz duruma düşürüldü. Bunun dünyada başka bir örneği yoktur. Bu Türk Milletinin vatanperverliği, kahramanlığı ve cesaretinin çok önemli bir göstergesidir. Yani hem bizim siyasi tarihimiz hem dünya siyasi tarihi Aziz Milletimizin özellikle 15 Temmuz'dan bu yana demokrasiyi ne kadar içselleştirdiğini, kardeşliğine ne kadar önem verdiğini vatanının ve milletinin bölünmez bütünlüğüne nedenli hassasiyet gösterdiğini, herkes tarafından tutulan gece gündüz demokrasi nöbeti örnekleri ile sergiliyor. Buna katkı sağlayan herkesi tebrik ediyorum.

İnşallah haftaya 7 Ağustos da Yenikapı da demokrasi nöbetinin finalini yapacağız. Ama hep dikkatli olmamız lazım. Devlet içerisinde yer alan bu çete örgütünün, hile ve haksızlıklarının üzerine yürümek sureti ile kendisini tahkim ettiği süreçlerini de dikkate alarak bütün kamu kurum ve kuruluşlarını temizleyeceğiz.

Milletimiz kadın, çocuk, yaşlı, esnaf, tüccar, memur, işçi demeden topyekûn sokaklarda kenetlendi. Siyasi ayrım fark olmaksızın sağcısı, solcusu, liberali, demokratı bir oldu. Biz Türk Milletiyiz dedik ve bu hadsizlere dersini bildirdik. İnşallah 15 Temmuz itibari ile yeni bir zemin üzerinden Büyük ve Yeni Türkiye'yi inşa etmek üzere devam edeceğiz. Bunların arkasında takibi çok önemli sebeplerinden biriside Türkiye'nin büyümesi, gelişmesi, savunma sanayinde kendi ihtiyaçlarının önemli bir kısmını karşılayacak üretim yapabilecek aşamaya gelmesidir. Helikopter, İnsansız hava aracı vb. gibi üretimleri yapabiliyoruz. Önemli bir coğrafyada stratejik üstünlüğümüzü inşa ettiğimiz eserlerle daha da üst düzeye taşıyoruz. Yollarımız, havaalanlarımız, boğaz altı ve üstü geçişlerimiz stratejik üstünlüklerimizdir. Bu yüzden bizim gücümüzü kırmak için içimizden aldatılmış hain eli silahlı bir çete örgütünü taşeron olarak kullanıyorlar. Bunların ağababaları da Pensilvanya dadır. İnşallah hepsi hesap verecek. Onu da getireceğiz ve Türkiye'de Türk yargısı önünde hesabını verecektir.

Hiçbir mezhep farklılığı gözetmeksizin biz 79 Milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, birlikte Türk Milletini oluşturuyoruz. Sosyal yaşam tarzını dikkate almaksızın birbirimizi severek Türkiye'nin kalkınmasına ve refah seviyesinin artmasına odaklanmalıyız. Ortak değerlerimiz ve faydalarımız var. Bu vatan ve bayrak hepimizin. Devletimizin ismi Türkiye Cumhuriyeti ve biz tek milletiz. Yerli ve milli olmak önemli. Yerli ve milli olmak demek sevdalı olmak demek. Milletini diğer milletler arasında en etkin konuma getirmek için gece gündüz koşmak terlemek demek. Allah birliğimizi bütünlüğümüzü tahkim etsin. Hepimizi bu şer odaklarından korusun.' Dedi.

Editör: Haber Merkezi