Hazırlanan iddianamede, Sarıcaoğlu hakkında, 'tasarlayarak kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürme' ve 'tasarlayarak 2 kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs' suçlarından 'ağırlaştırılmış müebbet' ve 40 yıla kadar hapis cezası istendi. İddianame Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi.
Olay, 11 Aralık'ta, Eminettin Mahallesi'ndeki İl Emniyet Müdürlüğü binasında meydana geldi. Derepazarı ilçesinde trafik polisi olarak görev yapan İsmail Hakkı Sarıcaoğlu, Erzurum Atatürk Üniversitesi İnşaat Bölümü'nden yatay geçişle geçen yıl Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Fakültesi'ne kayıt yaptırdı. Derepazarı ilçesinden 8 kilometre mesafedeki il merkezine tayin isteyen Sarıcaoğlu, amirleri, ilçe kaymakamı ve Personel Şube Müdürlüğü ile yaptığı görüşmelerden olumlu cevap alamayınca İl Emniyet Müdürü Altuğ Verdi ile görüşmek istedi. Personel görüş günü olması nedeniyle görüşme programına alınan İsmail Hakkı Sarıcaoğlu, özel kalemin odasına çağrıldı. Burada, tedbir amaçlı özel kalem görevlilerince tabancası ve cep telefonu alınan Sarıcaoğlu, ardından görüşme için Müdür Altuğ Verdi'nin makam odasına girdi.
8 DAKİKALIK GÖRÜŞME SONRASI DEHŞET SAÇTI
Makam odasında 8 dakika süren görüşme sonrası odadan çıkan İsmail Hakkı Sarıcaoğlu, teslim ettiği tabanca ve cep telefonunu geri aldı. Derepazarı'ndan, Rize kent merkezine tayin olma isteği, planlamaya uygun düşmediği bildirildiği için öfkelenen polis memuru, silahını teslim aldıktan kısa süre sonra aniden tekrar makam odasına yöneldi. Odaya dalan İsmail Hakkı Sarıcaoğlu, tabancasını ateşledi. Tabancadan çıkan 7 kurşundan 3'ünün isabet ettiği İl Emniyet Müdürü Altuğ Verdi kaldırıldığı hastanede kurtarılamayarak şehit oldu, Personel Şube Müdürü Ercan Polat ve koruma polisi Yiğit Can Köksal yaralandı. Koruma polisi Yiğitcan Köksal tarafından bacağından vurularak, etkisiz hale getirilen saldırgan polis memuru İsmail Hakkı Sarıcaoğlu tutuklandı. Tedavileri tamamlanan personel Şube Müdürü Ercan Polat ve koruma polisi Yiğit Can Köksal taburcu edildi.
41 SAYFALIK İDDİANAME HAZIRLANDI
Rize Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen çok yönlü soruşturmada 41 sayfalık iddianame hazırlandı. İddianamede, tutuklu polis memuru İsmail Hakkı Sarıcaoğlu ile saldırı olayından yaralı kurtulan Personel Şube Müdürü Ercan Polat ve koruma polisi Yiğit Can Köksal'ında aralarında yer aldığı özel kalem görevlileri, saldırgan polis memurunun görev yaptığı ilçe kaymakamı ve emniyet müdürlüğü görevlileri ile olay yeri inceleme, otopsi ve kriminal uzmanlık raporları, cep telefonu HTS ve kamera kayıtları yer aldı. İddianamede, Sarıcaoğlu hakkında, 'tasarlayarak kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürme' ve 'tasarlayarak 2 kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs' suçlarından 'ağırlaştırılmış müebbet hapis' ve 40 yıla kadar hapis cezası istendi. İddianame Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi.
ÖRGÜT BAĞLANTISI TESPİT EDİLEMEDİ
Emniyet Müdürü Altuğ Verdi'nin şehit olduğu saldırı olayı ile ilgili çok yönlü soruşturma yürütüldü. MİT, Emniyet ve Jandarma İstihbarat birimlerince yapılan araştırmalarda İsmail Hakkı Sarıcaoğlu'nun geçmişi mercek altına alındı. Cep telefonu kayıtları, kendisi ve eşinin banka hesap bilgileri, eğitim gördüğü okullar, kaldığı yurtlar ve gittiği dershaneler ile sosyal medya paylaşımları detaylı olarak incelendi. Sarıoğlu'nun öğrencilik yılları ve asker arkadaşları, görev yaptığı yerlerdeki meslektaşları, akraba ve komşuları, sosyal medya hesaplarındaki arkadaşları olmak üzere hayatının her döneminde temas ettiği 500'ün üzerinde kişinin ifadesine başvuruldu. FETÖ/PDY örgütü ile bağlantısı tespit edilemeyen Sarıcaoğlu'nun örgüt tarafından hazırlanan listede 'örgütün etki alanı dışındaki kişiler' kategorisinde gösterilerek fişlendiği belirlendi.
SALDIRIDAN ÖNCE 'ADALETLE HÜKMETMEYENİN CEZASI NEDİR'E CEVAP ARAMIŞ
İsmail Hakkı Sarıcaoğlu'nun cep telefonunun teknik incelemesinde saldırıyı önceden tasarladığına dair bulgulara ulaşıldı. Sarıcaoğlu'nun saldırıdan birkaç saat önce cep telefonundan internet tarayıcısına girerek 'adaletle hükmetmeyenin cezası nedir' şeklinde 10 kez arama yaptığı tespit edildi. Saldırgan, olaydan birkaç gün önce ise polis merkezindeki bilgisayarından 'Birilerine zarar verme isteği' yazarak internet tarayıcısında arama yaptığı da belirlendi.
SALDIRIYI ÖNCEDEN PLANLAMIŞ
Cep telefonu ile kendi kendine SMS'ler gönderdiği de ortaya çıkan Sarıcaoğlu'nun bu yöntemle düşündüklerini not aldığı anlaşıldı. SMS'lerde 'Bu konuyla ilgili psikolog, psikiyatrist neyse durumumu öğrenip raporlamayı ve ilk olarak Ercan'dan başlayarak kimin hakkında suç duyurusunda bulunmam gerektiğine karar vereceğim' , 'İki kulvarda mücadeleye çıkacağız' , 'Zorbalıkta kimleri cezalandıracağıma görüşmeler sonucunda karar vereceğim' , 'Oyunu açık oynama ve sonuna kadar gitme kararımı teyit ediyor ve oyunu genişletiyorum. Bu konu ile ilgili benim haberim yoktu gibi, bilseydik gibi kimseye bahane bırakmayıp, sorumluluğunu yüklüyorum' ifadelerini yazan Sarıcaoğlu'nun tayin talebinin reddi halinde sorumluları cezalandırma düşüncesi ile silahlı saldırı olayını planlayarak nasıl gerçekleştireceğini önceden tasarladığı belirlendi.
YAŞANANLAR İFADELERE YANSIDI
İddianamede, trafik polis İsmail Hakkı Sarıcaoğlu, olay günü yaşananları anlattı. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İnşaat Bölümü'nde gündüz okuyup gece çalışmak istediği ve bu nedenle Derepazarı ilçesinden il merkezine tayin istediği belirten Sarıcaoğlu'nun iddianamede yer alan ifadesi şöyle:
'Görüşme talebim üzerine olay günü saat 13:30'da makama gittim. Özel kaleme tabancam ve cep telefonumu bırakarak makama girdim. Altuğ müdür bana 'Ne güzel Of'lusun, Derepazarı'nda çalışıyorsun, daha ne istiyorsun?' dedi. Ben de müdürüme Rize'de okuduğumu ilçede görev süremin dolduğunu, gündüz okula gidip gece çalışmak istediğimi söyledim. Müdürüm bana 'Gündüz okula giden gece ekipte ne yapar?' diye sordu. Bende 'uyur mu' demek istiyorsunuz dedim. 'Hafta içi benim 4 saat dersim var', gece çalışmanın beni etkilemeyeceğini düşünüyorum. Bir artı bir, iki artı bir, gece çalışan ekipler var. Gündüz çocuk bakılıyor da okula mı gidilemeyecek' dedim. Bunun üzerine sayın müdürümüz 'ben çocuk bakma işine takıldım, bu ne demek oluyor' diye sesini yükselterek, kızarak sordu. Ben müdürümüze tayinle ilgili örnek tarzında bir şeyler söyledim. Ama müdürüm bana 'sen şimdi onları bırak, ben şu çocuk bakma işine takıldım' dedi. Ben de gece çalışıp gündüz çocuk bakan polis memurları olduğunu söyledim. Müdürüm bana 'hemen isim söyle' dedi. Ben cevap vermeden müdürüm bana 'Seni İkizdere'ye verdim, çık dışarı' dedi. Ben ayağa kalktım müdürüme tayinimle ilgili bir şeyler söylemeye çalıştım. Bu sırada sayın müdür bana 'salak mısın, ne yaparsan yap, il dışı tayini iste' dedi. Bunun üzerine makamdan dışarı çıktım'
'CANLI YAYIN YAPIYORUM KİMSE ATEŞ ETMESİN'
Makam odasından çıktıktan sonra geri dönerek saldırı olayını nasıl gerçekleştirdiğini anlatan İsmail Hakkı Sarıcaoğlu, ifadesini şöyle sürdürdü:
'Makamdan çıktıktan sonra ne düşündüğümü hiç hatırlamıyorum. Tabancamı ve cep telefonumu geri aldım. Tabancamı tam kılıfına koymak üzereydim makam odasına yöneldim. Görev yaptığım ilçede yaşadığım bir olay nedeniyle tabancanın haznesinde sürekli mermi sürülü olarak duruyordu. Başmüdürün odasına girerken haznede mermi sürülü olduğunu biliyordum. Makam odasına girdim bir el ateş ettim. Ercan müdür 'vuruldum' dedi. Ercan müdür vurulduktan sonra ne yaptığımı hatırlamıyorum. Müdürün yanına gittim. Bana 'oğlum yapma, çoluk, çocuğumuz var' dedi. Ben de 'bizim de çoluk çocuğumuz var' dedim. Bu sırada kendime gelir gibi oldum. Altuğ müdür elimdeki silahı tutmaya çalıştı. Altuğ müdüre ateş ettiğimi, ne kadar ateş ettiğimi hatırlamıyorum. Şarjördeki mermiler bitti, yeni şarjör takarak hazneye tekrar mermi verdim. Odadan çıkmak üzereyken tanımadığım birisinin bana ateş ettiğini fark ettim. Ben de ateşin geldiği yöne doğru ateş ettim. Koridora çıkıp cep telefonumu elime aldım, 'canlı yayın yapıyorum, kimse ateş etmesin' diye bağırdım. Koridorda birkaç oda geçtikten sonra biri bana 'tabancanı yere at' diye bağırdı. Ben de elimdeki silahı yere attım. Ben de bu sırada ayağımdan vuruldum. Herhangi bir örgüt bağlantım yoktur. Olayı bir talimatla gerçekleştirmedim. Olay nedeniyle pişmanım. Olaylar rüya mı diye düşünüyorum.'
POLAT: MÜDÜR BEY 'KALBİNİ KIRMAYAYIM, SENİ DIŞARI ALAYIM' DEDİ
Saldırıdan ağır yaralı olarak kurtulan Personel Şube Müdürü Ercan Polat da ifadesinde İsmail Hakkı Sarıcaoğlu ile tayin görüşmesi için makama girdiklerini belirterek 'Müdür bey İsmail'e 'derdin ne anlat' dedi. O da 'Müdürüm üniversite okuyorum. Merkeze gelmek istiyorum. Ben zaten merkezde oturuyorum. İlçede 6, 5 yıl çalıştım ve süremi doldurdum' dedi. Müdür bey de 'olabilir' dedi. Müdür bey 'şimdi merkeze gelirsen nasıl okuyacaksın' diye sordu. O da 'Gece çalışıp, gündüz okuyacağım' diye cevap verdi. Müdür bey de 'sen şimdi diyorsun ki gece yatacağım, gündüz okula gideceğim' dedi. O da 'ben yatmam' diye cevap verdi. Müdür bey de 'gündüz okula gideceksen, gece mutlaka uyuman lazım. Onun için senin kalbini kırmayayım, seni dışarı alayım' dedi. İsmail de müdür beye 'Bir günde tayini çıkanlar' var dedi. Müdür bey 'kim' diye sordu. Bir trafikçi vardı, bir haftada tayini yapılmıştı. Müdür bey İsmail'e 'kalbini kırmayayım, çık' dedi. O da odadan çıktı. Bir süre sonra yeniden odaya geldi. İsmail'e 'dur yapma, ne yapıyorsun' dedim. O sırada bana ateş etti. Vurulduktan sonra kendimi dışarı attım. Kendime geldiğimde hastanede tedavi altındaydım. Olaydan bir hafta sonra müdürümün şehit olduğunu öğrendim.'