Uykunun kendi içinde belli evreleri olduğunu, sağlıklı bir uykunun, bölünmeden tek parça halinde alınması gerektiğinin altını çizen Öztürk, şöyle devam etti:

'Uykusuzluk, bağışıklık sistemimizi olumsuz etkiler. Salgın sürecinde bağışıklığın ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Bağışıklığımız bizi her türlü hastalığa karşı koruyan en önemli sistemimiz. Yine uykusuz kaldığımızda öğrenme ve bellek süreçlerimiz olumsuz etkilenir. Vücudumuzun ihtiyacı olan uykuyu almayı başardığımız zaman, uykusuzluğun olumsuz yönlerini çözmüş oluruz.'

Öztürk, sağlıklı ve düzenli uykunun, öğrenme sürecini verimli hale getirdiğini ve başarıyı artırdığını dile getirdi.

Sınav hazırlığı, ders çalışma ve öğrenme süreciyle uyku arasında doğrudan bağlantı olduğunu vurgulayan Öztürk, şunları kaydetti:

'Uykudan hemen önce ya da uykudan hemen sonra ders çalışmak ve bir şeyler öğrenmek diğer zamanlara göre daha verimli oluyor. Sabah kalktığımızda oturup ders çalışırsak öğrenilen şeyleri belleğe kaydetmek daha kolay oluyor. Yine benzer şekilde ders çalıştıktan sonra yatıp uyursak yine bu öğrenme süreci verimli oluyor. Ders çalışma süreciyle uyku arasındaki zaman arttıkça ve arada farklı faaliyetler yapıldıkça öğrenmenin verimi azalıyor. Üniversite öğrencilerinde yaptığımız bir çalışmada uyku eğitimi alan grubun akademik başarısının arttığını gözledik. Bir konuyu bir saat çalışıp öğrenmek varken dört saat harcamak neden olsun? Uykuya dikkat edersek bunu kolayca yapabiliyoruz.'

Editör: Haber Merkezi