Temiz Hava Hakkı Platformu'nun raporuna göre 2018'de Türkiye'deki 81 ilin 56'sı uluslararası standartlar açısından kirli hava soludu. Hava kalitesi en kötü şehirler Kahramanmaraş, Iğdır ve Mersin olurken, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) kriterlerine göre tek temiz havalı il ise Ardahan.

'KİMYASALLARA, FABRİKA BACALARINA İZİN VERMİYORUZ'

Temiz Hava Hakkı Platformu'nun raporunu değerlendiren Ardahan Belediye Başkanı Faruk Demir, 'Bu bizim için büyük bir şans. Bizler bunu biliyorduk. DSÖ'nün verileri, Türk TORAKS Derneği'nin ilan ettiği veriler. Bunu belgelemiş oldu. İlimizde kademeli olarak doğalgaza geçiyoruz. Kışın uzun oluşu sebebiyle doğalgaz haricinde kömürde kullanıyor ama 1-2 sene içerisinde tamamen doğalgaza geçeceğiz. Kent içi ağaçlandırma çalışmalarına hız vereceğiz. Mümkünse fabrika bacalarına, kimyasallara ve kimyasal gübre kullanımına da izin vermemeye çalışıyoruz. Artık gelecek sağlıklı beslenmede. Bizim tüm yiyeceklerimiz organiktir. Ardahan bu coğrafyada, Anadolu coğrafyasında üzerinden uçak dahi geçmeyen, kimyasal salgının ve kimyasal gübrenin, kimyasal beslenmenin, kimyasal üretimin olmadığı tek kenttir' diye konuştu.

'RUSLAR, ARDAHAN'I YAŞANABİLİR YER OLARAK BELİRLEDİ'

Ardahan Üniversitesi İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Levent Küçük, 'Dünya Sağlık Örgütü bu açıklamayı yeni yapıyor. Ama buna paralel bir bilgi olarak, 19'uncu yüzyılın sonlarında Kars-Ardahan-Batum vilayetleri Rus hakimiyetine geçti. Ruslar da bu vilayetleri aldıktan sonra burayla ilgili detaylı araştırmalar yaptılar. Bu araştırmalardan biri de bölgenin iklimi ile ilgili. Özellikle Ardahan ikliminin oldukça sağlıklı olduğundan, bu iklim nedeniyle Ardahan'ın yaşanılabilir bir ortam olduğundan bahsediyorlar. Hayvan hastalıklarının ve salgın hastalıklarının olmadığından bahsediyorlar. Rusya'dan gelen bilim adamları buraların iklim koşullarının sağlıklı yaşam için elverişli olduğunu belirtiyor. Hatta Rus çarlarının belki de ikametleri olarak da buralar belirleniyor' dedi.

Ardahan Kent Konseyi Başkanı ve aynı zamanda Ardahan Güzelleştirme Derneği Başkanı Burak Taştan ise şunları söyledi: 'Küreselleşen dünyada sanayileşme ile birlikte, çevresel etkilerle beraber, iklim değişiklikleri ile beraber ciddi bir hava ve çevre kirliliği söz konusu. Ülkemizde de bu durum yüksek bir seviyede. Ancak serhat şehrimiz Ardahan'ın bu durumdan çok uzak, bakirliğinin koruması ve bununla beraber Türkiye'nin en temiz havası olan kent olması sevindirici bir olay.'

DOĞALGAZLA BİRLİKTE PARTİKÜL MADDE DÜŞTÜ

Ardahan eski Belediye Başkanı Orman Mühendisi Faruk Köksoy, 'Ardahan coğrafyası Sarıçam ekosistemi ve binbir çeşit çiçeklerle, bitki deseniyle kaplı bir coğrafyaya sahip. Ardahan Yukarı Kura havzasında yer alıyor. Kışın serin ve soğuk iklim kuşağına sahip. Uzun süre ısınma ihtiyacı olduğundan, geçmişte katı atıklar çok kullanıldı. Yaklaşık 8-9 ay yakıt süresi içerisinde de sıcaklık terslemesi dediğimiz inversiyon olduğu dönemlerde, rüzgarsız havalarda, havaya çıkan katı yakıtların emisyonları hapsoluyor ve şehir içerisinde ciddi bir kirli hava kirliliği oluşuyor. Bu durum lokaldir. Bazı zamanlar tekrar eder. Rüzgarlı havalarda bu ortadan kalkardı. Son yıllarda yapılan doğalgaz çalışmalarında şehrimizin yüzde 80'i 90'ı doğalgaza kavuştu. Bu çerçevede de Ardahan şehir merkezi bu sürüm ve katı atıktan kaynaklanan bu tür partikül maddeler minimum seviyeye düştü. Türkiye'de en temiz illerden birisi olarak tespiti yapıldı. Özellikle bitkinin canlı olduğu vejetasyon mevsiminde Ardahan'da ciddi bir oksijen üretimi de var. Tükettiği karbondioksit var. Bundan dolayı da Ardahan güzelliği, panoramik manzaralarının yanı sıra temiz bir havaya sahip' diye konuştu.

DOĞU'NUN ÇUKUROVASI EN KİRLİ İL

Sahip olduğu 'mikro klima' iklimi ve bereketli topraklarıyla Doğu Anadolu Bölgesi'nin Çukurova'sı olarak değerlendirilen Iğdır ise en kirli havaya sahip il olarak açıklandı. Denizden yüksekliği 890 metre olan Iğdır'da hava kirliliğinin en büyük sebebinin hava sirkülasyonu azlığı olarak gösterildi.

Iğdır Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Muhammet Bektaş, hava kirliliğinin geçen yıllara oranla azaldığını bildirdi. Iğdır'ın topoğrafik olarak çukur bir bölgede olduğunu belirten Bektaş, 'Bundan dolayı hava sirkülasyonunda azalmalar meydana gelmektedir. Rüzgar hızındaki azalmalar neticesinde de zaman zaman hava kirliliğinde artışlar gözlenmektedir. Bizler de valiliğimizin ve bakanlığımızın verdiği emirler doğrultusunda hava kirliliği ile ilgili çalışma yapmaktayız. Bu çalışmalarla hava kirliliğinde azalma meydan gelmektedir. İlimizdeki hava kirliliği ile ilgili olarak valiliğimizle yapmış olduğumuz çalışmalar neticesinde geçmiş yıllara nazaran hava kirliliğindeki parametrelere baktığımızda hava kirliliğinde düşüş gözlenmektedir. Bu da ilimizin diğer illere nazaran kalitesinde artışa neden olmaktadır' diye konuştu.

KOAH HASTALIĞI İLDE ARTIŞ GÖSTERDİ

Iğdır'da yaşanan kirli havayla ilgili vatandaşlar da değerlendirmede bulundu. Iğdır'a doğalgaz gelmesiyle birlikte hava kirliliğinde önemli bir azalma yaşandığını ifade eden vatandaşlardan Göksel Gölbey, doğalgazın daha fazla kullanılması halinde hava kalitesinde artış olacağını söyledi. Hava kirliğinde Ermenistan sınırındaki Metsamor Nükleer Santrali'nin olup olmayacağı yönünde tartışmalar olduğunu belirten eczacı Nazım Karadağ, bunu konunun uzmanı hocalara ilettiklerini söyledi. Kirliliğin en büyük sebebinin kullanılan kalitesiz yakıt olduğunu vurgulayan Karadağ, 'Gelir düzeyi düşük insanların yakıtları devletin dağıttığı kömürden oluşuyor. Bu yakıtlar Iğdır'ın havasını kirletmektedir. Kışın Iğdır'da hava almanın imkanı yoktur. Ben bir eczacı olarak diyorum ki KOAH hastalığı çok artmıştır. Bu da kirli havanın etkenlerinden biridir. KOAH hastalığı ile ilgili yaptığımız araştırmada devletin 11 milyona yakın parası kirli havadan dolayı KOAH hastalarının ilacına gitmiştir. Hava kirli olduktan sonra yapacak bir şey yok hava kirliliği azalırsa hastalık ta azalır. Astım ve bronşit hastalığı da azalmış olur' dedi.

Doğalgaza rağmen kirliliğin devam ettiğini ifade eden Serdar Ünsal, 'Çünkü Iğdır nüfusunun yoğun olarak yaşadığı kenar mahallerde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın verdiği kömürler kullanılıyor. Bu da ister istemez hava kirliliğine neden oluyor. Ayrıca Ermenistan'da ki Metzamor Nükleer Santrali'nden yayılan radyasyon da kanser hastalığını gittikçe arttırmaktadır. Hava kirliliği ve Ermenistan'daki santralden yayılan radyasyon Iğdır'daki hastalık miktarını gittikçe artırmaktadır. Doktorlarla yaptığımız konuşmada da hava kirliliğine bağlı hastalıkların artığını söylemektedirler. Bunun için en kırsal ve kenar mahallerine doğalgaz verilmelidir. Buradaki, vatandaşlar doğalgaz kullanmalıdır' diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi