TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Konuyu 2005'ten bu yana takip ettiklerini kaydeden Ataç, 'Bu süreçten umutluyuz, katkılarımızı sunmak üzere yakından takip ediyoruz' dedi. 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 14. Maddesi'ne göre, tarımsal üretim potansiyeli yüksek, toprak kaybı ve arazi bozulmalarının hızlı geliştiği ovaların, büyük ova koruma alanı olarak belirlenmesi, gerek gıda güvenliğinin sağlanması, gerekse de gelecek kuşakların gıda hakkının güvence altına alınması açısından büyük önem taşıyor. Böylelikle bu alanlarda toprak bozulumu önlenirken, tarım alanlarının tarım dışı amaçlara tahsis edilmesi de engellenmiş olacak.
13 yılda 4,5 İstanbul kadar toprak kaybettik
TEMA Vakfı'nın 2005'te 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun hem yazılması hem de yasalaşmasına katkıda bulunduğunu hatırlatan Ataç, 'Tarım arazilerimizin korunması başta gıda güvenliği olmak üzere topraklarımızı gelecek nesillere bozulmadan bırakabilmemiz için de son derece önemli. Türkiye 2001'den itibaren tarım arazilerinin yaklaşık yüzde 9'unu kaybetti. 2001 yılında 26,4 milyon hektar olan tarım arazilerimiz, 2014 yılında 24 milyon hektara geriledi. 13 yılda 4,5 İstanbul büyüklüğünde (2,4 milyon hektar) tarım arazisi kaybettik. İşte bu nedenle, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın büyük ovaların belirlenmesine ilişkin adımını son derece önemli buluyoruz' dedi.
Bakanlık tarafından yapılan açıklamada belirlenen ovaların en büyüğü 729 bin hektarla Konya Merkez Ovası, en küçüğü 21 hektarla Burdur Yeşil Ovası. Konya'da toplam 1 milyon hektarlık alana sahip 13, Ankara'da 66 bin hektarlık alana sahip 8, Samsun'da 136 bin hektar alana sahip 3 farklı ova bulunuyor. Şanlıurfa'da da 295 bin hektarlık Ceylanpınar Ovası ve 201 bin hektarlık Harran Ovası Bakanlık tarafından büyük ova olarak belirlenenler arasında.
TEMA süreci takip etmeye devam edecek
TEMA Vakfı, 2005'te 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun hem yazılması hem de yasalaşmasına katkıda bulundu. Haziran 2007'de, Bursa'da, bakanlık yetkilileri, uzmanlar, bilim insanları ve TEMA yetkililerinin katıldığı bir çalıştay düzenlendi. 2010'da TEMA Vakfı tarafından Eskişehir'de yeniden bir çalıştay düzenlenerek 'Arazi Kullanım Planlaması Yönerge Taslağı' hazırlandı. Yine, 2010 Haziran ayında Arazi Kullanım Planlaması Yönerge Taslağı ile 'büyük ova koruma yol haritası ve teknik format' hakkında bizzat dönemin Tarım ve Köyişleri Bakanı'na sunum yapıldı. 2011 Ocak ayında Bakanlık Müsteşarı ve ilgili genel müdürlere sözlü sunuşlar yapılarak, TEMA tarafından hazırlanan 'Arazi Kullanım Planlaması Yönerge Taslağı ve Büyük Ova Koruma Yol Haritası ve Teknik Formatın' incelenerek yürürlüğe konulması talep edildi. Bu talepler sonuçsuz kalmadı ve 2011 Mayıs ayında bu kez Bakanlığın talebi üzerine, TEMA Vakfı Tarımsal Üretimi Geliştirme Genel Müdürlüğü yetkilileriyle ortak çalışma yaptı. Tüm bunların sonucunda Bakanlık, 'Büyük Ova Koruma Teknik Formatını' kabul ederek taşra örgütüne yönelik bir talimat haline getirdi.
Daha sonra da süreci takip eden TEMA Vakfı, 2011'de, Bursa'da Ziraat Mühendisleri Odası ile birlikte Amaç Dışı Tarım Arazisi Kullanımı ve Büyük Ova Paneli'ni düzenledi. TEMA Vakfı, 2011'de ve 2015'te genel seçimlere katılan tüm siyasi partilere yönelik hazırladığı TEMA Vakfı Ekosiyaset Bildirgesi'nde de büyük ovaların koruma altına alınmasını talep etmeye devam etti.
TEMA Vakfı, Toprak Koruma Kurulları vasıtasıyla, Büyük Ovaların belirlenmesi sürecini izlemeyi sürdürüyor.