Tarım ve Orman Bakanlığı'nca bal ormanı ilan edilen ve nesli tükenme tehlikesi altındaki kırmızı benekli alabalık, su samuru ve su kertenkelesinin yaşadığı dereyi de kapsayan Hemşin Vadisi'ndeki Levent köyünde, özel bir firma tarafından 98 hektarlık alanda taş ocağı projesi hazırlandı. Proje için 'ÇED gerekli değil' kararı verildi. Yöre halkı, doğal yapının bozulmaması için yol dahi yaptırmadıkları ormana açılmak istenen taş ocağı projesine karşı hukuk mücadelesi başlattı, geçen yıl aralık ayında iptal davası açtı. Tarafları dinleyen, sunulan raporları inceleyen Rize İdare Mahkemesi, 'Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) gerekli değil' kararını iptal etti.

Mahkeme iptal kararında; proje tanıtım dosyasında 24,72 hektarlık alanda taş ocağının kurulmasının planlandığını belirten şirketin Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen işletme ruhsatında, ruhsat alanının 98,95 hektar olarak yer aldığına vurgu yaptı. Taş ocağı sahasının 25 hektarlık sınırdan daha büyük bir alanı kapsaması nedeniyle faaliyet konusunun Çevresel Etki Değerlendirmesi sürecine tabi olduğuna yer verilen kararda, idarenin 'ÇED Gerekli Değildir' yönünde verdiği kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna vardı.

HORONLA KUTLADILAR
Levent Köyü sakinleri kestane, kızılağaç, gürgen, çam, ladin, kayın, dağ karayemişi, likapa gibi zengin bitki çeşitliliği bulunan ormanlık alandaki taş ocağı projesinin iptal edilmesi karşısında büyük sevinç yaşadı, horonla kutlama yaptı. Köy sakinleri tulum eşliğinde keçileri ile birlikte vadide yürüyüş gerçekleştirdi, halka kurarak horon oynadı. Köylüler, girdikleri bal ormanında sağım yaptı.

'BAL ÜRETİMİNİ BİZ DEĞİL DOĞA YAPIYOR'
Doğal yaşlı ağaçlarla kaplı bölgede dedelerinden öğrendikleri arıcılığı sürdüren Levent köyü sakinleri orman içine yerleştirilen kara kovan ve fenni kovanlarda bal üretimi yapıyor. Dedesinden öğrendiği balcılığı sürdüren Hüsamettin Özdemiroğlu, 'Bal üretimini biz değil doğa yapıyor. Zamanında Osmanlı Devleti'nin balmumu ihtiyacı bu ormanlarda üretilen ballarla karşılanırdı. Bu vadide atalarımızdan gelen balcılığı bizlerde sürdürüyoruz. Son yıllarda ağaçların üzerine konulan kara kovan ballarından fenni balcılığa bir yönelme başlasa da bu bölgede üretilen doğal balın kalitesinde iddialıyız. Biz bu ormanların, suyuyla, doğasıyla, endemik hayatıyla içiçeyiz. Bu doğal yapının korunması için verdiğimiz hukuk mücadelesini kazandığımız için mutluyuz' dedi.

'GELECEK VE DOĞA KAZANDI'
Yöre sakinlerinden Fatma Demirci de 'Daha önce istemiyoruz demiştik. Şimdi kazandık, çok mutlu olduk. Biz doğamızın böyle kalmasını istiyorduk. Biz gördük ,torunlarımızın da görmesi için mücadele verdik' dedi. Bilgör Demirci ise 'Bu doğada yaşayan bizler, tüm canlılar ve gelecek için mücadele ettik ve kazandık. İnşallah tekrarı olmaz. Doğanın gelecek nesillere aynı güzellikte aktarılacağı için çok mutluyum. Gelecek nesiller kazandı, doğa kazandı' diye konuştu.

Davayı kazandıkları için mutlu olduklarını ifade eden Kasım Demirci ise 'Bunuda horon halkası ile kutladık. Bu mücadelede 3 ilçeden 30'a yakın muhtar, 10'a yakın dernek ve vatandaşların desteği ile beraberliği ortaya koyarak sonuca ulaştık. Umarız bundan sonra sadece bizim burda değil Türkiye'nin her yerinde doğa katliamı olmaz' ifadelerini kullandı.

HEMŞİN VADİSİ
Doğal Hayatı Koruma Vakfı'nca belirlenen koruma öncelikli 200 ekolojik vadiden biri olan Hemşin Vadisi, sahip olduğu doğal zenginlikler ile doğa turizmi ve eko-turizminin yeni cazibe merkezi olarak biliniyor. Bir süre önce 'Organik Tarım Havzası' ilan edilen Hemşin Vadisi'nde, başta ünlü Hemşin Balı ve Organik Hemşin Çayı olmak üzere diğer organik tarım ürünleri üretiliyor.














Editör: Haber Merkezi