'Ferit' ya da 'Damat Ferit'i canlandırdığı Yeşilçam filmlerinde, sık sık Münir Özkul, Adile Naşit, Şener Şen ve Kemal Sunal ile başrolleri paylaşan ve unutulmaz filmlerde rol alan oyuncu, yönetmen ve yazar Tarık Akan'ın vefatının üzerinden dört yıl geçti.
Asıl adı Tahsin Tarık Üregül olan sanatçı, Hüseyin Yaşar Üregül ile Yaşar Üregül çiftinin üçüncü çocuğu olarak 13 Aralık 1949'da dünyaya geldi.
Akan, subay olan babasının görevi dolayısıyla Erzurum Dumlupınar İlkokulu'nda başladığı eğitimini Kayseri'de tamamladı.
Babasının emekliliğinin ardından ailesiyle Bakırköy'de yaşamaya başlayan sanatçı, bir yandan akşamları Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü'nde okurken, gündüz ise cankurtaranlık ve işportacılık gibi geçici işler yaptı.
Tarık Akan, 1970'te arkadaşlarının ısrarıyla girdiği 'Ses' dergisinin 'Sinema Artist Yarışması'nda birinci olunca, Makine Mühendisliği bölümünden ayrıldı ve Gazetecilik Yüksek Okulu'na girdi.
Sinemaya geçmeden önce bir süre düğün salonlarında müdürlük, sandal kiralama gibi işlerle uğraşan Akan, yönetmen Mehmet Dinler'in 'Solan Bir Yaprak Gibi' adlı filmiyle 1971'de sinemaya adım attı ve bu filmin ardından Tarık Akan adını kullanmaya başladı.
Bir dönemin 'Kartpostal Çocuk' olarak tanınan oyuncusuydu
Uzun boyu, yeşil gözleri ve sempatik tarzıyla izleyenlerin beğenisini kazanan sanatçı, aynı yıl Sadık Şendil'in kaleme aldığı, Orhan Aksoy'un yönettiği 'Emine' filminde, Filiz Akın ile başrolü paylaştı.
Bir dönem 'Kartpostal Çocuk' olarak anılan Akan, yönetmenliğini Ertem Eğilmez'in yaptığı ve Türk sinemasının unutulmaz eserlerinden olan 1973 yapımı 'Canım Kardeşim' ile 1974 yapımı 'Hababam Sınıfı'nda başrol oynadı.
Sanatçı, 1970-1975 arasında, yılda 12 filmde rol alarak Türk sinemasının unutulmaz isimlerinden biri haline geldi.
Oynadığı filmlerde genellikle 'Ferit' adını kullanan Akan, Gülşen Bubikoğlu ile 'Ah Nerede', Emel Sayın ile 'Mavi Boncuk', Hülya Koçyiğit ile 'Sev Kardeşim', Hale Soygazi ile 'Gece Kuşu Zehra' filmilerinde rol aldı. Filmler, sinemaseverlerin yoğun ilgisiyle karşılandı.
Cüneyt Arkın ile 'Maden' filminde başrolü paylaştı
Tarzıyla 1970'li yıllara damgasını vurarak Yeşilçam'ın jönleri arasına giren ve her rolün altından başarıyla kalkan Akan, 1977'de Zeki Ökten'in yönetmen koltuğuna oturduğu 'Sürü' filminin ardından politik filmlerde rol almaya başladı.
Büyük değer verdiği tiyatro yönetmeni ve yazarı Vasıf Öngören'in öğrencisi olan Tarık Akan, Cüneyt Arkın ile başrolü paylaştığı 1978 yapımı 'Maden' filmine ilişkin verdiği bir röportajda, şu ifadeleri kullanmıştı:
'O dönem Türkiye'nin en çok seyredilen filmi ve benim de en çok para kazandığım filmdir. O dönemde tüm sendikaların, işçi sendikalarının her yerinde, dağ başlarına kadar çıkartılıp oynatılan bir filmdir. Görevini çok güzel yerine getirmiştir. Sendikacılık, işçilik, işçi olmak, emek, sermaye nedir, açık ve net olarak altı çizilmiş olarak veren filmlerden biridir.'
Sanatçı, 1979'da askere gitti, yedek subay olarak Denizli'de vatani görevini tamamladı.
Senaryosunu Yılmaz Güney'in yazdığı, Şerif Gören ile Güney'in yönettiği 1982 yapımı Altın Palmiye ödüllü 'Yol' filminde de rol alan Akan, 1990'da ise Rıfat Ilgaz'ın aynı adlı eserinden uyarlanan 'Karartma Geceleri'nin başrolünde yer aldı.
Hapishane günlerini 'Anne Kafamda Bit Var' kitabında yazdı
Tarık Akan, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından 1981'in başlarında, Almanya'da yaptığı bir konuşma yüzünden Türkiye'ye dönüşünde tutuklandı. 12 yıl hapis istemiyle yargılanarak 2 buçuk ay hücre hapsi cezası alan sanatçı, hapishane günlerini ve darbe sürecini 2002'de yayımlanan 'Anne Kafamda Bit Var' kitabında kaleme aldı.
Libya yapımı 'Leyla ile Mecnun' filminde oynayarak uluslararası sinemaya da açılan Akan, 1991'de Bakırköy'deki Taş Mektep adlı ilkokulun ortaklarından biri oldu, 1995'te Aziz Nesin'in vefatından sonra 'Nesin Vakfı' başkanlığını devraldı.
Usta sanatçı, 1997'de yönetmen Yusuf Kurçenli ile hayata geçirdiği 'Antika Talanı' adlı belgeselin seslendirmesini de yaptı.
Televizyon kanalları için 'Taşların Sırrı' adlı belgesele de imza atan sanatçı, Türkiye'deki antik tarihe dikkati çekmeye çalıştı.
Sanatçı ayrıca Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı adına 'Atatürk'ün Alev Çiçekleri' ve Nazım Hikmet konulu 'Işık Yontucusu' adlı belgesellerle 'Anadolu'da Romalıların Ayak İzleri', 'Afrodisias' ve 'Perge'nin Lahitleri' adlı yapımların yönetmenliğini yaptı.
7 kez Altın Portakal ödülünü kazandı
Usta oyuncu, ilk kez 1973'te 'Suçlu' filmindeki rolüyle Altın Portakal'da aldığı 'En İyi Erkek Oyuncu' ödülünü, 1978'de 'Maden', 1980'de 'Adak ve Sürü', 1984'te 'Pehlivan', 1989'da 'Üçüncü Göz', 1990'da 'Karartma Geceleri', 2003'te ise 'Gülüm' filmindeki rolüyle kazandı. Böylece 7 kez Altın Portakal ödülü alan tek erkek oyuncu oldu.
Sanatçı Akan, 1985'te Berlin Uluslararası Film Festivali'nde mansiyon, 1992'de Adana Altın Koza Film Festivali'nde 'En İyi Erkek Oyuncu', 1996'da Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde 'Yaşam Boyu Onur Ödülü', 2006'da Sinema Yazarları Derneği 'Onur Ödülü', 2007'de ise Çağdaş Sinema Oyuncuları Derneği'nde 'Sinema Emek Ödülü' kazandı.
Barış Zeki, Yaşar Özgür ve Özlem isimli üç çocuğu bulunan ve bütün servetini yardım vakıf ve kuruluşlarına bağışlayan usta oyuncu, 16 Eylül 2016'da, akciğer kanseri tedavisi gördüğü hastanede yaşama veda etti.
Vasıf Öngören, hayatının dönüm noktalarından biri oldu
Tiyatrocu, oyun yazarı ve yönetmen Vasıf Öngören'in uyarıları sonucu, romantik filmlerden politik filmlere doğru yön değiştiren usta sanatçı, Öngören ile ilgili düşüncelerini şu sözlerle aktarmıştı:
'Hayatımda ufkumu açan hocaların en önemlisidir Vasıf Öngören. Vasıf Abi ile Beyoğlu'na çıkardık. Beyoğlu'nda karşıdan gelen adamı bana gösterir ve o adama bakıp kıyafetinden, duruşundan, halinden hangi yöreden olduğunu, hangi mesleği yaptığını, kültürünü tahmin etmemi isterdi. Sonra o adamı çevirip konuşurduk ve yanlış tahminler yaptığımı anlardım. Bir adamı bu şekilde tanıma şansı verirdi. Bu bakıp tahmin etmelerin her biri bir kişiyi sinemada canlandırmanın içine girer... Yani dağdaki bir çobana smokin giydir ve bak. O smokinle nasıl oturup kalkıyor, bak. Gerçek smokin giyen insanla aradaki farkı hemen anlarsın.'
Vefatından kısa süre önce verdiği bir röportajda ise yaşamı boyunca 120 filmde oynadığına vurgu yapan ünlü oyuncu, şunları anlatmıştı:
'120 film az bir rakam değil. Bir de bu filmlere baktığınız zaman, çoğu Anadolu'da, Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgelerinde çekilmiş. Müthiş baskılar, zorluklar, parasızlık, sefalet ve büyük uğraşlar içerisinde çekilmiş, büyük yapıtlar ortaya çıkmış. Oynadığım hiçbir film için 'Neden bunu yaptım', 'Neden bunu oynadım' diye bir şey asla söylemedim.'
120'den fazla filmde rol aldı
Tarık Akan'ın sanatla iç içe geçen 45 yıllık kariyerinde rol aldığı filmlerden bazıları şöyle:
'Solan Bir Yaprak Gibi', 'Beyoğlu Güzeli ', 'Sev Kardeşim', 'Mavi Boncuk', 'Delisin', 'Hababam Sınıfı', 'Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı', 'Leyla ile Mecnun', 'Deli Deli Olma', 'Ahh İstanbul', 'Vizontele Tuuba', Koçum Benim', 'Abdülhamit Düşerken', 'Aşk Üzerine Söylenmemiş Herşey', 'Çözülmeler', 'Yolcu', 'Bir Kadın Düşmanı', 'Devlerin Ölümü', 'Bir Küçük Bulut', 'İkili Oyunlar', 'Kimlik', 'Çark', 'Skandal', 'Halkalı Köle', 'Beyoğlu'nun Arka Yakası', 'Adem ile Havva', 'Paramparça', 'Kan', 'Bir Avuç Cennet', 'Pehlivan', 'Kayıp Kızlar', 'Damga', 'Kuduz / Çocuklar Çiçektir', 'Beyaz Ölüm', 'Arkadaşım', 'Yol', 'Herhangi Bir Kadın', 'Adak', 'Sürü', 'Maden', 'Şeref Sözü', 'Nehir', 'Babanın Evlatları', 'Kader Bağlayınca', 'Aşk Dediğin Laf Değildir', 'Çapkın Hırsız', 'Evcilik Oyunu', 'Ateş Böceği', 'Ah Nerede', 'Memleketim', 'Esir Hayat', 'Yalancı Yarim', 'Oh Olsun', 'Canım Kardeşim, 'Bebek Yüzlü', 'Tatlı Dillim', 'Aşkların En Güzeli'