Çamlıhemşin İlçesi Konaklar Mahallesi'nde toplanan Fırtına İnisiyatifine üye yaklaşık 60 kişilik grup Yeşil Yol çalışmalarına tepki gösterdi.
Fırtına İnisiyatifi adına açıklama yapan Deniz Tarakçı, Yukarı Kavrun yaylasında İtalyan yapımı, New Holland marka dozer tipi bir suç aletiyle işlenen doğa cinayetiyle binlerce yıllık toprak örtüsünün sonsuza dek yok edildiğini belirterek Danıştay'ın Yeşil Yolu da kapsayan yürütmeyi durdurma kararı olduğunu hatırlattı. 11 arkadaşlarının bu durumu hatırlatması üzerine gözaltına alındığını belirten Tarakçı, 'Kanun gücü, bu insanları karakola taşırken, dozer de tarihin en direnişsiz kepçe darbeleriyle ciğerimizi deşti. Canımızı parçaladı. Tüm kabuslarımızı gerçek kıldı. Tüm yürek acımızla soruyoruz. Adına Yeşil Yol denen talan projesi kapsamında yapılan çalışmalar, geçtiğimiz yıl, halkın kararlı direnişi ve mahkemelerin verdiği yürütmeyi durdurma kararlarıyla durmuştu. Çalışmalar şu halde kanuni olma vasfını yitirmiştir. O halde güvenlik güçleri nasıl bu çalışmaların yapılmasını sağlamakla yükümlü bir rol üstlenmiştir?. Projeyi uygulayacak sermaye bileşenleri, mahkeme kararlarını nasıl bu kadar kolay hiçe sayabilmektedir?. Bu şirketler, başka bir hukuk düzenine mi tabidir. Söz konusu bu şirketler olunca, güvenlik güçlerinin kanun uygulayıcıdan, şirket koruyucusuna dönüşmesi normal mi karşılanmalıdır?.' dedi.
'YANGINDAN MAL KAÇIRICASINA '
Yayla sezonunun sona erdiği, evlerin boşaldığı, insan varlığının azaldığı bu iklim ve takvim koşullarında yangından mal kaçırılmaya çalışılarak gayrimeşru çalışmayı, sinsilikle halktan gizlemek ve yağmayı sessizce ilerletme amacı olduğunu ifade eden Tarakçı, açıklamasını şöyle sürdürdü:
'Yeşil Yol ile ilgili tüm bilimsel veriler, projenin rant devşirmekten ve doğayı dönüşsüz biçimde yok etmekten öte bir getirisi olmayacağını gösteriyor. Ekonomik getirilerinin, kaybedilecekler göz önüne alındığında hiç bir anlamı olmadığı, bu sözde girdinin, bölge halkına değil, büyük sermaye gruplarına akacağı, eldeki diğer veriler. Hal böyleyken, hukuki açıdan durum bu denli ortadayken, binlerce metre yükseğe, hiçbir işlevi olamayacak bir yol yapmaktaki ısrarın sebebi nedir? Hangi alışveriş, hangi kirli hesap, yaşama bu denli düşman bir 'iş'i başımıza bela etmektedir. Bu yol halka kahır getirirken, kime hangi yükle yüklü uzun araçları taşıyacaktır?.'
'ÇİÇEKLERR, ÇAYIRLARI, ÇİMENLERİ ÖLDÜRDÜLER'
Kavrun'da çiçeklerin, çayırların ve çimenlerin öldürüldüğünü belirten Tarakçı 'Vadinin orta yerinde, kepçeyle açılmış geniş ve derin yaralarla, hepimize hayat veren toprak anayı paramparça ettiler. Tüm bir coğrafya için planladıkları cürümün olay yeri fotoğraflarına bakamıyoruz. Orada kanayan toprak, diğer katliamları haber veriyor. Yalnız coğrafyamız ve geleceğimiz değil, geçmişimiz de yok ediliyor. Bu vahşet, bu kanun tanımaz açgözlülük, ülkemizin tamamını bir çöle dönüştürmeden önce, tüm demokratik kamuoyunu desteğe ve dayanışmaya çağırıyoruz. Çünkü o vadilerin, bu dayanışmayı büyütecek insanlardan başka kimsesi yok.' ifadeleri ile açıklamasını tamamladı.
Basın açıklamasına katılan yöre sakini kadınlarda yol çalışmasına tepkilerini dile getirdi. Grup açıklamasının ardından dağıldı.