Valilik Toplantı Salonu'nda gerçekleştirilen törende Vali Erdoğan Bektaş, Devlet Övünç Madalyası ve Beratı'nı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan adına terörle mücadele ve 15 Temmuz şehitlerinin aileleri ile gazilere takdim etti.
Şehit Şuayip Seferoğlu'nun beratını kızı Nilüfer Seferoğlu, şehit polis memuru Resul Morgil'in beratını kardeşi Şaban Morgil, şehit er Uğur Korkmaz'ın beratını babası Yılmaz Korkmaz aldı. Vali Bektaş, gazi Kemal Yıldız ve Muharrem Kazancı'ya da beratlarını sundu.
.jpg)
Burada Vali Bektaş yaptığı konuşmada; şehit ve gazi kavramlarının gündemimizi doldurmasında devletimizin ve milletimizin bir dahili olmadığını söyleyerek: 'Dünyada olup biten bir sürü şeyleri beraber oturup izliyoruz. Bu coğrafyada, bu topraklarda gözü olan, bu bölge ile ilgili hesapları olan bir dizi uluslararası organizasyonlar başımıza bu işleri açıyorlar. En son yaşadığımız 15 Temmuz olaylarını hepimiz biliyoruz. Hiçbir haklı gerekçesi yokken o kadar büyük bir acıya bu millet layık görüldü. Haklı bir gerekçesi olmayan bir diğer konu PKK terörizmidir. Sınırlarımızda oluşturulmaya çalışılan bir terör hattının da haklı bir gerekçesi yok. Bunlar bizim dışımızda oluşan durumlar. Bizim bu noktada ülkemizin, milletimizin, vatanımızın geleceğini teminata bağlamamız gerekmektedir. Varlığımızın devamını sağlamak için hareket etmekten başka bir çaremiz yok ve bizim yapmış olduğumuz tam olarak budur.' dedi.
'HİÇ BİR GELECEK ENDİŞEMİZ YOKTUR'
Bu millet sayın cumhurbaşkanımızın mesajında belirttiği gibi köklü bir tarihe ve devlet tecrübesine sahip olduğunu söyleyen Bektaş şu ifadelere yer verdi. 'Böyle millet tarih sahnesini kolay kolay terk etmezler. Her şekilde varlıklarını devam ettirmenin yolunu bulurlar. Nitekim bizde bu yolu buluyoruz ve bulmaya devam edeceğiz. Bizim milletimiz ve bölgemiz üzerinde hesap yapanlar bunları göz önünde bulundurmalılar. Biz en zor zamanımızda Çanakkale'de başımıza örülen tuzaklardan çıkmayı bilmiş bir milletin torunlarıyız. Gökyüzünde parlayan en büyük en yüce yıldız Türk milletinin yıldızıdır. Bu uğurda bedeller ödüyoruz ve yarında hepimiz yeri geldiğinde ödeyeceğiz. Milletimizin hak ettiği o kutlu geleceğe ulaşmak yürüyüşü bütün haşmetiyle devam edecek. Asla bir hayal kırıklığına ve umutsuzluğa kapılmaya gerek yoktur. Ayakları yere en sağlam basan devlet biziz. Hiçbir gelecek endişemiz yoktur. Şehitlerimizi ve onların geride bıraktıklarını bağrımıza basıyoruz. Acıyı, kederi beraber ödemeye gayret gösteriyoruz. Elimizden geldiğince şehit ailelerine yardım etmeye hazırız ve bu bizim görevimizdir.'
