Üreticilerin bol ve bereketli bir sezon geçirmelerini temenni ettiği belirten Genç şu ifadeleri kullandı:
'Üreticiyle bağımızı koparmamalıyız. Fabrika yöneticileri, fabrika çalışanları ve sektörün tüm paydaşları olarak elimizi taşın altına sokmalıyız. Çaya sadece yöremizin bir ürünü değil Türkiye'nin hatta dünyanın bir ürünüdür mantığıyla yaklaşmalıyız. Günümüzde çay maalesef sadece kolay bir gübreleme ve kolay bir hasattan oluşan bir tarımsal faaliyet şekline döndü. Zaman içerisinde Türkiye'nin farklı yerlerindeki tüketicilerden gelen çayın kalitesi zamanla düştü mü sorusunun cevabı da bence burada saklı. Çay hasadından önce mutlak suretle bahçelerimizi mekanik yollarla yabancı otlardan arındırılmalıyız. Çocukluğumda boğazımıza kadar gelen çaylıklar vardı. Yaşlılarımız daha önceden kesilmiş yani budanmış çay bahçelerinin sadece ucundan az bir miktar çayı toplar ve düz bir tabla teşekkülü oluştururdu. Ama şimdi maalesef çayın tamamını yeşil görüp bahçeleri dibiyle beraber hasat ediyoruz. Bunun neticesinde de çay büyüyemiyor. Çayda balık yaprak dediğimiz yaprağı hasatta mutlak suretle bitkide bırakmalıyız, tablanın üstünde bırakmalıyız. Bu insanın nefes alan bir organı gibidir. Çayın gelişip tekrar ikinci bir sürgünü sürmesi için balık yaprağı mutlak suretle ocakta bırakmalıyız.
Eskiden dekara 20 kilogram olarak tavsiye edilen gübre miktarı bugün 60 kilogramlara çıkarıldı. Böyle giderse ileride dekara 100 kilogram, 200 kilogram gübre uygulamak da yetmeyecek. Yanlış gübreleme ve yanlış hasat maalesef çayı sonraki nesillere bırakmamızı engelleyecek. Çayı hasat etsek bile çay solunum yapmaya devam ediyor. Çayı üst üste yığdığımız zaman kızışıyor ve ciddi bir ısınma meydana geliyor. Çayın ısınmasıyla beraber yanması demek onun içerisinde bulunan kaliteye dair bütün özelliklerin kaybolması demektir. Çayı, satılana kadar mutlak suretle alım yerlerinin kapısında havalandırmalıyız. Satın alınan çayları mutlak suretle karıştırarak, havalandırarak alım yerlerine sermeliyiz. Alım yerlerinden fabrikaya getirilen çayları da bekletmeden mutlak suretle üretime almalıyız. Hiçbir mamul madde kendisini oluşturan hammaddeden daha kaliteli olamaz. Çayı üretip satamadıktan sonra sürdürülebilir kılamayız. Hasadı çaya bakarak yapalım. Hayde çaya bakalım.'