Rize Belediyesi tarafından 1998 yılında başlatılan, Gülbahar Mahallesi sahilinde 1999 yılında temeli atılıp, bir kısım dolgusu tamamlanan Rize Yat Limanı Projesi'ni Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan'a soran Bekaroğlu projesi'nin kendi
haline bırakılması kamuyu ne kadar zarara uğratmıştır? Bu zararın sorumluları hakkında herhangi bir işlem başlatılmışmıdır? sorularına cevap istedi.

Projenin bu zamana kadar yapılan kısmının suya gömüldüğünü belirten Bekaroğlu, yat limanı projesi kendi haline bırakılırken mevcut balıkçı barınaklarının yat limanına dönüştürülmesi yönündeki söylemlerin çelişki olup olmadığını sordu.

İşte Bekaroğlu'nun Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan'ın cevaplamasını istedği soru önergesi: ' Rize Belediyesi tarafından 1998 yılında, Gülbahar Mahallesi sahilinde Rize Yat Limanı Projesi hazırlanmıştır. Deniz dolgusu üzerine yapılması planlanan 200 yat kapasiteli, 800 metre uzunlukta mendireğe sahip Rize Yat Limanı Projesi'nin 1999 yılında temeli atılmıştır. Bugünün maliyeti ile yaklaşık 3 milyon lira harcanan proje için 1 milyon tona yakın taş nakledildikten sonra, 2001 yılında maliyeti yüksek bulunduğu ve ödeneğin yetersiz olduğu gerekçesiyle proje durdurulmuştur.

Ortada kalan ve üzerine hiçbir şey konmayarak atıl bırakılan projede, zamanla dolgu yapılan mendireğin de kaybolmaya başladığı gözlemlenmiştir. Bu durumun en önemli nedeni olarak, yat limanı dolgusu için kullanılan taşların deniz suyuna dayanıksız yumuşak taşlar olduğu iddia edilmektedir.

Bu bağlamda; 1-Rize Yat Limanı Projesi'nin her geçen gün suya gömüldüğü görülürken neden önlem alınmamıştır? 2-Rize Yat Limanı Projesi'nin kendi haline bırakılması kamuyu ne kadar zarara uğratmıştır? Bu zararın sorumluları hakkında herhangi bir işlem başlatılmış mıdır?

3-Doğu Karadeniz Bölgesi ve Rize yatçılık için uygun mudur? Bu konuyla ilgili yapılmış bir araştırma var mıdır? 4-Rize'de daha önce yapımına başlanan yat limanı projesi kendi halinde bırakılırken, mevcut Hükümet tarafından balıkçı barınaklarının yat turizmine hizmet sağlayacak şekilde yenileneceği ifade edilmektedir. Bu çerçevede Türkiye TurizmStratejisi 2023 Raporu ve Ordu-Trabzon-Rize-Giresun-Gümüşhane-Artvin Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı'nda balıkçı barınaklarının her 35 deniz milinde bir olmak üzere yat turizmine gerekli hizmeti sağlayacak şekilde yeniden düzenleneceği, mevcut balıkçı barınaklarının yatlara hizmet verebilmesi amacıyla yasal ve idari önlemlerin alınacağı belirtilmektedir.

Bu büyük bir çelişki değil midir? Rize'de yatçılık yapılacaksa yat limanı inşaatı niçin durdurulup kendi haline bırakılmıştır? Balıkçı barınakları neden yatçılık gerekçesi ile balıkçıların elinden alınmaktadır? 5-Yat turizminin Doğu Karadeniz Bölgesi'ne getirisinin ne olacağı düşünülmektedir? Rize'ye yatların geleceğine ya da yılın önemli bir bölümünde yatların limanı kullanacağı yönünde bir etki değerlendirmesi analizi yapılmış mıdır?'

Editör: Haber Merkezi