Rize İl Sağlık Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamada Kovid-19 vakalarında kasım ayı itibariyle ülke genelinde olduğu gibi Rize'de de hızlı bir şekilde artış gözlemlendiği ve bu artış eğiliminin her gün yükselerek devam ettiği belirtildi.
'Sağlık Çalışanları Daha Yoğun Bir Çalışma Temposu ile Karşı Karşıya Kalmış Durumda'
Açıklamada, bu yayılımın hızının önünü kesebilmek ve vatandaşların en az etkilenmesini sağlamak amacıyla tüm sağlık çalışanlarının çok yoğun bir uğraş ve mücadele içinde oldukları ifade edilerek, 'Öyle ki pandemi sürecinin başından bu yana 9 ayı aşkın süredir doğru dürüst dinlenme imkanı dahi bulamayan çalışanlarımız artık daha yoğun bir çalışma temposu ile karşı karşıya kalmış durumdadırlar. Ancak üstlendikleri büyük sorumluluğun bilinciyle hiçbir sağlık çalışanımız dün olduğu gibi bugünde asla yorgunluk ve yılgınlık belirtisi göstermemektedir. Çünkü kıymetli vatandaşlarımızın yani memleketimizin her zamankinden daha çok onlara ihtiyacı olduğunu ve bugünlerin kendi adlarına memleketlerine yapabilecekleri en iyi hizmet için büyük fırsat olduğunu iyi bilmektedirler. Tüm bu azim ve kararlılığı; sağlıkçılarımız dışında zorlu süreçte elini taşın altına koyan ve var gücüyle, büyük bir özveriyle yılmadan, yorulmadan görev yapan jandarma, polis gibi görevli tüm kamu personellerimizde de görmekteyiz.' denildi.
'Hastanelerimizde İş Yükü Çok Artmış ve Kapasitemiz Zorlanır Hale Gelmiştir'
Vaka sayılarındaki artışa bağlı olarak hastanelerinin kapasitelerinin de zorlandığı belirtilen açıklamada şu ifadeler yer aldı:
'Özellikle son birkaç gündür hızla artan vaka sayıları ve beraberinde hastalığın ağır seyrettiği hastalarımızın da artmasıyla hastanelerimizde iş yükü çok artmış ve kapasitemiz zorlanır hale gelmiştir. Bu durumdan çok daha önemli ve acısı ise kıymetli insanlarımızı daha hızlı kaybediyor olmamızdır. Hastanelerimizde mevcut yoğun bakım kapasitemizi maksimuma çıkardık. Akabinde olası daha da zor günler için yoğun bakıma dönüştürülebilecek tüm alanları planlayıp, bunun için de gerekli olan tıbbi cihaz ve ekipmanın tedarik ettik ve etmeye de devam ediyoruz. Hastanede yatarak tedavi görmek zorunda kalan hasta sayımız arttıkça sürekli başka servisleri de boşaltıp, korona servisine dönüştürmek zorunda kalıyoruz. Böylece koronaya yakalanmış hastaneye yatmak zorunda kalan hiçbir vatandaşımızın yatak bulmakta sıkıntı yaşamaması için var gücümüzle mücadele ediyoruz. Lakin şu da unutmamalıdır ki korona servisine çevirdiğimiz her bir servis, tedavisine orda ihtiyaç duyan kovid dışı diğer hastalarımızın mağduriyeti anlamına gelmektedir. O yüzden tüm hastane kapasitelerimizi koronaya ayırmamız mümkün olmadığı gibi hastanede yatarak tedavi olmak zorunda kalan diğer tüm hastalarımızı da düşünmek ve aradaki dengeyi çok iyi kurmak zorundayız.'
Zorunlu Olmadıkça Hastane Yerine Aile Hekimlerine Başvurun
Açıklamada, bu zor günlerde vatandaşların sağlık çalışanlarına daha fazla destek olması gerektiği belirtilerek, 'Lütfen çok zorunlu olmadıkça hastane polikliniklerimize ve acillerimize başvurmayalım. Hali hazırda ilimiz genelinde çok kıymetli ve deneyimli aile hekimlerimiz var. Mümkünse ihtiyacımız olan sağlık hizmetini bu hekimlerimizden karşılayalım. Böylece hem bizden çok daha fazla hastaneye ihtiyaç duyan insanlarımıza yardım etmiş, hem de sağlık personelimizin üstündeki yükü kendi adımıza azaltarak onlara büyük bir iyilik etmiş oluruz. Bu durum koronaya yakalanma açısından riskli ortamlar olan hastanelerimizden uzak durmak suretiyle kendimizi enfeksiyondan korumak açısından da önemlidir. Yine bu süreçte artık korona hastalarımızı imkanlarımız gereği iki kişilik odalara yatırmak zorunda kaldığımızdan, yanıma asla başka hasta almam diyerek sağlık çalışanlarını zor durumda bırakmayalım. Çünkü unutmayalım ki hızla artan hasta sayımız yüzünden yanımızdaki yatağa yatmasını istemediğimiz hasta acilde sedye üzerinde saatlerce beklemek zorunda olan kişidir. Bu belki bir komşumuz belki de bize iyilikten başka hiçbir şeyi dokunmamış bir insan veya tanımadığımız bir yabancı olabilir. Kimsenin özellikle böylesi zorlu süreçte böyle bir hakkı yoktur ve isteği de olmamalıdır. Zaman anlayış, sabır ve hoşgörü zamanıdır.' ifadelerine yer verildi.
'Elbetteki Bu Zor Günler Geçecektir'
Pandemi sürecinde alınan tedbirlere muhakkak uyulması gerektiğinin hatırlatıldığı açıklama, şu ifadelerle tamamlandı:
'Süreci çok ama çok ciddiye alalım. Riskin zirve yaptığı bu zor günlerde hastanelerimize bizden çok daha zor durumda olan insanlarımızın ihtiyacı olduğunu düşünerek mümkün mertebe gitmeyelim. Elbetteki bu zor günler geçecektir. Lakin göreceğimiz zarar kurallara uymamız ve duyarlı davranmamızla direkt orantılıdır. Unutulmamalıdır ki gecenin en karanlık olduğu zaman şafağa en yakın olan andır.'